Browsing by Author "Canan TİKİZ"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Herpes zoster nöritine bağlı gelişen omuz parezisi: Bir olgu sunumu(2005) Çiğdem TÜZÜN; Timur PIRILDAR; Canan TİKİZ; Hatice MAVİOĞLUBu olgu sunumunda, herpes zoster (HZ) enfeksiyonu sonrası gelişen ve tek taraflı C5-6 innervasyonlu kaslarda güçsüzlük ile seyreden bir segmenter motor parezi (SMP) vakası sunulmuştur. Günlük yaşam aktivitelerinin belirgin derecede kısıtlandığı olguda elektrofizyolojik olarak üst brakiyel pleksus nöriti saptanmış ve uygulanan fizik tedavi programı ile kısa sürede nörolojik semptomlar ve elektrofizyolojik bulgularda düzelmeler kaydedilmiştir. Bu vakayı sunmaktaki amacımız, omuz patolojileri arasında HZ'e bağlı SMP'nin de akılda tutulması gereğini vurgulamak ve bu vaka nedeniyle mevcut literatürü gözden geçirmektir.Item Standart tedavilere dirençli enkoprezisli çocuklarda davranış düzenleme programı ve basınç biofeedback yönteminin etkinliği(2005) Çiğdem TÜZÜN; zeliha ünlü; Erhun Kasırga; Canan TİKİZAmaç: Bu çalışmada enkoprezisli çocuklarda davranış düzenleme programına ek olarak uygulanan basınç biofeedback (BF) yönteminin anorektal fonksiyon ve kontinansın sağlanmasındaki etkinliğinin araştırılması amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Sekiz çocuk (6 erkek ve 2 kız) çalışmaya dahil edildi. İlk 4 hafta tuvalet eğitimi, posadan zengin diyet ve koşullandırmadan oluşan standart davranış düzenleme programı uygulandı. Bu tedaviye dirençli çocuklara sonraki 4 haftada davranış düzenleme programına ek olarak haftada iki gün 60 dakika süreyle basınç BF uygulaması yapıldı. Anorektal fonksiyon ve yaşam kalitesi, BF tedavisinden önce, hemen sonra ve 1. ayda BF cihazı kullanılarak yapılan manometrik ölçümler, Wexner ve Holschneider inkontinans skorlama sistemleri, yaşam kalitesi ölçümü ve defekasyon günlükleri ile değerlendirildi.Bulgular: Anal manometrik ölçümlerde BF tedavisinden hemen sonra ve 1. ayda istirahat basıncında anlamlı azalma oldu (p<0,05). Maksimal sıkma basıncında artış eğilimi olmakla birlikte bu artış istatistiksel olarak anlamlı değildi. Ancak maksimal sıkma basıncının yarılanma süresinde ve algılama eşik volümünde anlamlı artış saptandı (p<0,005). Tedavi sonrasında ve 1. ayda yaşam kalitesi skorunda ve inkontinans şiddetinde de anlamlı düzelme saptandı (p<0,05).Sonuç: Çalışmamız standart tedavilere dirençli enkoprezisli çocuklarda davranış düzenleme programı ile beraber basınç BF uygulamasının anorektal fonksiyonları ve yaşam kalitesini anlamlı şekilde iyileştirebileceğini düşündürmektedir.Item Postmenopozal osteoporozlu olgularda bifosfonat tedavisinin kan lipid parametreleri üzerine etkisi(2005) Çiğdem TÜZÜN; FATMA TANELİ; Canan TİKİZBifosfonatlar günümüzde östeoporoz ve Paget hastalığı gibi metabolik kemik hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaç grubudur. Kesin etki mekanizmaları bilinmemekle birlikte özellikle amin grubu içeren bifosfonatların (aminobifosfonat) mevalonat yolunu inhibe ederek Osteoklast aktivasyonunu azalttığrgösterilmiştir. Kolesterol sentezinin de mevalonate yoluyla olması, bu grup ilaçların kolesterol metabolizmasını da etkileyebileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada, östeoporoz tanısı konularak tedavi amacıyla aminobifosfonat başlanılan olgularda kan lipid parametrelerindeki değişiklikler araştırılmıştır. Bu amaçla çalışmaya toplam 50 osteoporotik postmeno-pozal hasta alınmış olup, 25 hastaya (ort.yaş:54±9 yıl) alendronat sodyum (70mg/hafta), 25 hastaya da (ort.yaş:55±8 yıl) risedronat sodyum (35mg/hafta) başlanmıştır. Ölçümler başlangıçta ve 6 aylık tedavi sonrasında yapılmıştır. Kan lipid parametreleri olarak; total kolesterol (T-kol), yüksek dansiteli kolesterol (HDL-kol), düşük dansiteli kolesterol (LDL-kol), trigliserid, apolipoprotein A (Apo-A), apolipoprotein B (Apo-B), lipoprotein (a) (Lip a) ve kemik döngüsünü gösteren parametreler olarak da; serumda total alkalen fosfataz (TAP), kemik-spesifik alkalen fosfataz (BAP), osteokalsin (OCL) ve idrarda deoksipiridinolin (DPD) düzeyleri değerlendirmeye alınmıştır. Altı aylık tedavi sonrasında her 2 grupta biyokimyasal olarak ölçülen kemik döngüsüne ait parametrelerde anlamlı değişiklikler olmasına karşın .(p<0,05), gerek alendronat gerekse de risedronat tedavisinin lipid para-metreleri üzerine herhangi anlamlı bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir (p>0,05). Sonuçlarımız orta süreli oral aminobifosfonat tedavisinin kan lipid profili üzerine etki-sinin olmadığını düşündürmüştür.