Browsing by Author "HALUK MERGEN"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Çocuklarda göğüs ağırısı ayırıcı tanısında kardiyak nedenler: Kardiyak enzimlerin rolü?(2006) Berna ÇEVİK; Vedide TAVLI; Türkay SARITAŞ; Timur MEŞE; Şükrü CANGAR; HALUK MERGEN; Şebnem GÜLELİAmaç: Göğüs ağrısı şikayeti ile hastanemiz acil servisine başvuran çocuklarda etnolojik nedenlerin belirlenmesi ve kardiyovasküler nedenlerin tanısında kardiyak enzimlerin tanısal değerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: İzmir Dr. Behçet öz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kasım 2003- Mart 2004 arasında yapılan bu prospektif çalışmaya göğüs ağrısı şikayeti ile Acil Servise başvuran 100 ardışık olgu alınmıştır. Her hastada öykü, fizik bakı, psikiyatrik değerlendirme, elektrokardiyografi, ekokardiyografi ve enzimler (CK, CK-MBve Troponin I) çalışılmıştır. Bulgular: Sol prekordiyuma lokalize keskin ağrı %78 oranı ile en sık görülen göğüs ağrısı tipi olmuştur. Göğüs ağrısı nedenleri; %53 idiopatik, %18 kas-iskelet, %15 psikiyatrik, %6 kardiyak, %5 respiratuvar ve %4 gastrointestinal sistem kökenli olarak belirlenmiştir. Kardiyak enzimler göğüs ağrısı olan tüm olgularda ve kontrol grubunda normal sınırlarda bulunmuştur (p>0.05). Sonuç: Kardiyovasküler nedenlere bağlı göğüs ağrısı pediatrik grupta %6 gibi düşük oranda bulunmuştur. Ancak morbiditesi ve mortalitesi yüksek olabileceğinden ağrının kardiyovasküler sistem kökenli olup olmadığının ayırdedilmesi önemlidir. Troponin I incelemesi kardiyak kökenli olduğu düşünülen göğüs ağrıları dışında rutin olarak yapılmamalıdır.Item Çocuklarda pulmoner balon valvüloplasti: Kısa-orta dönemli sonuçlar(2006) HALUK MERGEN; Talat TAVLI; Vedide TAVLI; Türkay SARITAŞ; Faik OKURAmaç: Pediatrik pulmoner balon valvüloplasti(PBV) işlemlerinin kısa ve orta dönem izlem sonuçlarını tartışmaktır. Gereç ve Yöntem: Nisan 1997-Mayıs 2004 tarihleri arasında ortalama yaşları 6.1±4.21 yıl (3.5 ay-17 yaş), ortalama vücut ağırlıkları 20.7±10.8 kg ve 18’i erkek olan 28 çocuğa PBV işlemi yapıldı. Bulgular: Sağ ventrikül-ana pulmoner arter arası basınç farkı işlem öncesinde ortalama 101.3±51.9 mmHg, işlemin hemen sonrasında ortalama 54.7±41.4 mmHg idi (p< 0.05). İşlem sonrası sağ ventrikül ana pulmoner arter arası gradientte ortalama % 50.3±22.6 oranında azalma belirlendi. İşleme bağlı ciddi vasküler komplikasyon, aritmi ya da ölüm olmadı. Onbir olguda (% 39.3; ortalama yaş: 7.5±3.8 yıl) işlem sonrası gradient 50 mmHg ve üzerinde saptandı. Bu olgulardan 4’ü takiplerine gelmezken, 2 olguya ikinci defa PBV, 5’ine cerrahi onarım uygulandı. Cerrahi onarım yapılan 1 olgu operasyon sonrası 5. günde sağ kalp yetmezliği nedeni ile hayatını kaybetti. Ortalama takip süresi 28.4±29.2 ay idi. İşlem sonrası gradienti <50 mmHg olan olguların takiplerinde (17 olgu, % 60.7; ortalama yaş: 5.4±4.2 yıl) 5 olguda (%29.4) ortalama 35.7±3.8 ayda yeniden daralma saptandı. Bunların 2 tanesi kontrollerine gelmez iken, 1 olguya 2. defa BVP, 2 olguya operasyon uygulandı. İşlem sonrası gradienti <50 mmHg olan ve sorunsuz takip edilen bir olguda işlem sonrası 2. yılda ani eksitus gelişti. İşlem öncesi pulmoner kapak yetersizliği (PY) olmayan 2 olguda (%6) işlem sonrasında hafif derecede pulmoner kapak yetersizliği gelişti. Sonuç: PBV kısa ve orta dönem sonuçlarına göre pulmoner kapak darlığında başarı ile tedavi olanağı sağlamaktadır.Item Aort koarktasyonu ile yaygın sol ön inen koroner arter disseksiyonu(2009) HALUK MERGEN; Yunus NAZLI; Talat TAVLI; Mahmut ACAR; Vedide TAVLI-Item Klinik uygulamada kan ve kan ürünleri isteminde dikkat etmesi gereken noktalar(2010) Talat TAVLI; Kurtulus Ongel; Erdoğmuş Berna MERGEN; Vedide TAVLI; HALUK MERGENKan, kaynağı sadece insan olan yaşamsal önemlilikte bir sıvıdır. Pek çok önemli daldaki klinisyenin, kan ve kan ürünü istemindeki yetersizliklerini güncel uygulamalarda görmek mümkündür. Bu makalede de, kan ve kan ürünü istemiyle ilişkili pratikte karşılaşılan durumlar hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Özellikle transfüzyon endikasyonları, çapraz karşılaştırma/transfüzyon oranı, tam kanın hazırlanması, acil transfüzyon durumları hakkında dikkat edilmesi gereken durumlar özetlenmiştir.Item Acute phase reactants in patients with coronary slow flow phenomenon(2010) Yunus NAZLI; HALUK MERGEN; Nihat MADAK; Talat TAVLI; Muhammet KANDAZ; Süleyman AYSEL; DEMET ÇEKDEMIR; Ekrem YANIKAmaç:Çalışmamızda koroner yavaş akımlı hastalarda yüksek-duyarlı C-reaktif protein (Hs-CRP), N-terminal pro-beyin natriüretik peptit (NT-proBNP), eritrosit sedimantasyon hızı, lökosit, tiroid hormonları ve fibrinojen seviyelerini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Bu enine-kesitli gözlemsel çalışmaya koroner arterleri normal olarak değerlendirilen fakat üç koroner damarında da yavaş akımı olan 82 hasta (45 erkek, 37 kadın, ortalama yaş 59±11), normal koroner arter yapısına, normal koroner akıma ve benzer koroner risk faktörlerine sahip 34 olgu (19 erkek, 15 kadın, ortalama yaş:56±10) çalışmaya dahil edildi. Hastaların ve kontrol grubunun koroner akım hızları TIMI kare sayısı yöntemi ile ölçüldü. Kan numunelerinden Hs-CRP, NT ProBNP, sedimantasyon, lökosit sayısı, tiroid hormonları ve fibrinojen seviyeleri ölçüldü. İstatistiksel analiz bağımsız örneklem t testi, Ki-kare testi ve Pearson korelasyon analizi ile yapıldı. Bulgular: Hs-CRP (0.88±0.86’ya karşın 0.36±0.35 mg/L, p<0.001) ve NT proBNP (117.83±163.2’ye karşın 47.33±30.6 ng/ml, p<0.01) seviyeleri koroner yavaş akım grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak yüksek bulundu. Tiroid hormonları, fibrinojen, sedimantasyon ve lökosit düzeylerine bakıldığında iki grup arasında anlamlı fark yoktu. TIMI sayısı ve plazma Hs-CRP ve NT-proBNP değerleri arasında pozitif korelasyon mevcuttu (sırası ile r=0.454, p=0.001 ve r=0.554, p=0.001). Sonuç: Hs CRP ve NT ProBNP seviyeleri normal olgulara kıyasla koroner yavaş akımlı olgularda anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Hs CRP ve NT ProBNP artmış seviyeleri ve TIMI kare sayısı arasında pozitif korelasyon ilişkisi mevcut.Item Comparative validity and reliability study of the $QIDS-SR_{16}$ in Turkish and American college student samples(2011) Vedide TAVLI; Şeref TAN; Talat TAVLI; Ira H. BERNSTEIN; Kurtulus Ongel; HALUK MERGENAmaç: Öğrenci ağırlıklı Türk örneklemine uygulanan Türkçe’ye çevrilmiş 16 maddelik Hızlı Depresif Belirti Envanteri-Özbildirim Formu’nun (HDBE16-ÖF): a) Amerikalı üniversite öğrencilerine uygulanan orijinal Amerikan versiyonu ($QIDS-SR_{16}-US$) ve b) aynı Türk öğrenci örnekleminde Beck Depresyon Envanteri-II (BDI-II) ile karşılaştırılarak geçerlik ve güvenirliğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmamız Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında yapılan bir kültürlerarası geçerlilik çalışmasıdır. Metod: Uludağ Üniversitesi yerleşkesi Aile Sağlığı Merkezi’ne ayaktan başvuran öğrenci ağırlıklı 626 hastaya; www.ids-qids.org adresinden ulaşılabilen ve kısmen modifiye edilerek Türkçe’ye çevrilen $HDBE_{16}$-ÖF ve BDI-II testleri uygulandı. Ayrıca Güneybatı Teksas Üniversitesi’nde HDBE16-ÖF envanterinin İngilizce orijinal versiyonu olan $QIDS-SR_{16}-US$ 584 öğrenciye uygulanmıştır. Betimleyici istatistik, klasik açıklayıcı faktör analizi ve madde tepki kuramı analizleri, SAS ve MPlus istatistik programları ile yapılmıştır. Bulgular: Türk deneklerin ortalama yaşı 21,1±2,16 (standart sapma) olup %67,8’i kadındı. Türk öğrencilerin aile içi depresyon öyküsü: annede %29, babada %8, kardeşte %14, kendisinde %16 ve akrabada %5 olarak bulundu. Amerikalı deneklerden 225 olguda hiç yaş belirtilmemiş haldeyken ortalama yaş 20.0±3,5 (standart sapma) ve tüm deneklerin %63,6’sı kadın olarak saptandı. $HDBE_{16}$-ÖF’nın madde ortalaması 6,94±4,85 (standart sapma) bulundu. $HDBE_{16}$-ÖF’ün iç tutarlılık katsayısı (Cronbach α) 0,78 idi ve ortalama madde-toplam korrelasyon katayısı 0,47 (0,33- 0,61) bulundu. $QIDS-SR_{16}-US$’nin kaşılaştırılabilir madde ortalaması 6,09±3,76, Cronbach α 0,74, madde-toplam korrelasyon katsayısı 0,43 (0,24-0,54) olarak bulundu. Hem $HDBE_{16}$-ÖF hem de $QIDS-SR_{16}-US$ tek boyutlu iken BDIII tek boyutlu olarak bulunmadı. $HDBE_{16}$’ün ve $QIDS-SR_{16}-US$’un madde-total korelasyon ortalaması birbirine benzerdi. BDI-II ile $HDBE_{16}$-ÖF arasındaki korelasyon katsayısı 0.72 bulundu, bu değer disattenüe edildiğinde 0.90’a çıkmaktaydı. Çoklu grup doğrulayıcı faktör analizi $HDBE_{16}$-ÖF ve $QIDS-SR_{16}-US$’un aynı faktör yüküne sahip olduğu farklı değişik eşiklerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum depresyon düzeyinde grup farklılıklarını ortaya koymaktadır. Türk deneklerin, Amerikalı deneklerden farklı olarak daha fazla depresyon geçirdikleri söylenebilir. Ayrıca $HDBE_{16}$-ÖF ve BDI-II’nın skorları birbirlerine eşitlenmiştir. Tartışma: $HDBE_{16}$-ÖF’ün, hem Türkiye hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde depresyon tanısı için çok sık kullanılan BDI-II testi gibi iyi psikometrik özellikleri ve yapısal geçerliliği olduğu saptanmıştır. Pek çok ortamda $HDBE_{16}$-ÖF’ün kullanılmasını önermekteyiz.Item Validity and reliability of the qıds-sr16-Turkish in comparison with bdı-ıı- turkish among young outpatient sample of Turkish university students(2012) HALUK MERGEN; Kurtulus Ongel; Talat TAVLIAmaç: Genç Türk üniversite öğrencileri arasında Hızlı Depresif Belirti Envanteri’nin (HDBE) 16 maddelik Özbildirim Formu‘nun, Beck Depresyon Envanteri-II (BDE-II) ile karşılaştırılarak geçerlilik ve güvenilirliğinin saptanması. Yöntemler: www.ids-qids.org’tan ulaşılabilecek Hızlı Depresif Belirti Envanteri-Özbildirim Formu’nun (HDBE16-ÖF) hafifçe değiştirilmiş olan versiyonu, BDE-II ile beraber Uludağ Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Aile Sağlığı Merkezine ayaktan başvuran 628 genç Türk üniversite öğrencisine Şubat 2010 ve Nisan 2010 tarihleri arasında uygulandı. Betimleyici istatistik, student t testi, ROC analizi ve doğrulayıcı faktör analizleri çalışmada kullanılmıştır. Bulgular: Ortalama yaş 21,1±2,16 (SD) olarak saptandı. Örneklemin %67,8’i kadın, %32,2’si erkek idi. İç tutarlılık α-Cronbach katsayısı 0,769 olarak saptandı. Ortalama madde-toplam madde korelasyonu 0,45 (0,29-0,71) olarak bulunmuştur. ROC analizine göre, HDBE16-ÖF için klinik depresyon açısından 9 puan sınır değer olarak saptanmıştır. Sonuç: HDBE16-ÖF ile çok sık kullanılan bir depresyon ölçeği olan BDE-II, iyi psikometrik uyum geçerliliği göstermiştir. 1. Basamakta majör depresif epizodu güvenle teşhis etmek ve hastalığı, geçerliliği kanıtlanmış araçlarla takip etmek önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde HDBE ile ilgili çalışmalarda elde edilen iç tutarlılık katsayısı α Cronbach bizim çalışmamızdan daha yüksek bulunsa da, aralarında istatiksel olarak bir farklılık yoktur (z=0,55, p>0,05). HDBE16-ÖF 1.basamakta güvenle kullanılabilecek bir ölçektir.