Browsing by Author "Derya Ozer Kaya"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Sağlık Alanında Öğrenim Gören Üniversite Öğrencilerinde Uygulamalı Ders ve Stajın Akademik Öz Yeterlik Düzeyleri ve Problem Çözme Becerilerine Etkisi: Kesitsel Bir Araştırma(2022) Derya Ozer Kaya; Erhan SEÇER; güldane dinç; HİLAL UZUNLAR; Tuğçe Şirin KorucuAmaç: Bu araştırma, sağlık alanında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin uygulamalı ders ve staj alıp/almama durumlarına göre akademik öz yeterlik düzeyleri ve problem çözme becerilerini karşılaştırmak amacıyla gerçekleştirildi. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya sağlık alanında öğrenim gören 230 üniversite öğrencisi (yaş ortalamaları; 21,34±1,67 yıl) dâhil edildi. Öğrenciler, en az bir dönem yüz yüze uygulamalı ders alanlar ile almayanlar ve herhangi bir sağlık kurumunda en az 3 hafta staj alanlar ile almayanlar olarak gruplandırıldı. Öğrencilerin akademik öz yeterlik düzeyleri, Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği ile problem çözme becerileri ise problem çözme envanteri ile değerlendirildi. Bulgular: Uygulamalı ders ve staj alan ile almayan hemşirelik ve ebelik bölümü öğrencilerinin Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği ve problem çözme envanteri toplam ve alt boyut puanları arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p˃0,05). Bununla birlikte staj alan ile almayan fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü öğrencilerinin Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği bilişsel uygulamalar alt boyut puanları, problem çözme envanteri toplam puanları, kendine güvenen, planlı ve aceleci yaklaşım alt boyut puanları arasında anlamlı bir fark bulundu (sırasıyla p=0,049, p=0,005, p=0,009, p=0,031, p=0,005). Sonuç: Bu araştırmanın sonucunda, uygulamalı ders ve staj alan ile almayan hemşirelik ve ebelik bölümü öğrencilerinin akademik öz yeterlik düzeylerinin ve problem çözme becerilerinin benzerlik gösterdiği sonucuna ulaşıldı. Bununla birlikte staj alan fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü öğrencilerinin bilişsel uygulama becerilerinin daha iyi olduğu ve problem çözme sürecinde daha planlı, kendine güvenen ve aceleci olmayan bir yaklaşım sergilediği görüldü.Item Sağlık Alanında Öğrenim Gören Üniversite Öğrencilerinin Akademik Öz-Yeterlik Düzeyleri ve Problem Çözme Becerileri ile Karar Vermede Öz-Saygı ve Karar Verme Stilleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(2022) HİLAL UZUNLAR; Erhan SEÇER; Tuğçe Şirin Korucu; Derya Ozer Kaya; güldane dinçAmaç: Bu çalışma, sağlık alanında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin akademik öz-yeterlik düzeyleri ve problem çözme becerileri ile karar vermede öz-saygı ve karar verme stilleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirildi.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya sağlık alanında öğrenim gören 231 üniversite öğrencisi (yaş ortalaması 21,45±1,67 yıl) dâhil edildi. Öğrencilerin akademik öz-yeterlik düzeyleri, Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği ile; problem çözme becerileri, Problem Çözme Envanteri ile; karar vermede öz-saygı ve karar verme stilleri (dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme) ise Melbourne Karar Verme Ölçeği ile değerlendirildi. Bulgular: Öğrencilerin Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği toplam puanları ile karar vermede öz-saygı ve dikkatli karar verme arasında pozitif yönde düşük derecede; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme arasında ise negatif yönde düşük derecede bir korelasyon bulundu (sırasıyla, r=,321, p<,001; r=,276, p<,001; r=-,234, p<,001; r=-,234, p<,001; r=-,203, p<,001). Ayrıca, öğrencilerin Problem Çözme Envanteri toplam puanları ile karar vermede öz-saygı ve dikkatli karar verme arasında negatif yönde orta derecede; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme arasında ise pozitif yönde orta derecede bir korelasyon bulundu (sırasıyla; r=-,565, p<,001; r=-,569, p<,001; r=,416, p<,001; r=,507, p<,001; r=,444, p<,001).Sonuç: Sağlık alanında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin akademik öz-yeterlik düzeyleri ve problem çözme becerileri ile karar vermede öz-saygı ve karar verme stillerinin ilişkili olduğu görüldü. Bu doğrultuda, öğrencilerin bu özelliklerinin birbirleri üzerine olan etkilerinin kanıt düzeyi yüksek prospektif çalışmalarla incelenmesi önerilmektedir.Item Investigation of the Effect of Learning Styles on Critical Thinking\rDispositions of Physiotherapy and Rehabilitation Students(2022) Erhan SEÇER; Derya Ozer KayaObjective: This study was conducted to investigate the effects of learning styles on the critical thinking dispositions of physiotherapy and rehabilitation students.\rMethods: In this study, 344 physiotherapy and rehabilitation students were included, which was planned as a cross-sectional design. The learning styles of students\rwere assessed by the BIG16 Learning Styles Inventory and the critical thinking dispositions were assessed by the Marmara Critical Thinking Dispositions Scale.\rResults: The dominant learning style of the students was observed to be visual (14.84 ± 5.93) and there was no significant difference between the auditory learning\rstyle scores of the students who did and did not do practical internships (P=.039). Also, the students’ critical thinking dispositions were observed to be high (115.33\r± 11.59), and the level of the open-mindedness of senior students during critical thinking was higher than those of other grades (P = .013). However, no significant\rdifference was found between the critical thinking dispositions of students with different learning styles (P=.693).\rConclusion: It is thought that the critical thinking dispositions of the students of the physiotherapy and rehabilitation department should be raised to a higher level\rin terms of all sub-dimensions in the undergraduate education process, and the course contents and practical internships of the department should be enriched\rvisually and audibly. In addition, it is suggested that studies on physiotherapy and rehabilitation students consider students’ learning styles and critical thinking\rdispositions by comparing face-to-face and distance education processes.Item Problem Çözme ve Karar Vermenin Nörobilişsel Süreci:\rGeleneksel Bir Derleme(2022) Erhan SEÇER; Derya Ozer KayaGünümüzde, hayatın her aşamasında öğrenme süreci kapsamında;\releştirel düşünme, problem çözme ve karar verme gibi kavramların\rpopülerlik kazandığı görülmektedir. Karar verme, hedeflere\rulaşmak için en iyi alternatifi seçmedir. Karar verme süreci ise problemin\rtanımlanması ile başlayıp problemin çözümüne yönelik seçeneklerin\rdeğerlendirilmesi ve eylem için izlenecek yolu ifade eden dinamik\rbir süreçtir. Bunun yanı sıra bu süreçlerde nasıl bir yol izlediğimiz ve\rnasıl karar verdiğimiz merak uyandıran bir konudur. Bu durum, nörobilişsel\raçıdan beyin yapıları arasındaki nöral ağlar ile açıklanmaktadır.\rYapılan araştırmalar, problem çözme ve karar verme süreçlerinde; hipokampus,\rprefrontal korteks, amigdala gibi beyin yapılarının ve serotonin,\rdopamin gibi nörotransmitterlerin etkili rol oynadığını\rgöstermektedir. Özellikle mediyal prefrontal korteks hata, risk, öğrenme\rgibi birçok konu ile ilgili karar verme sürecinde etkili bir rol oynamaktadır.\rAyrıca prefrontal korteks ile amigdala ve hipokampus gibi\rbirçok beyin yapıları arasında henüz açıklanamayan nöral ağların bulunduğu\rdüşünülmektedir. Bu derlemenin amacı; eleştirel düşünme,\rproblem çözme, karar verme, biliş ve üstbiliş kavramlarını detayları ile\rtanımlamak, öğrenme ve karar vermede dopamin ve seratonin ilişkisine\rait literatürü taramak, karar verme sürecinde amigdala, prefrontal\rkorteks ve hipokampusun etkileşimlerini ortaya koymaktır.Item Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Öğrencilerinin Mesleki Farkındalık ve Kaygı Düzeylerinin Sosyodemografik ve Eğitimsel Parametrelere Göre Karşılaştırılması: Kesitsel Bir Çalışma(2023) Erhan SEÇER; Derya Ozer KayaAmaç: Bu çalışma, fizyoterapi ve rehabilitasyon ö ğrencileri- nin mesleki farkındalık ve kaygı düzeylerinin sosyo-demografik ve eği- timsel parametrelere göre kar şılaştırılmasını amaçladı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 481 öğrenci dâhil edildi. Mesleki kaygı düzey- leri Mesleki Farkındalık Düzeyi Anketi ile, mesleki farkındalık düzey- leri ise Mesleki Kaygı Anketi ile değerlendirildi. Bulgular: Birinci sınıf öğrencileri “bölümde bir dönemde al ınabilecek toplam Avrupa Kredi Transfer Sistemi de ğeri” ile ilgili soruya daha yüksek oranda do ğru cevap verdi. İkinci sınıf öğrencileri “bölümün toplam mezuniyet kre- disi” ile ilgili soruya daha dü şük oranda do ğru cevap verdi. Üçüncü sınıf öğrencileri “fizyoterapist meslek yasas ı” ve “fizyoterapistlerin meslek hayatlarında en sık maruz kaldıkları meslek hastalığı” ile ilgili sorulara daha düşük oranda doğru cevap verdi. Dördüncü sınıf öğren- cileri “Türkiye fizyoterapistler günü”, “Türkiye'de ilk defa fizyoterapi ve rehabilitasyon eğitimine başlayan üniversite” ve “fizyoterapi ve re- habilitasyon alanında yüksek lisans ve doktora derecesi için gerekli şartlar” ile ilgili sorulara daha yüksek oranda doğru cevap verdi. Kız öğ- rencilerin, koruyucu aileye sahip olan ve kişilerarası ilişkilerde güçlük çeken öğrencilerin mesleki kaygı düzeyleri daha yüksekti (p˂0,05). Bi- rinci sınıf öğrencilerinin, gelir ortalamas ı ve sosyo-ekonomik düzeyi daha yüksek olan ö ğrencilerin mesleki kayg ı düzeyleri daha dü şüktü (p˂0,05). Sonuç: Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü müfredat iç- eriğinin ö ğrencilerin fark ındalık ve kayg ı düzeylerini geli ştirmeyi amaçlayan mesleki dersler aç ısından zenginleştirilmesi önemli olabi- lir.Item Takım Sporcularının Yaşam Becerisinin Sportif Sorunlarla Başa Çıkma Sürecine Etkisinin İncelenmesi: Kesitsel Bir Çalışma(2023) HİLAL UZUNLAR; Derya Ozer Kaya; Tuğçe Şirin Korucu; Erhan SEÇER; güldane dinçAmaç: Sporda sorunlarla karşılabilmekte ve bu sorunlarla başa çıkma süreci yaşam becerisinden etkilenebilmektedir. Bu do ğrultuda takım sporcularının yaşam becerilerinin, sportif sorunlarla başa çıkma sürecine etkisinin incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Ça- lışmaya, aktif takım sporu yapan 95 k işi [69 (%72,6) erkek, medyan yaş 23 yıl] dâhil edildi. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri, fi- ziksel aktivite düzeyleri (Cooper Anketi), yaşam becerileri (Sporun Yaşam Becer ilerine Etk isi Ölçeği) ve sorunlarla ba şa ç ıkma sürec i (Sportif Sorunlarla Ba şa Çıkma Becerileri Envanteri-26) oluşturulan formlar ile çevrim içi olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmadaki erkek katılımcıların sorunlarla başa çıkma süreci kadınlardan daha yük- sekti (p=0,044). Genel iyilik hâli çok iyi olanların (p<0,001), fiziksel aktivite düzeyi yüksek olanların (p=0,020), spora yönel ik yaralanma geçirmemiş olanların (p=0,029) yaşam becerisinin yüksek olduğu sap- tandı. Yaşam becerisi ve sorunlarla başa çıkma süreci spor branşı, eği- tim durumu, beden kitle indeksine göre değişiklik göstermedi (p>0,05). Ayrıca başa çıkma süreci ile spor yaşı (r=0,243), lisans süresi (r=0,290), haftalık antrenman sayısı (r=0,220) zayıf düzeyde ilişkiliyken, yaşam becerisi ise sadece haftalık antrenman sayısı ile (r=0,251) zayıf ilişkili bulundu. Sonuç: Takım sporcularının genel iyilik hâli, fiziksel aktivite düzeyi, yaralanmalara karşı korunmasının yaşam becerilerini iyileştir- mede önemli olduğunu, takım spor bran şı ve ilişkili faktörlerden ba- ğımsız olarak yaşam becerilerinin artırılmasının sorunlarla başa çıkma sürecini olumlu yönde değiştirebileceğini düşünmekteyiz.Item Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Öğrencilerinin İletişim Becerilerinin ve Empati Düzeylerinin Kişisel ve Akademik Özelliklere Göre Karşılaştırılması: Kesitsel Bir Çalışma(2024) Erhan SEÇER; Derya Ozer KayaAmaç: Bu araştırma, fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin iletişim becerilerinin ve empati düzeylerinin kişisel ve akademik özelliklere göre karşılaştırılmasını amaçladı. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya toplamda 481 fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencisi (yaş ortalaması 20,43±1,85 yıl) dâhil edildi. Öğrencilerin kişisel ve akademik özellikleri, iletişim becerileri ve empati düzeyleri “Google Forms” uygulaması ile yapılandırılmış bir anket formu ile kaydedildi. Yapılandırılmış anket formu, çalışma ve çalışmanın amacı hakkında kısa bir bilgilendirme metninden, öğrencilerin bireysel ve akademik özelliklerine ilişkin sorulardan ve İletişim Becerileri Ölçeği ve Toronto Empati Ölçeği'nde yer alan sorulardan oluşmaktaydı. İki bağımsız grubun ve ikiden fazla bağımsız grubun ortalamalarının karşılaştırılması sırasıyla bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile yapıldı. İkiden fazla grubun ortalamalarının karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunduğunda bu farklılığa hangi grubun neden olduğunu belirlemek için Bonferroni düzeltmesinden yararlanıldı. Bulgular: Kız (p=0,024), demokratik aile yapısına sahip (p=0,004), kişilerarası ilişkilerde zorluk yaşamayan (p˂0,001) ve algılanan sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan (p=0,022) öğrencilerin iletişim becerilerinin daha yüksek olduğu görüldü. Ayrıca, kız öğrencilerin empati düzeylerinin daha yüksek (p˂0,001), dördüncü sınıf öğrencilerinin ise empati düzeylerinin daha düşük (p=0,003) olduğu sonucuna ulaşıldı. Sonuç: Bu sonuçlar öğrencilerin iletişim becerileri ve empati düzeylerinin bazı kişisel ve akademik özelliklere göre farklılık gösterdiğini ortaya koydu.