Browsing by Author "Lale Cerrahoglu"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Spondiloartropatili hastaların klinik ve radyolojik özellikleri(2008) Yasemin TURAN; Lale Cerrahoglu; Mehmet Tuncay DURUÖZAmaç: Bu çalışmada spondiloartropati (SpA) hastalarının klinik özelliklerinin tanımlanması amaçlanmıştır. Hastalar ve Yöntem: Avrupa Spondiloartropati Çalışma Grubu (ESSG) tanı kriterlerini karşılayan 120 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 48'i ankilozan spondilit (AS), 42'si reaktif artrit (ReA), 9'u psoriatik artrit (PsA), 3'ü enteropatik artrit (EA) ve 18'i sınıflandırılamayan SpA (uSpA) alt gruplarından oluşmaktaydı. Demografik veriler, klinik bulgular ile sakroiliit evrelemesi not edildi. Entezit şiddeti Mander entezis İndeksi (MEİ) kullanılarak hesaplandı. AS Hastalık Aktivite İndeksi (BASDAI) ve Hastalık Fonksiyonel İndeksi (BASFI) sırasıyla AS hastalarının hastalık aktivitesini ve fonksiyonel durumunu değerlendirmek amacıyla kullanıldı.Bulgular: En sık görülen semptom gece ağrısı (%55,1) iken, en sık görülen radyografik tutulum sağ taraf sakroiliit (%95,8) olarak bulundu. Epin kalkanei ise en fazla PsA (%55,5) ve EA (%33,3) hastalarında gözlendi. SpA hastalarındaki entezit görülme oranı %86,7 olarak bulundu. SpA hastalarında en fazla tutulan entezis bölgesinin sakroiliak bölge olduğu saptandı (%50). Üveit en fazla AS hastalarında (%16,7) gözlenirken topuk ağrısı yakınması en fazla ReA hastalarında (%47,6) gözlendi.Sonuç: SpA hastalarının birçok klinik bulguları ortak olmakla birlikte hastaların en fazla rahatsız olduğu yakınmanın gece ağrısı olduğu gözlendi. Bu açıdan hastaların bu konuda sorgulanıp medikal tedavilerinin bu açıdan düzenlenmesi gerekmekte olduğunu düşünmekteyiz. (Rheumatism 2008; 23: 46-51)Item Günlük veya haftalık alendronat veya risendronat alan postmenopozal osteoporozlu kadınlarda aylık ibandronat için hasta tercihinin değerlendirildiği açık- etiketli, prospektif, çok-merkezi, iki-aşamalı çalışma-BONCURE: Türkiye alt-çalışması(2012) Bülent BÜTÜN; Kazım ŞENEL; Hatice Sema Oncel; Vesile SEPİCİ; Savas Gursoy; HÜSEYIN DEMIR; nurten eskiyurt; Ferhan CANTÜRK; F. Yesim Gokce Kutsal; Jale İRDESEL; Yeşim Kirazlı; Hatice UĞURLU; Mehmet Tosun; Peyman YALÇIN; Lale Cerrahoglu; Fisun Ardic Yukruk; Ömer Faruk ŞENDUR; FEVZİYE MERİH SARIDOĞAN; GULSEREN AKYUZ; TUNAY SARPEL; Hakan ÖNCEL; fatih ozdenerAim: BONCURE (Bonviva for Current Bisphosphonate Users Regional European Trial), aimed to evaluate patient preference with monthly ibandronate in women with postmenopausal osteoporosis who previously received daily or weekly alendronate or risendronate. Materials and Methods: This prospective, open-label study consisted of two sequential stages, Part A (screening) and Part B (treatment). Patients enrolled into Part A completed the Candidate Identification Questionnaire (CIQ). In Part B, after completing the Osteoporosis Patient Satisfaction Questionnaire (OPSATQ), patients received monthly oral ibandronate 150 mg for 6 months. Following treatment, patients completed the OPSAT-Q and Preference Questionnaire. Results: A total of 223 patients (mean age, 63.7±9.51 years) were enrolled in Part A from Turkey. Among them, 103 (46.2%) answered “YES” to at least one CIQ question. The mean composite OPSAT-Q domain scores increased for convenience (mean change, 15.3±17.7 points), quality of life (10.4±20.4 points), overall satisfaction (11.9±22.7 points), and side effects (3.3±18.8 points). At month 6, 177 subjects (92.7%) preferred once-monthly dosing schedule and 99.0% were compliant (≥80%) with study treatment. Thirty (15.6%) subjects experienced mild to moderate adverse events, mostly gastrointestinal. Conclusion: Postmenopausal women with osteoporosis prefer and are more satisfied and compliant with monthly dosing of ibandronate than daily or weekly bisphosphonate treatment. (Turkish Journal of Osteoporosis 2012;18:1-7)Item Correlation of clinical signs and magnetic resonance imaging findings in patients with lumbar spondylosis(2023) Lale Altan; Burcu Metin Okmen; tiraje tuncer; Dilsad Sindel; Hasan Fatih Çay; Simin Hepgüler; Selda Sarıkaya; Fikriye Figen Ayhan; Ajda Bal; meral bilgilisoy filiz; erhan capkin; Lale Cerrahoglu; REMZİ ÇEVİK; Deniz Erdoğdu; Berrin Durmaz; Mehmet Tuncay Duruöz; gülcan gurer; Savas Gursoy; sami hizmetli; cahit kacar; Ece Kaptanoğlu; Hilal Ecesoy; Meltem Alkan Melikoğlu; Kemal NAS; Hakan Nur; Şüheda ÖZÇAKIR; Nilay Sahin; Özlem Şahin; Merih Saridogan; OMER FARUK SENDUR; Ilhan Sezer; gulnur tasci bozbas; canan Tıkız; Hatice UgurluObjectives: The purpose of the study was to contribute further to this debated topic by investigating the correlation of magnetic resonance imaging (MRI) findings with the clinical picture in lumbar spondylosis patients. Patients and methods: This multicenter retrospective study (as part of the epidemiological project of the TLAR-OASG [Turkish League Against Rheumatism-Osteoarthritis Study Group]) included 514 patients (101 males, 413 females; mean age: 63.6±10.8 years; range, 40 to 85 years) who were diagnosed as lumbar spondylosis by clinical examination and direct X-ray between December 2016 and June 2018. Demographic characteristics of patients, Visual Analog Scale for pain, presence of radiating pain, Roland-Morris disability questionnaire, straight leg raise test, deep tendon reflexes, neurogenic intermittent claudication symptoms, any decrease of muscle strength, and abnormality of sensation were recorded. Lumbar MRI findings of the patients were recorded as positive or negative in terms of disc herniation, intervertebral disc degeneration, root compression, osteophytes, spinal stenosis. Statistical analysis was done to assess the correlation between the clinical symptoms, physical examination, and MRI findings. Results: Correlation analysis of the MRI results and the clinical findings showed a significant correlation between straight leg raise test and root compression (p<0.001, r=0.328) and a significant correlation between neurogenic intermittent claudication and spinal stenosis (p<0.001, r=0.376). Roland-Morris disability questionnaire had a significant correlation with all MRI findings (p<0.05, r<0.200). Conclusion: The results of this study corroborate the notion that diligent patient history and physical examination are more valuable than MRI findings, even though a higher incidence of abnormal MRI findings have been obtained in patients with disability and dermatomal radiating pain.Item Karpal tünel sendromunun tedavisinde fonoforez ve düşük seviyeli lazer tedavisinin egzersize ek katkısının klinik, elektrofizyolojik ve ultrasonografik olarak değerlendirilmesi(2024) Nazlı Karaman; zeliha ünlü; DENİZ SELCUKİ; Lale CerrahogluAmaç: Karpal tünel sendromu (KTS), en sık görülen periferik sinir sıkışma sendromudur. Bu çalışma, fonoforez ve düşük seviyeli lazer tedavisinin (LLLT) orta dereceli KTS’nin tedavisinde tendon ve sinir kaydırma egzersizlerine ek katkısını elektrofizyolojik, ultrasonografik ve klinik olarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Örneklem, orta dereceli KTS’li 45 hastadan oluşmakta ve üç gruba randomize edilmiştir. Grup 1’e fonoforez ve egzersiz, Grup 2’ye LLLT ve egzersiz, Grup 3’e ise sadece egzersiz uygulandı. Katılımcılar tedavi öncesi ve tedavi sonrası 6. ve 12. haftalarda elektrofizyolojik, klinik ve ultrasonografik olarak değerlendirildi. Bulgular: Tedavi sonrası 6. ve 12. haftalarda tüm gruplarda klinik parametrelerde (Boston Fonksiyonel Durum Skalası, Boston Semptom Şiddet Skalası, istirahat vizüel analog skalası ve aktivite vizüel analog skalası) düzelme saptandı (p<0.05). Tedavi sonrası 12. haftada tüm gruplarda ultrasonografik parametrede (kesit alanı) düzelme saptandı (p=0.017). Sonuç: Fonoforez ve LLLT, egzersiz tedavisine ek bir etki sağlamamaktadır. Egzersiz tedavisi, orta derecede KTS’nin tedavisinde ultrasonografik ve klinik sonuçlara olumlu katkı sağlayabilir.