Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
Repository logoRepository logo
  • Communities & Collections
  • All Contents
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "MESUT METE"

Now showing 1 - 12 of 12
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    The Role of Thrombocyte Activation on Early Brain Injury in Experimental Subarachnoid Hemorrhage Model
    (2012) Tuncer Turhan; MESUT METE; Ismail Oran; İbrahim BURAK ATCI; Füsun ÖZER DEMİRÇİVİ; Ümit KOCAMAN; Eren Demirtaş
    Amaç: Subaraknoid kanamadan (SAK) sonra dakikalar içinde başlayan erken beyinhasarının (EBH)' ortaya çıkmasında suçlanan mekanizmalardan birisi artmış trombositaktivasyonudur. SAK modelinde gerçekleştirilen bu çalışmada merak edilen, trombositinhibisyonu yapılarak nöron hasarının ne ölçüde engelleneceğidir. Bu bize EBH'da trombositaktivasyonunun rolünü gösterir.Gereç ve Yöntem: 3-5 kg arasında olan 21 tavşan 7'li üç gruba ayrıldı. Ether anestezisisonrasında, grup 1 ve 2'de tavşanlardan alınan 0.2 cc arteryal kan, sisterna magnaya verilerekSAK gerçekleştirildi. SAK'tan sonra belli aralıklarla antitrombosit bir ilaç(tirofiban),intraperitoneal olarak grup 2'ye verildi; grup 1'e tedavi uygulanmadı. Grup 3'te sisternamagnaya 0.2 cc SF uygulandı. Tavşanlara 72.saatte dekapitasyon uygulandı; daha sonrahipokampüsler seviyesinde iskemik nöron haritalaması yapıldı. İskemik nöron miktarlarıpuanlandı. Sonuçlar istatistiksel olarak analiz edildi.Bulgular: İlk iki grupta tüm tavşanlarda SAK saptanmıştır. Hipokampüsün CA-3 ve CA-4bölgelerinde iskemik nöron puanlarında grup 1 ve grup 3 arasında anlamlı fark vardır. Her ikibölgede de iskemik nöron puanları tedavi grubu olan grup 2'de azalmakla birlikte bu azalmasadece CA-4 bölgesinde istatistiksel anlama ulaşmıştır.Sonuç: Deneysel SAK'da kandan uzak alanlarda bile EBH'na bağlı nöron kaybıolabilmektedir. Nöron hasarının antitrombosit bir ilaçla azaltılabiliyor olması erken beyinhasarının patogenezinde trombosit aktivasyonunun önemli rol oynadığını göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Diffusion weighted MRI may be a life saving tool in cerebral fat embolism: report of a case
    (2012) Mehmet SAVRAN; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; MESUT METE; Mehmet SELÇUKİ
    Serebral Yağ Emboli Sendromu; uzun kemik kırıklarına bağlı ortaya çıkan nadir ve öldürücü bir komplikasyondur.Nörolojik semptomlar değişken olup klinik tanısı zor ve hastaların %0,9-2,2 sinde görülür. Burada 19 yaşında kafa travması olmaksızın sol femoral şaft ve tibia kırıkları olan, travma sonrası 17. saatte 3 kez epileptik nöbeti olan erkek hasta sunulmuştur. Hastanın hipokisi mevcuttu. Çektirilen PA-AC grafisi ve AC tomografisi normaldi. T2 ve Difüzyon MRGlerde multipl bilateral bazal ganglionlarda hiperintens lezyonlar saptandı. Bu görünümün multipl mikroembolilere bağlı olduğunu düşündük. Hasta klinik kötüleşme sonrası entübe edildi. Hastaya heparin, asetilsalisilik asit, mannitol ve kortikosteroid uy- gulandı. Ertesi gün sol femoral şaft kırığı ve tibia kırığı için opere edilen hastada klinik düzelme görüldü. Difüzyon MRG Serebral Yağ Embolisi tanı algoritminde ilk basamakta düşünülmelidir. Bu tür hastalar erken tanı ve uygun tedavi ile nörolojik düzelme göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Edaravone Leads To Increased Internal Luminal Vascular Circumference Following Subarachnoid Hemorrhage in An Animal Model of Vasospasm
    (2012) MESUT METE; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; Ismail Oran; Füsun Demirçivi ÖZER; Mehmet SELÇUKİ; Ümit KOCAMAN; Eren Demirtaş
    Amaç: Serebral vazospazm subaraknoid kanamada mortalite ve morbiditenin önemlinedenlerinden biridir. Klinik ve laboratuar çalışmalarda bir çok faktör denenmesine rağmen,vazospazm gelişiminde etkili ajanlar tam olarak anlaşılamamıştır. Bu çalışmada antioksidanajan olan edaravone'un, hayvan subaraknoid kanama modelinde vazospazm üzerindeki olasıazaltıcı etkisi sunulmuştur.Gereç ve yöntemler: Çalışmada rat baziler arter subaraknoid kanama modeli kullanıldı.Ratlar 3 grubu ayrıldı. Grup-1: Şam grubu (n=7 rat), Grup=2: Subaraknoid kanama grubu(n=7 rat), Grup=3: Subaraknoid kanama + Edaravone grubu (4 mg/kg intraperitoneal) (n=7rat). Yedinci günde rat beyinleri çıkarılıp baziler arter ışık mikroskobisi altında incelendi.Baziler arter iç lümen çevresi her üç grup için karşılaştırıldı.Bulgular: Damar iç lümen çevresi en geniş grup 1 de olup bunu grup 3 ve grup 2 takip etti.Grup 3 ün iç lümen çevresi grup 2 ye göre %2 daha fazla olmasına rağmen istatistiksel olarakanlamlı değildi.Sonuç: Bu hayvan vazospazm modeli, edaravone'un subaraknoid kanama sonrasında oluşanvazospazmda damar iç lümen çevresini genişlettiğini göstermiştir.Edaravone un bu etkisi,lipid peroksidasyonunu engelleyerek oksihemoglobin ve reaktif oksijen ürünlerinin etkisiniazaltmasına bağlı olabilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Comparison of The Histopathologic Outcome of Three Different Allograft Used For The Repair of Spinal Dural Defect in Rats
    (2013) Özer ÖNER; MESUT METE; İbrahim Burak ATCI; Ali KÜPELİOĞLU; Yusuf ERŞAHİN; Mahmut Camlar; Ümit KOCAMAN; Füsun ÖZER DEMİRÇİVİ; Emrah Akçay
    Amaç: Duramater tamiri nöroşirürjikal yaklaşımlardan sonra mortalite ve morbiditeyietkileyen en önemli faktörlerden biridir. Altın standart duramaterin, su geçirmez şekildesütüre edilmesi veya perikranium, temporal fasya gibi otogreftlerle duraplasti yapılmasıdır.Bu işlem özellikle acil durumlarda dura kenarlarının kısalması nedeniyle mümkünolmayabilir. Çalışmamızda ratlarda deneysel dura defekti yaparak en etkili yapay dura greftinibelirlemeyi amaçladık.Materyal ve Metod: Ağırlıkları 280-320 gr arasında değişen, eşit sayıda erkek ve dişi toplam28 adet wistar albino cinsi rat kullanıldı. Hayvanlar, kontrol (n=7 Grup-1), kollojen matriksgreft (n=7 Grup-2), selülöz greft (n=7 Grup-3) ve teflon greft (n=7 Grup-4) olmak üzere 4gruba ayrıldı. Ratlar 30 gün sonra kesilip hasarlı dura mater kısımları çıkarıldı ve kesitlerialındı. Tüm histopatolojik kesitler ışık mikroskobu kullanılarak yapıldı. Histolojik çalışmadafibroblastik aktivite, yeni kapiller oluşumu, inflamatuar reaksiyon, yabancı cisim reaksiyonuve kapsül formasyonu değerlendirilip sonuçlar karşılaştırıldı.Sonuç: Fibroblastik aktivite en fazla teflon grubunda görülürken yeni kapiller oluşumu,inflamatuar reaksiyon ve kapsül oluşumu en fazla sellüloz grubunda görüldü. Karar: Budeneysel model, selülözün hasarlı duramater tamirinde en etkili yapay dura grefti olduğunugöstermi tir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Cerebral Cystic Echinococcosis in the Light of Our Experience
    (2013) Mehmet SELÇUKİ; Yusuf Kurtuuş DURANSOY; MESUT METE
    Serebral kistik ekinokokkoz (SKE) nadir görülmekte, olup tüm kistik ekinokokkoz (kist hidatik) olgularının %1-2sini oluşturur. Lezyonlar genellikle tektir ve en sık supratentoryal bölgede yerleşir. Primer ve sekonder olarak ikiye ayrılan SKEnin daha sık olarak görülen primer tipine, vücudun filtre sistemlerinden kaçan embriyolar yol açar; soliter ve fertil özellikler gösterir. Daha nadir olarak görülen sekonder tip ise ana kistin rüptürü sonucu skolekslerin embolizasyonu yoluyla meydana gelir, genellikle multipl ve infertildir. Kistlerin büyümesi yavaş olduğundan yakınma ve bulguların gelişimi geç olmaktadır. SKE kliniğinde baş ağrısı ve kusma en sık görülen başlangıç yakınmalarıdır. Nörolojik bulgular genellikle kafaiçi basınç artışına bağlı ve kistin yerleşim yeri ile ilgili olarak gelişmektedir. Tanı klinik ve laboratuar bulgularının birlikte değerlendirilmesiyle konulur. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri tek tek veya birlikte SKE tanısını koymada oldukça başarılıdırKistler bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemede iyi sınırlı, ince duvarlı, yuvarlak, homojen yapıda görülürler. En uygun tedavyöntemi kistin cerrahi olarak Dowling tekniği ile doğurtularak patlatılmadan çıkartılmasıdır. Ancak doğurtulmasının mümkün olmadığı yerlerde ponksiyon yapılarak kist içeriğinin boşaltılması sonrası total çıkarım yapılabilir. Büyük kistlerin çıkarımı sonrasında erken dönemde porensefalik kist, subdural kanama gibi bir takım komplikasyonlar gelişebilir. (Turkiye Parazitol Derg 2013; 37: 277-81)
  • No Thumbnail Available
    Item
    A new guide Tube for Odontoid Screw Fixation for Unstable Odontoid Fractures: Report of 6 Case Series
    (2013) Mehmet SELÇUKİ; MESUT METE; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; Mehmet Zileli
    AMAÇ: Bu çalışmada, yeni bir kılavuz tüp ile geleneksel açık cerrahinin değiştirilmiş bir formu tanımlanmıştır. Bu kılavuz tüp geleneksel açıkcerrahi, endoskopik cerrahi ve perkütan cerrahi ile karşılaştırıldığında daha basit bir teknik ile daha kısa sürede odontoid anterior vidalamasağlar.YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamız, unstabil odontoid kırık nedeniyle opere edilen 6 hastadan oluşmaktadır. Hastalarda anterior vidafiksasyonu için yeni kılavuz tüp kullandık. Bu kılavuz tüp, kanüllü yaklaştırma vidasını göndermek için, K-telinin yerleştirilmesini kolaylaştırmakamacıyla ilk yazar tarafından dizayn edilmiştir.BULGULAR: Tüm hastalara başarılı bir şekilde odontoid vidalaması yapılarak spinal stabilizasyon sağlanmıştır. Takip sürecinde tüm hastalardasolid füzyon geliştiği görüldü.SONUÇ: Odontoid vida fiksasyonu için kullandığımız bu teknik diğer cerrahi yaklaşımların aksine minimal invaziv, daha güvenli ve daha kolaycerrahi sağlamaktadır
  • No Thumbnail Available
    Item
    The Effects of Fibroblast Growth Factor-2 Blocking on Development of Chick Cervical Vertebra and Relationship with Oxidative Stress and Apoptosis
    (2014) Mehmet İbrahim TUĞLU; Fatma Öztürk; Tamay ŞİMŞEK; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; MESUT METE; Mehmet SELÇUKİ
    Fibroblast büyüme faktörü (FGF) kemik, kıkırdak gelişiminde rol oynayan ve bu nedenlekemik oluşumunu yönlendiren bir etkendir. Bu ailenin bir üyesi olan FGF-2'nin bloklaması ilekemik gelişiminin etkilendiği gösterilmiştir. Bu çalışmada kemikleşme öncesi dönemde FGF- 2 bloklamasının tavuk embriyolarında vertebra oluşumuna etkisi ve servikal vertebraların buetki altında nasıl yönlendiği histolojik açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda E4 veE10 günlerinde piliç embriyolarına anti FGF-2 uygulanarak E15 günü alınan örneklerdeservikal vertebralarda oluşan değişiklikler histokimyasal olarak hematoksilen-eosin, Alizarinkırmızısı, Mason trikrom boyaları ile immünohistokimyasal olarak iNOS, eNOS ve TUNELile ayrıca oluşan değişiklikler morfometrik analizler ile değerlendirildi. Servikal vertebralarınmakroskobik incelemelerinde önemli bir farklılık saptanmazken, histokimyasal boyamalardakıkırdaklaşma ve kemikleşme süreçlerinde bozukluklar, iNOS ve eNOS ile ortaya konanoksidatif stres artışı, ayrıca TUNEL ile gösterilen apoptoziste fazlalaşma olduğu bulundu.FGF ailesinin bir üyesi olarak FGF-2 bloklamasının servikal vertebralarda kemikleşmesürecini etkilediği ve bunun serbest oksijen radikallerinden kaynaklanan oksidatif stres veilişkili olabileceği apopitozu indükleyerek hücre ölümüne neden olduğunu göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Extremely Rare Cause of Ventriculo-Peritoneal (V-P) Shunt Dysfunction: Spontaneous Peritoneal Catheter Knotting
    (2014) Ülkün ÜNSAL ÜNLÜ; MESUT METE; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; Can YALDIZ; Mehmet SELÇUKİ
    Şant uygulaması hidrosefali tedavisinde kullanılan en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir.Ventrikül, peritonal kateter ve şant pompası için literatürde birçok komplikasyonbildirilmiştir. Peritoneal kateterin spontan düğümlenmesi son derece nadir bir durumdur. Buolguda, 8 yaşındaki kız hastada peritoneal katater ucunun düğümlenmesi sonucu gelişen şantdisfonksiyonu sunuldu. Biz cerrahi yöntem ile periton kateteri bulundu düğüm çözüldü vetekrar periton yerleştirilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Split Cord Malformation Type II Associated With Double Lipoma at The Same Level: Report of a Rare Case
    (2014) Güven GURSOY; MESUT METE; Mehmet SELÇUKİ; Ahmet Şükrü UMUR
    Ayrık omurilik anomalileri tip I ve Tip II olarak sınıflandırılır ve lipomyelomeningosel ilebirlikte görülebilirler.Ayrık omurilik anomalisi ile farklı seviyelerdeki birden çok lipomunbirlikteliği tanımlanmışken, ayrık omurilik anomalisi ve çift lipomun aynı seviyede görülmesidaha önce sadece bir kez gösterilmiştir. Burada, yazarlar 12 yaşındaki bir kız çocuğunda aynıseviyede görülen ayrık omurilik anomalisi tip II ve buna eşlik eden çift lipom birlikteliğinisunmuşlardır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    A giant hypertrophy of C5 spinous process in Klippel-Feil syndrome
    (2015) Ülkün Ünlü ÜNSAL; Mehmet SELÇUKİ; MESUT METE; Yusuf Kurtuluş DURANSOY; Ahmet Şükrü UMUR
    Konjenital servikal omurga anomalileri sık olarak alt ve üst servikal bölgede görülebilir.Ancak, tek taraflı lamina ve spinöz proçes hipertrofisi oldukça nadirdir. Literatür taramamızdayayınlamış sadece 4 vaka bulabildik. Burada, 11 yaşındaki bir kız çocuğunda estetikanormalliğe neden olan C5 vertebrasının tek taraflı spinöz proçes ve lamina hipertrofisiraporlanmıştır. Bu duruma ek olarak, Klippel-Feil Sendromu, atlasın oksipitalizasyonu veatlantoaksiyal konjenital füzyon eşlik etmektedir.Hasta kozmetik problemi nedeniyle opereedildi. Bilgilerimize göre, bu konjenital servikal anomalilerin birlikteliği daha önce bir kızçocuğunda bildirilmemiştir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kafa Travması Sonrasında Probiyotik Kullanımının İyileşmeye Etkisi
    (2022) emine müge karakayalı; Mustafa ÖZTATLICI; Erdoğan Kocamaz; Tuna Önal; Rabia DURUŞMA; Şüheda Alpay; Mehmet İbrahim Tuğlu; HASAN FEHMI OZEL; MESUT METE; NECİP KUTLU
    Amaç: Barsak mikrobiyatası ile beyin arasında iki yönlü bir ilişki olup özellikle travmatik beyin hasarı \r(TBH) sonrası hasarda oksidatif stres ve enflamatuvar aşama önemli bir role sahiptir. Barsakta oluşan \rpatoloji bu hasarın tedavisinde problem oluşturmaktadır. Probiyotikler (PB) bunu düzenleyerek oluşan \roksidatif stres ve gliozisi azaltabilme potansiyelindedir. Bu çalışmada sıçan modelinde TBH oluşturulup \rPB için bu olası etki araştırıldı.\rYöntem: Erişkin sıçanlarda yüksekten ağırlık düşürme yöntemi ile TBH oluşturulup hergün uygulanmış \rPB etkisi incelendi. PB uygulaması için enfektif olmayan NBL Probiotic Gold preparatı içersindeki \r2,5x109 Enterococcus faecium, 2,5x109 Lactobacillus acidophilus, 2,5x109 Lactobacillus rhamnosus, \r2,5x109 Bifidobacterium longum, 2,5x109 Bifidobacterium bifidum bakterileri oral uygulandı. Oksidatif \rstres için endotelyal nitröz oksit sentetaz (eNOS), gliosiz için glial fibril asidik protein (GFAP) ve \rS100 ve enflamasyon için interlökin (IL)-10 İHK ile incelendi. Hasar HE için morfometrik skorlama ve \rimmünohistokimya (İHK) için h-skor ile değerlendirildi.\rBulgular: TBH için PB ile anlamlı bir nöron korunmasının ve daha iyi iyileşmenin varlığı HE skorlamasında \rsaptandı. Bu iyileşmenin artan IL6-10 ve azalan eNOS, GFAP ve S100 h-skor bulguları ile paralele olup \rdaha etkin bir tedavinin oluşmasını sağladığı gözlendi.\rSonuç: Bu çalışmada, TBH için PB desteği ile oksidatif stres, gliosiz ve enflamasyonun azaldığı bulundu. \rBu yolla nöron koruma ve iyileşmeyi hızlandırarak daha kaliteli bir tedaviyi sağladığı anlaşıldı. TBH \rhastalarda PB kullanımının zor ve maliyetli olan kaliteli iyileşmeyi destekleyeceği düşünüldü.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Lomber Magnetik Rezonans Görüntülemedeki T1 Aksiyel Kesitlerin Hasta Tanı ve Tedavisindeki Önemi: 8 Vakalık Seri
    (2024) MESUT METE
    Giriş ve Amaç: Lomber patolojiler, günümüzde toplumda görülen bel ağrısı ve maluliyetin sık karşılaşılan nedenlerinden birisi olup, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 60 ila 80’i yaşamları boyunca bel ağrısı ile karşılaşmaktadır. Tanı yöntemleri arasında BT ve MRG en çok tercih edilen radyolojik tetkiklerdir. Özellikle MRG, günümüzde lomber disk hernisi, dejeneratif hastalıklar, kırıklar, enfeksiyon gibi hastalıkların tanısı için en değerli yöntemdir. Bu çalışmada; daha önce lomber cerrahi geçirmiş, fizik tedavi veya lomber cerrahi önerilmiş hastalarda lomber MR görüntülemesinde hekimin isteğine bağlı olarak çekilen T1 aksiyel kesitlerin yağlı filum terminaleyi göstererek tanıyı ve tedaviyi değiştirmedeki önemi vurgulanmaya çalışılmıştır Gereç ve Yöntemler: Daha önce başka merkezlerde lomber cerrahi uygulanan veya lomber cerrahi önerilen hastalarda, hasta anamnezleri, fizik muayeneleri, nörolojik muayeneleri ve radyolojik tetkikler sonrasında çektirilen T1 aksiyel kesit içeren Lomber MRG lerin tanıyı ve dolayısıyla tedavi şeklini değiştiren 8 hasta değerlendirilmiştir. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 42,8 dır. Hastaların 5 i erkek 3 ü ise kadın hastadır. Hastaların herhangi bir ek hastalığı bulunmamaktaydı. En sık görülen şikayet idrar yapmada ortaya çıkan problem olup 7 hastada görüldü. İkinci sıklıkla görülen şikayet bacak ağrısı olup toplamda 5 hastada mevcuttu. Sonuç: Gergin Omurilik Sendromu tanısının gözden kaçmaması ve/veya gereksiz omurga ameliyatlarının önlenebilmesi için, bel-bacak ağrısı, ürolojik problemler, nörolojik defisit varlığında GOS’un ayırıcı tanıda hatırlanması gerekir. Bel ağrısı ve/veya siyataljisi olan bir hastada özellikle MRG incelemelerinin normal olması durumunda gergin omurilik sendromu olasılığı akılda tutulmalı ve bu hastalara T1 aksiyel kesitler içeren Lomber MR görüntüleme tetkiki istenmelidir.

Manisa Celal Bayar University copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback