Browsing by Author "DERYA KAYLI"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Alışveriş Bağımlılığında Cinsiyet Farklılığı Bildiren Çalışmaların Analizi(2022) Şevval Özge ÖZLEM; DERYA KAYLIBu çalışma, uluslararası alan yazında alışveriş bağımlılığı alanında yapılan araştırmaların yayınlandığı yıl ve yöntem özelliklerini, alışveriş bağımlılığıyla ilişkilenen alanların nasıl çeşitlendiğini, cinsiyet temelinde nasıl farklılaştığını, konuyla ilgili kapsamın hangi değişkenlerle ele alındığını incelemeyi ve bu yöndeki eğilimi tespit etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada nitel yöntem ve amaçlı örneklem tekniği kullanılmıştır. 2010-2021 tarihleri arasında uluslararası alan yazında yapılmış araştırma makaleleri Google Scholar üzerinden taranmış olup betimsel analize tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonucunda nitel, nicel ve karma desenli olmak üzere toplamda 65 çalışma tespit edilmiş ve hazırlanan dahil edilme kriterleri kapsamında 18 çalışma araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma bulgularına göre çalışmalarda nicel araştırma yönteminin sıklıkla tercih edildiği; tarama araştırma deseninde ve uygun örnekleme modeli ile hazırlandığı; çoğunlukla lisans öğrencileri ile yürütüldüğü, verilerin alanla ilgili kullanılan ölçeklerle toplandığı ve korelasyon yöntemi ile analiz edildiği görülmektedir. Ayrıca alışveriş bağımlılığının daha çok benlik saygısı, beden imajı ve cinsiyet farklılıkları temelinde ele alındığı belirlenmiştir. Örneklem grubu olarak araştırmalardaki kadın katılımcı sayılarının erkek katılımcı sayılarına göre daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Alışveriş bağımlılığı alanında nicel yöntemin yaygın kullanıldığı görülmektedir. Ancak konunun hangi örüntülerle iç içe olduğunu, hangi anlamlar yüklendiğini, derinlemesine tartışabilmek için nitel veya karma desenli araştırmalara ihtiyaç vardır. Diğer yandan alışveriş bağımlılığı alanındaki çalışmalarda risk grubu olarak kadınların ön plana çıktığı görülmektedir. Risk faktörlerinin cinsiyetler temelinde neden ve nasıl farklılaştığını anlamaya dolasıyla konuyla ilgili müdahale yöntemlerini oluşturmaya ihtiyaç vardır. Alışveriş bağımlılığına eşlik eden diğer bağımlılıklarında dikkate alındığı çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.Item Toplumun Madde Kullanım Bozukluğu Olan Kadınlara Yönelik Tutum ve Davranışları(2023) Gözde YILMAZ TUNCEL; DERYA KAYLI; GORKEM YARARBASAmaç: Bu araştırmanın amacı, toplumun yasa dışı bağımlılık yapıcı madde kullanan kadınlara yönelik tutum ve davranışlarını tespit etmek ve bu tutumların sosyodemografik değişkenlerle ilişkisini incelemektir. Yöntem: Nicel yöntemle kesitsel türde gerçekleştirilmiş olan çalışmaya 18 yaş ve üzeri nüfus dahil edilmiştir. Araştırmada, sosyodemografik soruların yanı sıra literatür desteğiyle oluşturulmuş bağımlılık yapıcı madde kullanan kadınlara yönelik tutumları ele alan soru formu ve Bağımlılık Yapıcı Madde Kullanan Bireylere Yönelik Tutum ve Davranışlar Ölçeği (BYMT) kullanılmıştır. Çalışma Google Forms aracılığıyla ulaşılan 410 kişiyle online olarak gerçekleştirilmiştir ve katılımcıların %50’si kadın %50’si erkektir. Bulgular: Yasa dışı madde kullanan kadınlara yönelik erkeklerin daha fazla olumsuz tutum ve düşünceye sahip olduğu, eğitim düzeyi yükseldikçe olumsuz tutumların azaldığı ve 18 yaşına gelene kadar köyde veya ilçede yaşayan kişilerin ilde yaşayan kişilere kıyasla olumsuz tutumlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yasa dışı madde kullanan bireylere yönelik olumsuz tutumlar arttıkça katılımcıların, yasa dışı madde kullanan kadınlar şiddeti hak eder, tedavi olmaları zordur, erkeklerin yasa dışı madde kullanımı daha kabul edilebilirdir düşüncelerine katılma düzeyleri de artmaktadır. Sonuç: Kadın bağımlılara yönelik damgalayıcı tutum ve davranışların, madde kullanım alanında kadınların görünürlüğünü azaltıp kadınların tedaviye başvurma süreçlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Toplum temelli çalışmaların ve cinsiyet farklılıklarını göz önünde bulunduran psikososyal tedavi süreçlerin uygulanmasının madde bağımlılığı ile mücadeleye destek sağlayacağı düşünülmektedir.Item Sosyal Hizmet Alanında Çalışan Meslek Elemanlarının Bağımlılık Yapıcı Madde Kullanan Kişilere Yönelik Tutumları(2023) Gözde YILMAZ TUNCEL; DERYA KAYLI; GORKEM YARARBASBu araştırma, sosyal hizmet alanında çalışan meslek elemanlarının bağımlılık yapıcı madde kullanan bireylere yönelik tutumlarını ve bu tutumların sosyodemografik değişkenlerle ilişkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, sosyodemografik soru formu ile Bağımlılık Yapıcı Madde Kullanan Bireylere Yönelik Tutum ve Davranışlar Ölçeği (BYMT) kullanılmış ve çalışma 106 katılımcıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde Bağımsız Örneklem t Testi, Anova ve Spearman Korelasyon Testi kullanılmıştır. Bu araştırmaya katılan sosyal hizmet alanında çalışan meslek elemanlarının yasa dışı bağımlılık yapıcı madde kullanan bireylere yönelik tutumları yüksek düzeyde olmasa da olumsuz bulunmuştur. Katılımcıların eğitim durumlarının tutumları üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Madde kullanım riski yüksek olan bireylerle çalışan meslek elemanlarının olumsuz tutumları, bu bireylere sunacakları müdahaleleri ve hizmetleri, madde kullanımıyla ilgili destek olabilecek diğer kurum ve kuruluşlara yönlendirme davranışlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, madde kullanım bozukluğu ve madde kullanımının biyopsikososyal süreçleri hakkında bilgi düzeylerinin arttırılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.Item Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Göç ve Genç Mülteci Kadınların Kendi Kaderini Tayin Hakkı(2023) Hülya KARAKARTAL; DERYA KAYLIBu araştırma, toplumsal cinsiyet bakış açısıyla, evli genç mülteci kadınların evlilik içindeki cinsiyet rollerine ilişkin deneyimlerine dayalı olarak “haklarına” dair farkındalıklarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, “nitel” araştırma yaklaşımlarında kullanılan “fenomenoloji” deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın öznesi olan Suriye uyruklu 26 genç mülteci1 kadın ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular, sosyo-demografik özellikler ve erkek egemen toplumlarda kadınlara atfedilen toplumsal cinsiyet pratikleri sonucu meydana gelen toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri üzerinden “Genç Mülteci Kadınların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” ana temasında ele alınarak analiz edilmiştir. Araştırma bulguları kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda genç mülteci kadınların ataerkil toplumdaki görünmezliği ile mücadele etmek ve maruz kaldıkları “hak” ihlallerini önlemek adına “güçlenme” ihtiyaçlarının olduğu ve buna yönelik çalışmaların yapılması gerektiği tespit edilmiştir.Item Kadınlarda Alkol ve Madde Bağımlılığında Toplumsal ve Kendini Damgalama(2024) Demet Atlam; AYÇA ÇINAROĞLU ASAR; DERYA KAYLI; UMUT KIRLIBağımlılık, biyolojik, psikososyal ve çevresel faktörlerin rol oynadığı kronik ruhsal bir hastalıktır. Bağımlılıkta cinsiyet faktörü önemli bir etkendir ve kadınlar bağımlılık süreçlerini erkeklerden farklı yaşarlar. Bu derleme ile kadınlardaki bağımlılık sürecinin farklılıklarına, toplumsal damgalamaya ve kadınların kendilerini damgalamalarında rol oynayabilen psikososyal unsurlara dikkat çekmek amaçlanmıştır. Toplumun kadın ve erkeğe yönelik değerlendirmeleri bağımlılık açısından farklılık gösterir. Toplumun kadın hastalara daha önyargılı yaklaşımı kadınların kendini damgalamalarını da şiddetlendirir. Artan kendini damgalama şiddeti, bağımlılıktan dolayı daha fazla utanç duyma, suçluluk hissetme, yalnızlaşma, benlik saygısında azalma, depresyon, sosyal olarak izole olma ve tedaviden kaçınma gibi sonuçlara neden olur. Kadının annelik rolüne atıf yapılması ve çocukların bakımı ile ilgili süreçler de tedaviden kaçınmada rol oynar. Kendini damgalayan bireyler bağımlı olduğu maddeyi kullanarak bu süreçle farkında olmadan baş etmeye çalışır. Bu durum da bağımlılık döngüsünden çıkmayı güçleştirebilir. Sonuç olarak kendini damgalamanın azaltılması için bağımlılık konusunda toplumsal farkındalığın arttırılması, toplumsal damgalamanın azaltılması, kadınların tedaviye erişiminin sağlanması, tedavi sürecinin psikoterapiler ve sosyal terapiler ile desteklenmesi, kadınlar için iş bulma fırsatlarının ve çocuk bakımı süreçlerinin oluşturulması ve kadınların sosyal destek ağlarının güçlendirilmesi gerekmektedir.Item Addiction Experiences of Women with Substance Use Disorder: The Case of Manisa Province(2024) Şevval Özge ÖZLEM; Cengiz Cengisiz; DERYA KAYLIThis study aims to examine the reasons for starting and continuing to use substances, the changes they expe- rience in accessing and receiving treatment, and the changes observed in family and social support systems with a biopsychosocial approach. Qualitative research method was used in this study. In addition, it was conducted with women who received inpatient treatment at the addiction rehabilitation center of Manisa Mental Health and Disorder Hospital and who did not use substances in the last year. The research sample was determined according to the principle of maximum diversity. Data were collected through in-depth tele- phone interviews with 31 women. In addition, the data were analyzed by content analysis using the Maxquda is qualitative data analysis (MAXQDA) program. Most of the participants stated that their relationships with their families deteriorated during substance use; they faced economic problems, and they were stigma- tized more deeply because they were women. The disadvantaged situations experienced by women within the scope of gender inequality are deepened by the phenomenon of addiction, making it difficult for them to access health and social services.Item Madde Kullanım Deneyiminde İlişkisel Bir Aktör Olarak Mekanın Anlamının İncelenmesi(2025) Cengiz Cengisiz; Gizemnur KORDALI; DERYA KAYLIAmaç: Bu araştırma madde kullanım deneyimlerinde mekanların, bireyler için neden ve nasıl anlamlı hale geldiğini anlamayı amaçlamaktadır. Yöntem: Fenomenolojik tipte nitel desenle tasarlanan bu çalışma kapsamında madde kullanım deneyimi nedeniyle Manisa Arındırma Merkezi’nde tedavi görmekte olan 20 katılımcıyla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, edinilen bilgiler içerik analizi tekniği ile ilişkisel mekan anlayışı çerçevesinde analiz edilmiştir. Bulgu: Bulgular mekanların madde kullanımını elverişli ya da elverişsiz kılan bazı dinamiklerin mevcudiyetini ortaya koymaktadır. Kullanıma elverişli mekanlarda güvensizlik, gizlilik, aidiyet ve baskı unsurları öne çıkarken; maddeyi bırakmaya ilişkin dinamikler tedavi mekanlarındaki yatay ilişkiler, esnek kurallar, ortak deneyimler ve rutin kurma pratikleriyle ilişkilenmektedir. Sonuç: Araştırma madde kullanımına ilişkin tercihler, etkileşimler, sınırlar, eylemler hakkında derinlemesine bilgi sağlayarak madde bağımlılığıyla mücadelede sosyal politikalara katkı sunma potansiyeli taşımaktadır.