Browsing by Author "HATİCE NUR GERMİR"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item THE EFFECT OF MARITIME TRANSPORT ON INDUSTRIAL PRODUCTION1(2015) HATİCE NUR GERMİR; MURAT KORKMAZGiriş: Farklı coğrafyalar arası iklimsel değişiklik, mal ve fiyatta oluşan farklılıklar, teknoloji ve nitelikli işgücü yetersizliği, tüketici beklenti ve tercihlerindeki farklılık gibi birçok faktör işletmelerin dış ticarete yönelmelerine sebep olmaktadır (Seyidoğlu, 1996:11). Bu doğrultuda hammadde, ara malı, nihai mal şeklinde birçok malın ülke dışına taşınması gerekmektedir. Malın müşteri beklentilerine uygun olarak kaliteli bir şekilde zamanında üretilmesi tek başına yeterli olmamakta müşteriye sağlam ve doğru bir şekilde tam zamanında ulaştırılması önem arz etmektedir (Morash,1997:5). Taşımacılığın önemi bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşmenin bir sonucu olarak günlük yaşamda kullanılan neredeyse her ürünün taşıma sürecinden geçtiğini ifade etmek mümkündür. Türkiyede dış ticaret işlemlerinin taşıma modları bakımından mevcut yapıda kayda değer kısmı denizyolu ve karayolu taşımacılığıyla gerçekleştirilmektedir. Kısa ve orta vadeli zaman diliminde Türkiye ihracat bileşenlerinde bariz bir değişiklik olmayacağından hareketle, ileriki aşamalarda da ihracat yüklemesinin ciddi oranda kara ve denizyolu ile gerçekleştirileceği varsayılmaktadır. İnsanlık tarihinde refah düzeyinin artarak insanların zenginleşmesinde önemli bir rol oynayan denizyolu ticareti, günümüzde de dünya ekonomisi içinde uluslararası ticaret ve küresel ekonominin belkemiğini oluşturmaktadır. Denizyolu taşımacılığı lojistiğin en önemli halkasıdır. Küresel ticaretin hacim olarak %80i ve değer olarak ta %70in üzerinde bir kısmı deniz yoluyla taşınarak dünya çapında bağlantı noktalarına ulaşılmaktadır. Dünya ekonomisinde 2008 Global Krizinin olumsuz etkileri halen devam etmekte olup denizyoluyla taşınan gönderilerde bir önceki yıla göre yavaşlama olmakla birlikte; 2013 yılında ortalama %3,8 büyüme gerçekleştirerek uluslararası deniz ticaret hacmi yaklaşık 9,6 milyar ton olarak gerçekleşmiştir (UNCTAD, 2014). Özellikle dökme tabir edilen kömür, tahıl vb yükler için coğrafi bakımından kara ve demiryolu taşımacılığı uygun görülse dahi ekonomik yönden deniz taşımacılığı en uygun taşıma yöntemidir. Bu nedenle dünya yük taşımacılığının %90ı denizyoluyla yapılmaktadır. Az miktar yakıtla binlerce ton yük taşıyan gemiler, yol yapımı ve bakımına özel masraf gerektirmemesi, kamu, belediye veya özel sektör tarafından işletilen limanların yeterli olması, bir seferde uzak mesafelere daha çok yükü daha güvenli ve güzergahta değişiklik yaparak daha fazla hareket kabiliyeti ile ulaştırabilmesi deniz taşımacılığında maliyeti düşüren faktörler arasında sayılmaktadır. Ulaştırma sisteminin optimal olarak belirlenmesinde en önemli amaçlardan birisi ekonomikliktir. Ekonomikliğin ölçütü ise taşımada spesifik maliyet olarak adlandırılan birim yük ve hat uzunluğu başına maliyet olmaktadır. Doluluk oranının artması taşıma maliyeti üzerinde azalan bir etki oluşturmaktadır. Uzun mesafelerde doluluk oranındaki artışın maliyeti düşürme etkisi daha belirgindir. Bir başka deyişle, uzak mesafelerde doluluk oranında sağlanan artışın getireceği ekonomiklik kısa mesafelere nazaran daha fazla olmaktadır. Hattın uzunluğuna göre değişiklik göstermekle birlikte %60 oranındaki doluluk seviyesi denizyolu mal taşımacılığı için asgari limit olarak değerlendirilmektedir. Bu manada söz konusu deniz taşıma hattı boyunca yıllık olarak taşınacak yük potansiyeli dikkate alınıp en uygun taşıt sayı ve kapasitelerinin belirlenmesi gerekmektedir (UBAK ve İTÜ, 2005)Dünya Bankası Uluslararası Ticaret Birimince 2007 yılından itibaren iki yıl arayla hazırlanan Küresel Lojistik Performans Endeksi 2014 yılı Versiyonuna dünya çapında 1000den fazla lojistik profesyonel katılımda bulunmuştur. Önceleri 155 ülke üzerinde gerçekleştirilirken 2014 yılında 160 ülkenin lojistik performansının değerlendirildiği raporda ele alınan kriterler öncekiler de olduğu gibi 6 başlık altında toplanmakta ve şu maddeleri içermektedir. Bu araştırma TUİKden alınan 1992-2013 yıllarına ait veriler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında deniz yolu taşımacılığının sanayi sektörü ile ilişkisi ve bunun sanayi üretimi üzerine etkileri üzerinde durulmuştur. Veriler Statistical Package for Social Sciences 18 programı ve ANOVA modeli kullanılarak sonuca gidilmiştir. Diğer taşımacılık sektörlerine ve alanlarına göre deniz yolu taşımacılığının daha etkili ve verimli bir seyir izlediği gözlenmiştir. 2009 yılında bir kırılma yaşayan deniz yolu taşımacılığı 2007-2008 küresel krizin etkisi altında kalarak bir taşımacılık azalması ve beraberinde ekonomik gerileme kaydetmiştir. Yıllık sanayi üretim indeksi ve GSYH arasında anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir. Ayrıca karayolu ile deniz yolu taşımacılığında özellikle perakende üretim konusunda karayolunun deniz yolu taşımacılığına göre aktif, tüm özellikler açısından bakıldığında ise paralellik gösterdiği saptanmıştır. Hava yolu taşımacılığı ile karşılaştırıldığında ise hava yolu taşımacılığının yüksek maliyetli olması nedeniyle üretim sektörünün tercihleri arasında yer almadığı görülmektedir. Demir yolu taşımacılığı ile karşılaştırıldığında ise deniz yolu taşımacılığının demir yolu taşımacılığına göre uluslararası anlamda daha aktif bir rol üstlendiği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Toplam ithalat, toplam ihracat ve üretim indeksi arasında deniz yolu taşımacılığı yönünden pozitif yönde ilişkili olduğunu göstermektedir. Amaç, Kapsam ve Yöntem: Bu araştırmada TUIK kurumundan elde edilen 1992-2013 yılları arasındaki deniz yolu taşımacılığı verileri ile toplam sanayi verileri kullanılmıştır. Araştırmanın amacı deniz yolu taşımacılığının sanayi üretimi üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu belirlemektedir. Bu amaçla; sanayi üretim indeksi verileri ile toplam ihracat/ithalat ve taşımacılık verileri analiz edilmiştir. İlişkilerin belirlenmesi ve ne derecede etki ettiğinin anlaşılması için regresyon metodu kullanılmıştır.Verilerin Analizi: TUIK den elde edilen veri seti PASW Statistic 18 (SPSS-Statistical Package for Social Sciences) paket programında analizItem THE RELATION BETWEEN REAL EXCHANGE RATE IN TURKEY AND FOREIGN TRADE: AN APPLIED ANALYSIS(2015) Muzaffer Aksoy; Nur ALACAHAN DİLBAZ; Nurullah KART; Ayhan Aytac; HATİCE NUR GERMİR; MURAT KORKMAZBu çalışmada reel döviz kuru ile ihracat ve ithalat arasındaki ilişki 2003:01-2013:04 dönemlerini kapsayan Türkiye ekonomisine ait verilerle zaman serisi yöntemi kullanılarak incelenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgular İthalat değişkeninin bağımlı değişken olduğu modelde ihracat ve döviz kuru değişkenleri anlamlı bulunmuştur. İthalat seviyesi ihracat ve döviz kuru değişkenlerinden etkilenmektedir. Döviz kurunun bağımlı olduğu modelde ise yalnızca ihracat değişkeni anlamlı bulunmuştur. İhracatın seyri döviz kurunun artırıcı bir etki yapmaktadır. Ayrıca granger nedensellik testi sonuçlarına göre ihracat ve ithalat değişkenleri döviz kurunun, ithalat ise ihracatın Granger nedenleridir. Giriş: Bir ülkenin gerek yurtiçi gerek yurtdışı ekonomisinin konumu açısından ülkenin ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranı olarak bilinen dış ticaret hadleri son derece önem arz etmektedir. Çünkü bir ülke için dış ticaret hadleri ülkenin rekabet gücünü ifade etmektedir. Özellikle sermaye piyasasının sığ olduğu gelişmekte olan ülkeler açısından döviz kuru ve dış ticaret arasındaki ilişkinin boyutunun bilinmesi ayrı bir gerekliliktir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, döviz kuru dış ticaret ilişkisini önce teorik sonra Türkiye ekonomisindeki gelişimini ekonometrik olarak analiz etmektir. Yöntem: Analize dahil edilen seriler farklı kaynakların internet veri tabanları kullanılarak elde edilmiştir. Bu bağlamda ithalat ve ihracat ile ilgili veriler TUİK in her ay açıkladığı aylık dış ticaret ile ilgili raporlarından elde edilmiştir. Reel efektif döviz kuru ise TCMBnin elektronik veri dağıtım sistemi üzerinden TÜFE bazlı reel efektif döviz kurları sekmesinden Gelişmiş ülkeler bazlı reel efektif döviz kuru (2003=100) verisinden elde edilmiştir. Sonuç: Çalışmada reel döviz kuru ile ihracat ve ithalat arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Oluşturulan modelin sahte regresyonla ile sonlanmaması için öncelikle bütün zaman serilerine durağanlık analizi uygulanmıştır. Bu amaçla 2003:012013:06 dönemini kapsayan zaman serileri analize tabi tutulmuştur. Sonuç- lar incelendiğinde zaman serilerinin birinci farklarının durağan olduğu ve serilerde trend ve sabitin bulunmadığı görülmüştür. Sonrasında yapılan analizlerde her bir seri için diğer serilerin bir dönemli gecikme değerleri modele dahil edilmiştir. Elde edilen ilişkinin deterministik trendden arındırılması için 2009:03 öncesi ve sonrası için bir kukla değişken modele dahil edilmiştir. Anlamsız değişkenler modelden arındırılarak nihai modeller belirlenerek analiz yapılmıştır. Buna göre ihracat modelindeki bütün değişkenler anlamlı bulunmuştur. İhracat değişkeni ithalat ve döviz kurundan etkilenmektedir. İhracat değişkeni ayrıca 2009:03. ayında gerçekleşen kırılmadan da etkilenmektedir. Sabitin modeldeki anlamı ise diğer değişkenlerin sıfıra eşit olması durumunda ihracatın belirli bir bazının olduğu ve asla sıfır olmadığıdır. İthalat değişkeninin bağımlı değişken olduğu modelde ihracat ve döviz kuru değişkenleri anlamlı bulunmuştur. İthalat seviyesi ihracat ve döviz kuru değişkenlerinden etkilenmektedir. Döviz kurunun bağımlı olduğu modelde ise yalnızca ihracat değişkeni anlamlı bulunmuştur. İhracatın seyri döviz kurunun artırıcı bir etki yapmaktadır. Ayrıca granger nedensellik testi sonuçlarına göre ihracat ve ithalat değişkenleri döviz kurunun, ithalat ise ihracatın Granger nedenleridir.