Browsing by Author "Cengiz Cengisiz"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Sağlık Anksiyetesi Ölçeği'nin Türkçe için Güvenilirlik veGeçerlilik Çalışması(2013) İsmet KIRPINAR; Cengiz Cengisiz; Burak UYKUR; Ömer AYDEMİR; Tülay SATIGiriş: Sağlık anksiyetesi gerek başta hipokondriyazis olmak üzere somatoform bozuklukların gerekse anksiyete bozukluklarının belirti örüntüsünde bulunmaktadır. Bu çalışmada sağlık anksiyetesi değerlendirmede kullanılan Sağlık Anksiyetesi Ölçeğinin Türkçe sürümünün güvenilirliği ve geçerliliğinin çalışılması amaçlanmıştır. Yöntem: Sağlık Anksiyetesi Ölçeğinin çevirisi ve geri çevirisi yapılıp ölçek hazırlanmıştır. Araştırma grupları psikiyatri kliniklerinde ayaktan veya yatarak tedavi gören ve somatoform bozukluk tanısı konan 65, panik bozukluğu tanısı konan 55, majör depresif bozukluk tanısı konan 22 hasta ile üniversite öğrencilerinden oluşan 114 sağlıklı gönüllülerden oluşmaktadır. Değerlendirmede Sağlık Anksiyetesi Ölçeği yanı sıra Hamilton Depresyonu Derecelendirme Ölçeği, Bedensel Belirtileri Abartma Ölçeği ve Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Bulgular: Güvenilirlik analizlerinde Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0,918 ve maddetoplam puan bağıntı katsayıları 0,405 ile 0,769 arasında saptanmıştır. Test - yeniden est bağıntı katsayısı r=0,572 olarak hesaplanmıştır. Yapı geçerliliğinde varyansın %54,5ini açıklayan iki faktör elde edilmiştir ve faktörler bedensel belirtilere aşırı duyarlılık ve bedensel hastalıkla ilgili kaygı boyutlarını temsil etmektedir. Birlikte geçerlilikte tüm araştırma ölçekleriyle orta - iyi düzeyde bağıntı göstermiştir. Araştırma gruplarının karşılaştırılmasında, somatoform bozukluk ve anksiyete bozukluğu grupları majör depresif bozukluk ve kontrol gruplarından anlamlı olarak daha yüksek sağlık anksiyetesi göstermişlerdir. Sonuç: Sağlık Anksiyetesi Ölçeğinin Türkçe sürümü hem klinik uygulamada hem araştırmalarda güvenilir ve geçerli biçimde kullanılabilir. (Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 325-331)Item Addiction Experiences of Women with Substance Use Disorder: The Case of Manisa Province(2024) Şevval Özge ÖZLEM; Cengiz Cengisiz; DERYA KAYLIThis study aims to examine the reasons for starting and continuing to use substances, the changes they expe- rience in accessing and receiving treatment, and the changes observed in family and social support systems with a biopsychosocial approach. Qualitative research method was used in this study. In addition, it was conducted with women who received inpatient treatment at the addiction rehabilitation center of Manisa Mental Health and Disorder Hospital and who did not use substances in the last year. The research sample was determined according to the principle of maximum diversity. Data were collected through in-depth tele- phone interviews with 31 women. In addition, the data were analyzed by content analysis using the Maxquda is qualitative data analysis (MAXQDA) program. Most of the participants stated that their relationships with their families deteriorated during substance use; they faced economic problems, and they were stigma- tized more deeply because they were women. The disadvantaged situations experienced by women within the scope of gender inequality are deepened by the phenomenon of addiction, making it difficult for them to access health and social services.Item Madde Kullanım Deneyiminde İlişkisel Bir Aktör Olarak Mekanın Anlamının İncelenmesi(2025) Cengiz Cengisiz; Gizemnur KORDALI; DERYA KAYLIAmaç: Bu araştırma madde kullanım deneyimlerinde mekanların, bireyler için neden ve nasıl anlamlı hale geldiğini anlamayı amaçlamaktadır. Yöntem: Fenomenolojik tipte nitel desenle tasarlanan bu çalışma kapsamında madde kullanım deneyimi nedeniyle Manisa Arındırma Merkezi’nde tedavi görmekte olan 20 katılımcıyla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, edinilen bilgiler içerik analizi tekniği ile ilişkisel mekan anlayışı çerçevesinde analiz edilmiştir. Bulgu: Bulgular mekanların madde kullanımını elverişli ya da elverişsiz kılan bazı dinamiklerin mevcudiyetini ortaya koymaktadır. Kullanıma elverişli mekanlarda güvensizlik, gizlilik, aidiyet ve baskı unsurları öne çıkarken; maddeyi bırakmaya ilişkin dinamikler tedavi mekanlarındaki yatay ilişkiler, esnek kurallar, ortak deneyimler ve rutin kurma pratikleriyle ilişkilenmektedir. Sonuç: Araştırma madde kullanımına ilişkin tercihler, etkileşimler, sınırlar, eylemler hakkında derinlemesine bilgi sağlayarak madde bağımlılığıyla mücadelede sosyal politikalara katkı sunma potansiyeli taşımaktadır.