Browsing by Author "Hafize seda Vatansever"

Now showing 1 - 8 of 8
  • No Thumbnail Available
    Item
    Analysis of the effects of inhibitor and activator systems (Smad’s proteins) of TGF-βs on chick neural tube closure
    (2010) Nurcan Umur; MAHMUT KEMAL ÖZBİLGİN; Mehmet SELÇUKİ; Hafize seda Vatansever; Ahmet Şükrü UMUR
    TGF-β ve onun hücre içi sinyal iletim yolunu kontrol eden Smad protein ailesinin, erken nörülasyonda rol oynadığı bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, tavuk embriyosunda nöral tüp gelişiminin farklı saatlerinde bir sistem olarak TGF-β1,2,3, Smad 1/2/3, 6 and 7 proteinlerinin dağılımını göstermektir. Bunun için, SPF yumurtaları, 24, 30, 48, 72. saatlerde 37.8±2ºC’de inkübe edildi ve sonrasında embriyolar, immunohistokimyasal ve immünoblotting yöntemleriyle incelendi. Elde edilen sonuçlara göre, tavuk gelişiminin 24, 30 ve 48. saatlerinde (nöral tüp kapanması sırasında) TGF-βs immünreaktivitelerinin (özellikle TGFβ3) var olduğu ve 72. saatte (nöral tüp kapanmasından sonra) azaldığı saptanırken western blotting yöntemi ile TGF-βs sentezinin embriyoların tüm dönemlerinde var olduğu gösterildi. Smad 1/2/3 immunreaktivitesi ve sentezi ise 24. saatte Smad 6 and 7’ ninkinden daha az iken 30. saatte daha yüksekti. Sonuç olarak, TGF-β ailesinin, tavuk nöral tüp gelişiminde rol oynadığı ve salınımının farklı Smad proteinleri tarafından kontrol edildiği düşünülmektedir. Bununla birlikte, immünoblotting sonuçlar, TGF-βs ve Smads proteinlerinin embriyonun tüm doku ve organlarının gelişiminde etkili olduğunu göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    The effects of low-dose methotrexate on endothelial dysfunction and programmed cell death (apoptosis) in 2,4,6 Trinitrobenzensulphonic acid (TNBSA) induced model of experimental colitis
    (2010) Ahmet VAR; Eray KARA; ASLAN SAKARYA; Hafize seda Vatansever
    AMAÇ: Günümüzde iltihabi barsak hastalıkları (İBH) için yürütülen farklı ilaç tedavileri üzerine yapılan çalışmalar giderek artmaktadır.Metotreksat (Mtx) antienflamatuar etkileri nedeniyle İBH’nın tedavisinde kullanılmakta olan bir ilaçtır. Bu çalışmada MTX’in deneysel kolit modelinde endothelial disfonksiyon ve kolon mukozası üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Bu çalışma, 2,4,6 trinitrobenzensulfonik asit (TNBS) ile indüklenmiş kolitli 36 sıçan üzerinde gerçekleştirildi. Denekler 3 gruba ayrıldı: Grup I: TNBS+Mtx, Grup II: TNBS ve Grup III: Serum fizyolojik lavman. Grup I’e tek doz Mtx uygulanırken, Grup II’de sadece kolit oluşturuldu. III.gruba ise 1 ml/kg/gün serum fizyolojik lavman uygulandı.Deneyin yedinci günü denekler feda edilerek distal kolon kısımları immunohistokimyasal ve biyokimyasal analizler için çıkartıldı. BULGULAR: Bu deneysel akut kolit modelinde Mtx, yangılı kolon mukozasındaki MPO aktivitesi, TNF-α, NO, iNOS ve eNOS salınımını azaltmış ve mukozal hasarı iyileştirmiştir. Bunun yanında Mtx uygulanımı ile apoptotik ve proliferatif süreç baskılanmıştır. SONUÇ: Mtx özellikle iltihabi barsak hastalığının akut alevlenme dönemlerinde alternatif bir ilaç olarak düşünülebilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Levosimendan up-regulates transforming growth factor-beta and Smad signaling in the aorta in the early stage of sepsis
    (2010) Demet TOK; hasan aydede; Yamac ERHAN; Hafize seda Vatansever; Elgin TURKOZ; Gülay OK; İdil Tekin; KORAY ERBÜYÜN
    AMAÇ Bu prospektif kontrollü deneysel çalışma, levosimendanın erken dönem sepsiste transforming growth factor (TGF)-β3 ve Smad1, Smad2 ve Smad3 oluşumuna etkilerini araştırmak amacıyla planlandı. GEREÇ VE YÖNTEM Yirmi dört sıçan rasgele dört gruba ayrıldı: 1) sham kontrol grubu 2) dobutamin grubu - abdominal hipertansiyon, çekal ligasyon ve delme (ÇLD) tekniği ile peritonit modeli prensibiyle sepsis oluşturuldu, sonra sıçanlar 10 µg.kg-1 dk-1 intravenöz (IV) dobutamin infüzyonu ile tedavi edildi, 3) levosimendan grubu - 2. grupta olduğu gibi sepsis modeli gerçekleştirildi sonra sıçanlar levosimendan IV bolus 200 µg.kg-1 takiben, 200 µg.kg.-1 dk-1 IV infüzyonu ile tedavi edildi, 4) kontrol grubundakilere tedavi yapılmadı. Tüm sıçanlar ÇLD?den 8 saat sonra öldürüldü. Aort doku örnekleri immünohistokimyasal olarak boyandı. BULGULAR ÇLD hem kontrol, hem de dobutamin gruplarında ılımlı IL-1 boyanmasına neden oldu. Tumor necrosis factor (TNF)-α immünreaktivitesi sham ve kontrol grubunda ılımlıydı. Sham, kontrol ve dobutamin gruplarında TGF-β3 ılımlı derecede yüksek bulunurken, bu parametre levosmendan grubunda orta derecede yüksek saptandı. Smad1, Smad2 ve Smad3 levosmendan grubunda orta derecede yükselmiş olarak saptandı. SONUÇ Levosimendanın hemodinami ve global oksijen taşınmasına sağladığı olumlu etkiler, deneysel ve klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Levosimendanın C++ iyon duyarlılığı üzerine etkileri yanı sıra, TGF-β3, Smad1, Smad2 ve Smad3 oluşumunu etkileyerek enflamasyonda sitokin salınımına da etkileri olabilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    The Effects of lornoxicam on Neuroprotection Following Diffuse traumatic Brain Injury in Rats
    (2013) Eda BAYRAM; İsmet TOPÇU; Ahmet VAR; Hafize seda Vatansever; İsmail ÇETİN; Melek CIVI
    AMAÇ: Bu çalışmada, lornoksikamın sekonder beyin hasarını önlemede, kafa travmalı bir rat modelinde apoptotik yollar aracılı etkileri araştırıldı.YÖNTEM ve GEREÇLER: Otuz erişkin Wistar albino rata anestezi uygulaması sonrası kafatası üzerine konan bir metal disk üzerine 2 metreden450 g ağırlık düşürülerek deneysel kapalı kafa travması oluşturuldu. Travma sonrası ratlar randomize olarak 2 gruba ayrıldı; Grup Ie (n=15)intraperitoneal yolla 2 mL salin, Grup II (n=15) intraperitoneal yolla 2 mL 1.3 mg kg-1 lornoksikam verildi. Beyin dokuları biyokimyasal vehistolojik incelemeler için interhemisferik kesi ile ikiye ayrıldı.BULGULAR: TUNEL pozitifliği her iki grupta beyin korteks nöroglia hücrelerinde görüldü. Her iki grupta kaspaz 8, 9 ve Fas/Fas ligandimmünoreaktivitesi normalken, kaspaz 3 immünoreaktivitesi Grup Ide Grup IIden daha yüksekti. MDA Grup IIde Grup Iden daha düşüktü.SOD düzeyindeki azalma Grup Ide, Grup IIden daha fazlaydı. SONUÇ: Lornoksikam bu beyin travması rat modelimizde apoptozisi önlememiş ancak bir azalma sağlamıştır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Evaluation of the Effects of Mobile Phones on the Neural tube Development of Chick Embryos
    (2013) Mustafa BARUTÇUOĞLU; Hafize seda Vatansever; Deniz SELÇUKİ; Ahmet Şükrü UMUR; Adem BURSALI; Can YALDIZ; Burcu KARA; Mehmet SELÇUKİ; Nurcan Umur
    AMAÇ: Mobil cep telefonunun tavuk embriyosunda nöral tüp gelişimi üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi amacıyla bu çalışma yapıldı.YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma kapsamında 4 farklı deney grubu oluşturuldu. Tüm gruplarda mobil cep telefonu eşit mesafeye yerleştirildi.Çalışmadaki tüm gruplardan nöral tüp segmentine yönelik seri kesitler alındı.BULGULAR: Grup 3deki 30. ve 48. saatlerdeki TUNEL sonuçları diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı olarak gözlendi (P<0.001). Kısmengrup 4de Bcl-2 seviyesi normale yaklaşırken, grup 3de aktivite artışı devam etti. Kaspaz 3 immunoreaktivitesi kontrol grubunda 48. ve 72.saatlerde negatif iken, grup 3de orta şiddette devam ettiği, diğer gruplarda ise 48. saattlerde zayıf ve 72. saatte negatif olduğu izlendi. Kaspaz9 immunoreaktivtesi grup 1, 2 ve 3de 30. saatte zayıf şiddette iken, grup 1 ve 4de 48. ve 72. saatlerde de negatif idi. Grup 3 de ise kaspaz 9immunoreaktivitesi her üç dönemde de zayıf şiddette devam etti. SONUÇ: Çalışma sonucunda biz mobil telefonun yaydığı elektromanyetik radyasyonun doza bağımlı olarak erken embriyojenik dönemdetavuk embriyolarında gelişme gecikmesi yaptığını tespit ettik. Çalışma erken embriyonik dönemde sonlandırıldığı için geç dönem sonuçlarıiçin yorum yapılamamaktadır. Geç dönem sonuçları için daha uzun süreli çalışmaya ihtiyaç vardır.
  • No Thumbnail Available
    Item
  • No Thumbnail Available
    Item
    COMET, TUNEL, and TEM analysis of an infertile male with short tail sperm
    (2015) Nurten DİKMEN; AYŞEN DURMAZ GÜVEN; Alper Bağrıyanık; Cumhur Gunduz; Erol Tavmergen; SERAP CİLAKER MIÇILI; Hafize seda Vatansever; EGE NAZAN TAVMERGEN GÖKER
    Male infertility is correlated with sperm morphology and sperm DNA damage, which are completely different from that of fertile individuals. Anaccurate sperm DNA damage analysis and ultrastructural examination of the ejaculate provide important support in the clinical evaluation. It issupposed that in the near future, the fertilization rate, pregnancy rate, and miscarriages could be predicted using the combination of these typesof tests in assisted reproductive technologies (ARTs). For this purpose, we report a very rare case of an infertile man having short tail sperm. Theinfertile man and his wife underwent in vitro fertilization (IVF) with intracytoplasmic sperm injection (ICSI). During this process, we examinedthe ultrastructure of the ejaculated sperm with transmission electron microscopy (TEM) and calculated the sperm DNA damage with terminaldeoxynucleotidyl transferase dUTP nick end labeling (TUNEL) and COMET assays. Then, we evaluated the association between sperm DNAdamage and embryo quality.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kersetin Primer (Colo320) ve Metastatik (Colo741) Kolon Kanseri Hücre Dizilerinde Eksozom Salgısını ve Total miRNA Konsantrasyonunu Değiştirir
    (2023) Eda Becer; SERPİL ÖZSOY; HILAL KABADAYI; Hafize seda Vatansever
    Amaç: Kolon kanserinin önlenmesinde potansiyel bir anti-kanser ajan olarak kabul edilen kersetin, doğal polifenolik bileşiklerinden biridir. Hücrelerden ve bileşenlerinden salgılanan eksozom gibi hücre dışı veziküller, proteinleri veya miRNA’ları taşıma yoluyla hücresel davranış özelliklerine katkıda bulunur. Bu çalışmada, kersetin uygulanan Colo320 ve Colo741 kolon kanseri hücre dizilerinde Dicer, Ago2, eIF2 α CD9 ve CD63’ün sitotoksisitesini ve eksozomal miRNA salgılanması ve ekspresyonu üzerine etkilerini belirlemeyi amaçladık. Yöntemler: Kersetin sitotoksisitesinin analizi için MTT testi kullanıldı. Colo320 ve Colo741’de Dicer, Ago2, eIF2a, CD9 ve CD63’ün dağıtımı için dolaylı immünoperoksidaz boyaması kullanıldı. Eksozomdaki toplam miRNA, miRCURY™ Kit ile belirlendi. Bulgular: Kersetin uygulamasından sonra eIF2a ve CD9 immünoreaktiviteleri Colo741 kontrol grubuna kıyasla önemli ölçüde farklılık gösterdi. Ayrıca eksozomal miRNA konsantrasyonları hem kersetin uygulanan Colo320 hem de Colo741 hücrelerinde daha yüksekti. Sonuç: Kersetin uygulamasının Colo320 ve Colo741 hücrelerinde eksozomal salgılamayı tetiklediği sonucuna vardık. Bununla birlikte, primer ve metastatik kolon adenokarsinom hücrelerinde kersetin rolünü anlamak için gelecekteki araştırmalarda eksozomal bileşen değerlendirilmelidir.