Browsing by Author "Filiz Eren"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Çölyak hastalığı olan çocuklarda özofajitin değerlendirilmesi(2012) Ayşegül CEBE; Gülseren ŞAHİN; Erhun Kasırga; Filiz Eren; Masallah Baran; Fatih ÜNALAmaç: Çölyak hastalığı tanısı alan olgularda özofajit sıklığı, özofajiti olan ve olmayan hastalarda reflü semptomları ve duodenumdaki histopatolojik değerlendirmedeki ağırlık ile özofajit sıklığı arasındaki ilişki araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çölyak hastalarının tanı anındaki bulguları geriye dönük tarandı. Hastalar özofajiti olan ve olmayan çölyak hastaları olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların histopatolojik bulguları, reflü semptomları ve demografik özellikleri kar- şılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda 71 (53%) çölyaklı hastada özofajit bulgularına rastlandı. Özofajitli çölyak hasta grubunda bulantı, kusma, pirozis gibi reflü semptomları daha sık saptanmıştır (p <0,001). Her iki grupta yaş, cinsiyet, vücut boy ölçümleri ara- sında anlamlı farklılık saptanmadı. Özofajiti olan çölyaklı hastalar ile özofajiti olmayan hastalar arasında histopatolojik sınıf- lamaya (Marsh sınıflaması) göre anlamlı fark saptanmadı. Özofajitli çölyak hastalarındaki Marsh sınıflamasının ağırlığı ile özofajit gelişimi arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Çölyaklı 71 olguda (%53) özofajit saptandı, özofajit olan hastalarda reflü semptomları daha belirgindi.Item Ülseratif kolit tanılı olgularımızın retrospektif olarak değerlendirilmesi(2012) Gülseren ŞAHİN; semin ayhan; Erhun Kasırga; Fatih ÜNAL; Ayşegül CEBE; Filiz ErenGiriş: İnflamatuvar barsak hastalıkları (İBH), gastrointestinal kanalın remisyon ve alevlenmeler ile seyreden kronik inflamatuvar hastalıklarıdır. Çalışmamızda İBH tanısı ile izlediğimiz hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin geriye dönük olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çocuk gastroenteroloji bölümlerimizce 7 yıldır İBH tanısı ile izlemleri yapılan 18 hastanın başvuru yakınmaları, demografik özellikleri ve beraberinde bulunan hastalıklar kayıtlardan incelendi. Fizik bakıda saptanan olağan dışı bulgular endoskopik bulgular, histopatolojik bulgular ve uygulanan tedaviler gözden geçirildi. Bulgular: Çalışmamıza alınan 18 hastanın tanı yaşı ortalamaları 13,6±2,9 yıl (10K, 8E) ve semptomların başlangıcından tanıya kadar geçen süre ortalama 6,9±4,5 aydı. Onyedi hasta ülseratif kolit (ÜK) ve bir hasta da intermediate kolit (İK) tanısı almıştı. İki hastada (%11) hastalık açısından pozitif aile öyküsü vardı. Tanı anında en sık başvuru yakınmaları karın ağrısı (%100), kanlı ishal (%94,5) ve tenezm (%44,4) olarak bulundu. Laboratuvar bulgularından CRP pozitifliği (%89), sedimantasyon yüksekliği (%83,3) ve demir eksikliği anemisi (DEA) (%77,7) en sık rastlanan bulgulardı. Kolonoskopik olarak en sık pankolit (%66,6) tutulumuna rastlandı. İBH’na eşlik eden diğer hastalıklar ise ailevi Akdeniz ateşi (FMF) (%11), çölyak hastalığı (ÇH) (%5,5) ve Helikobakter pylori gastriti (Hp) (%11) olarak bulundu. Pankolit tutulumu olan medikal tedaviye yanıtsız bir hastamıza (%5,5) ise kolektomi uygulandı. Sonuç: Ülkemizde çocukluk çağında İBH tanısı alan hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Yine de nonspesifik semptomlar ile seyreden hastaların tanınması güç olabilmekte ve tanı gecikmelerine neden olabilmektedir. İBH’nın otoimmün hastalıklar ile birlikteliği nedeniyle uygun tedaviye rağmen remisyon sağlanamayan hastalarda gastrointestinal inflamasyonla giden FMF gibi hastalıklar da araştırılmalıdır. (Güncel Pediatri 2012; 10: 17-23)