Ahmet Gökhan Biçer2025-04-142025-04-142024http://hdl.handle.net/20.500.14701/54780Türklerin tarihi oldukça eskidir. Siyasette yalanın tarihi de. Öyle ki Türk adına değinmeden tarih yazmak ne denli olanaksızsa, yalanlardan ve entrikalardan söz etmeden siyaset tarihi yazmak da o denli olanaksızdır. Türkler, tarihin kavşak noktalarında yer alan baskın bir özne olarak görüldükleri için Batı tarafından on birinci yüzyıldan bu yana genellikle düşman ve öteki olarak nitelenmiştir. Bu bağlamda tarih boyunca değişmeyen gerçek, hiç de olumlu olmayan basmakalıp bir Türk imajının Batı literatüründe büyük ölçüde işlenmiş olmasıdır. Değişen olgu ise sömürgeci güç oyunlarının bir parçası olan bu tek taraflı kurgusal imajın adının yirmi birinci yüzyılda yalan olarak değil de post-truth olarak güncellenmesidir. Britanyalı oyun yazarı Howard Brenton da söz konusu basmakalıp imgeyi çağdaş tiyatroda sahneye taşımayı sürdüren oyun yazarlarından biridir. Bu makale, Brenton'ın Lawrence After Arabia adlı eserindeki basmakalıp Türk imgesini emperyal Batı'nın post-truth söylemi olarak incelemektedir.TürkçeTarihMüzikEdebiyatSanatHoward Brenton’ın Lawrence After Arabia Oyununda Türk İmgesi Üzerine Post-Truth Bir Okuma10.18026/cbayarsos.1465922