Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
Repository logoRepository logo
  • Communities & Collections
  • All Contents
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Dursun TATAR"

Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    The effect of chemotherapy on quality of life in patients with lung carcinoma
    (2012) Hüseyin HALİLÇOLAR; Dursun TATAR; Ceyda MAHLEÇ ANAR; Osman ALTIPARMAK; Saliha ALTIPARMAK; İpek ÜNSAL
    Bu çalışmada akciğer kanserli hastalarda kemoterapinin yaşam kalitesi üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Ocak 2006 ile Ocak 2007 yılları arasında kemoterapi tedavisi gören 50 hasta alındı. Veri toplama aracı olarak Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Organizasyonu (EORTC) Yaşam Kalitesi Anketi (QLQ C-30) ve akciğer kanseri modülü (LC-13) ile görsel analog ölçeği (VAS) kullanıldı. Kemoterapi tedavisi ile birlikte sosyal fonksiyonda azalma ve dispne, konstipasyon, alopeside artma ve öksürükte azalma saptandı. Olguların ekonomik durumları da birinci kemoterapi dönemindekine göre daha kötü bulundu (p<0.05). Kemoterapi tedavisi ile birlikte küçük hücre dışı akciğer kanserli hastalarda fiziksel fonksiyon ve sosyal fonksiyon alanları azalmış, yorgunluk, bulantı, uykusuzluk, konstipasyon da artmıştır. Metastaz varlığı ile yaşam kalitesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu. Ağrı yaşam kalitesinin bütün alanlarını negatif yönde etkilemektedir. Yaş, eğitim durumu gibi sosyodemografik özelliklerle yaşam kalitesi arasında ilişki olmamakla birlikte, cinsiyet yaşam kalitesini etkilemektedir ve erkeklerde yaşam kalitesi rol fonksiyon, emosyonel fonksiyon ve kognitif fonksiyon alanları kadınlara göre daha iyidir. Akciğer kanserli hastalarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde sosyodemografik özelliklerin anlamlı bir etkisi yoktur. Ağrı yaşam kalitesinin bütün alanlarını negatif yönde etkilemektedir ve olgularda ağrı arttıkça yaşam kaliteleri düşmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Pulmoner Tromboemboli Tanısında Yaşa Göre Düzeltilmiş D-Dimer Eşik Değerinin Tanısal Doğruluğu
    (2023) Eylem Yıldırım; Berna Komurcuoglu; FİLİZ GÜLDAVAL; MİNE GAYAF; Günseli Balcı; Gulru Polat; AYDAN MERTOĞLU; Tuba Nihal Ursavaş; Dursun TATAR; Ozlem Ediboglu; Merve Ayık Türk; Dilek Kalenci; Ahmet Emin Erbaycu
    Amaç: Pulmoner tromboemboli (PTE) tanısında klinik risk değerlendirme ve serum D-dimer düzeyi özellikle düşük riskli olgularda tanıyı ekarte etmek amacıyla kullanıla- bilir. Ancak özellikle ileri yaş hastalarda, eşlik eden komorbiditeler, yalancı D-dimer pozitifliğine neden olmaktadır. D-dimerin tanısal etkinliğinin artırılması amacıyla son yıllarda 50 yaş ve üzerindeki hastalarda yaşa göre düzeltilmiş eşik değerlerin kullanıl- ması önerilmektedir. Çalışmamızda PTE tanılı farklı yaş gruplarındaki hastalarda, yaşa göre düzeltilmiş eşik değerlerin PTE tanısındaki klinik etkinliği araştırıldı. Gereç ve Yöntemler: PTE tanısı alan 697 olgu retrospektif kohort olarak incelendi. D-dimerin yaşa göre düzeltilmiş eşik değeri ile (50 yaşına kadar hastalar için <500 ng/ mL ise, >50 yaşındaki hastalarda yaş x10’dan küçük ise negatif) tüm yaş gruplarında kullanılan standart eşik değeri arasındaki (tüm yaş gruplarında <500 ng/mL ise nega- tif) tanısal farklılık karşılaştırıldı. Hastaların karakteristik özellikleri, PTE klinik olasılık ön testleri (Wells skoru ile düşük, orta, yüksek riskli) ve PTE klinikleri (nonmasif, submasif, masif) ile yaş grupları arasındaki ilişki incelendi. Bulgular: Toplam 697 hastanın 364’ü (%52,2) kadın, 333’ü (%47,8) erkekti ve orta- lama yaş 61,0±16,3 yıl idi. Yaşa göre düzeltilmiş eşik değerinin duyarlılığı %97, ne- gatif prediktif değer %47,3 idi (p=0,001). PTE klinik olasılık ön test risk değerlendir- mesinde yüksek riskli hasta grubunun özellikle 61-80 yaş grubunda arttığı gözlendi (p=0,022). Yaşa göre düzeltilmiş D-dimer eşik değerinin yüksek olması, PTE klinik olasılık testini 3,93 kat artırmaktadır (p=0,019, %95 GA 1,26-12,31). Yaşa göre dü- zeltilmiş eşik değerinin yüksek değerleri ile bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyog- rafide PTE varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanırken (p=0,033), standart eşik değeri ile Bilgisayarlı Tomografi Pulmoner Anjiografide (BTPA) PTE varlığı arasındaki ilişki anlamlı değildi (p=0,456). Sonuç: D-dimerin yaşa göre düzeltilmiş eşik değeri duyarlılıkta azalmaya neden ol- maz. Yalancı negatiflik %5,3 idi ve yaşa göre düzeltilmiş eşik değerine göre D-dimerin normal sınırlarda olduğu, fakat PTE tanısı alan hastalar incelendiğinde hiçbirinde masif PTE kliniği gözlenmedi. Akut PTE klinik olasılığı düşük veya orta olan hastalarda PTE’yi dışlamak için yaşa göre düzeltilmiş D-dimer eşik değeri kullanılabilir.

Manisa Celal Bayar University copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback