Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
Repository logoRepository logo
  • Communities & Collections
  • All Contents
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Saliha ALTIPARMAK"

Now showing 1 - 20 of 28
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Risk faktörleri ile gebelik sorunları arasındaki ilişki: Bir kırsal alan örneği
    (2005) Emre Yanıkkerem; Gülten KARADENİZ; Saliha ALTIPARMAK
    AMAÇ: Bu araştırmanın amacı, kırsal alanda yaşayan gebelerde yaşanan gebelik sorunları ile gebelikte risk oluşturan faktörler arasındaki ilişkiyi belirlemektir.MATERYAL ve METOD: Araştırma tanımlayıcı saha araştırmasıdır. Veriler Mart-Haziran 2004 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Manisa ili 5. Nolu Merkez Sağlık Ocağı'ndaki tüm gebe kadınlar (n=130) oluşturmaktadır. Araştırmaya katılmayı 94 gebe kabul etmiştir (katılım yüzdesi % 72.30). Evde bulunamama, araştırmaya katılmak istememe gibi nedenlerden dolayı 34 gebeye ulaşılamamıştır. Veriler bilgisayar ortamında SPSS 10.0 programında değerlendirilmiştir. İstatistiksel analizlerde yüzdelik, student T-Test, Mann Whitney-U Test, Chi Square Test, Ods Ratio testleri kullanılmış ve regresyon ve korelasyon analizleri yapılmıştır.BULGULAR: Araştırma sonuçlarımıza göre gebelerin % 17.0'ı riskli gebelik grubundadır. Gebelikte risk faktörleri ile gebelik sorunları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Çoklu analizler sonucunda gebelikte risk faktörlerine etki eden etmenlerin sosyal güvence, doğum sayısı, ve daha önce var olan herhangi bir kronik hastalık olduğu tespit edilmiştir.SONUÇ: Risk faktörleri sosyal güvencesi olmayan gebelerde, sosyal güvencesi olan gebelere göre 3 kat, üçün üzerinde doğumu olan gebelerin toplam risk faktörleri puanı, üç ve üçün altında doğumu olan gebelere göre 9 kat, son doğumundan geçen süre iki yıl ve iki yıldan kısa olan gebelerin toplam risk faktörleri puanı son doğumundan sonra geçen süre iki yıldan uzun olan gebelere göre iki kat ve herhangi bir kronik hastalığı olan gebenin toplam risk puanı herhangi bir kronik hastalığı olmayan gebelere göre dört kat daha yüksek bulunmuştur.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Genç ergenlerin ergenliğe bakışı
    (2005) Gülten KARADENİZ; Ela ALTAN; Tuğba TEKSAR; Nurcan MARANGOZ; Saliha ALTIPARMAK
    Araştırmanın amacı.Tanımlayıcı tipteki araştırmanın amacı; ergenliğe yeni adım atmış olan gençlerin ergenlik dönemi bilgi düzeyleri ile,yaşadıkları sorunları belirlemektir. Materyal Metod: Araştırmanın evrenini Manisa İli Birinci Eğitim Bölgesinde yer alan Necati Bey. Avni Gemici ve Fatih İlköğretim Okulları son sınıf öğrencileri oluşturmuştur Çalışmaya üç okulun . tüm son sınıf öğrencileri dahil edilmiştir (n=249). Verilerin toplanmasında soru kağıdı kullanılmıştır. Veriler bilgisayar ortamında.SPSS 10.0 WINDOWS paket programında değerlendirilmiştir.İstatistiksel analizlerde yüzdelik ve Ki-Kare testleri kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin çoğu ergenliği zihinsel.bedensel ve toplumsal olgunlaşma olarak tanımlamışlardır..Öğrencilerin çoğu ergenlikle ilgili bilgiyi okuldan aldıklarını.çoğunluğu ailesinin arkadaşlarına karşı anlayışlı olduğunu söylemişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu hiç sigara içmediğini,%9.2'si içtiğini, %94.4'ü hiç alkol almadığım.%1.2'si arkadaşları kullandığı için madde kullandığını ifade etmiştir. Öğrencilerin cinsiyete göre,karşı cinsten arkadaş olma durumu;istatistiksel olarak anlamlı olupfark erkek öğrencilerden kaynaklanmıştır. Ailelerinin tutumu destekleyici olanlarla,destekleyici olmayanlar arasındaki kız-erkek farkı istatistiksel olarak anlamlıdır. Ailesi ile cinsel konuları konuşabilen ve konuşamayan erkek ve kız öğrenciler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamladır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Erken loğusalık döneminde olan kadınların doğum sonrası muayene bulgularının ve doğum sonu bakıma ilişkin bilgi düzeylerinin incelenmesi
    (2005) Gülten KARADENİZ; Ümran SEVİL; Saliha ALTIPARMAK; Emre Yanıkkerem
    Amaç: Postpartum dönem kadın, bebeği ve ailesi için psikolojik, sosyal ve duygusal alanda kritik bir dönemdir. Bu araştırmanın amacı, (a) erken postpartum dönemde kadınların muayene bulgularını incelemek, (b) doğum sonu bakım hakkındaki bilgi düzeylerini belirlemek, (c) bu doğrultuda kadınların eğitim gereksinimlerini saptamak ve saptanan gereksinimleri doğrultusunda eğitim verebilmektir. Yöntem: Bu araştırma tanımlayıcı, gözlem ve ölçüme dayalı olarak planlanmıştır. Çalışmanın evrenini Manisa Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi ile Sosyal Sigortalar Hastanesi kadın doğum kliniğinde 01 Şubat 2004-31 Haziran 2004 tarihleri arasında doğum yapan kadınlar,örneklemini ise bu kadınlar arasından olasılıksız örneklem yöntemi ile belirlenen 367 lohusa oluşturmuştur. Veriler anket formu yardımıyla, yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Veriler SPSS 10.0 paket programı kullanılarak, anlamlılık derecesi p<0.05 düzeyi değerlendirilmiştir. Kadınların ihtiyaçlarına göre, postpartum döneme ilişkin eğitim verilmiştir. Bulgular: Kadınların yaş ortalaması 25.5±4.8 olup, %74.4'ü ilkokul ve altında eğitim almış, %92.9'u çalışmamakta, %41.7'si primipardır. %24.8'i vaginal, %47.1'i sezeryan ile doğum yapmıştır. Fiziksel muayene bulguları incelendiğinde; % 1.1'inde subinvolusyon saptanmış, %4.4'ünde fundus yumuşak palpe edilmiştir. Kadınların %5.2'sinin perinesinde kızarıklık bulunmakta, %92.9'unun loşiası renk ve miktar bakımından normaldir. Postpartum hemoıaji postpartum dönemde oluşan önemli bir komplikasyondur. Kadınların %5.2'sinde postpartum hemoraji tespit edilmiştir. Bir kadında epizyotomide dehissens gelişmiştir. Kadınların %55.0'ı postpartum dönem hakkında eğitim almıştır. Kadınların %79.3'ü lohusalıkta ambulasyonun önemli olduğunu belirtmiştir. Ancak kadınların %6.8'i perine hijyenini nasıl yapacağını bilmemekte, %13.6'sı yanlış yapmakta, %80.7'si doğum sonrası ne zaman banyo yapacağını bilmemektedir. Yaklaşık dört kadından biri bu dönemde nasıl besleneceğini bilmemekte, üç kadından biri bu dönemde ekzersizin önemli olduğunu ancak nasıl yapacağını bilmemektedir. Loğusaların %6.8'i hayatının eskisi gibi normale dönemeyeceğine inanmakta, %5'i ise mutlu olmadığını ifade etmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Gebelerde sosyodemografik özellikler, gebelik sorunları ile yaşam kalitesi ilişkisi
    (2005) Gülten KARADENİZ; Saliha ALTIPARMAK; Emre Yanıkkerem
    Amaç: Bu araştırmanın amacı; Gebelerin sosyodemografik özellikleri ve gebelikte yaşadığı sorunlar ile yaşam kaliteleri arasında bir ilişki olup olmadığını saptamak, gebe kadınlarda yaşam kalitesini etkileyen faktörleri ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı tipte saha araştırmasıdır. Araştırmada veriler, Mart- Haziran 2004 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Manisa ili 2. Nolu Merkez Sağlık Ocağı ve 5. Nolu Merkez Sağlık ocağındaki tüm gebe kadınlar (n=254) oluşturmaktadır. Örneklem seçiminde %50 örneklem tekniğinden yararlanılmış ve araştırmaya katılmayı kabul eden 127 gebe örnekleme alınmıştır. Bulgular: Eğitim düzeyi yüksek olan, kentsel bölgede yaşayan gelir düzeyi yüksek olan ailelere mensup olan gebelerin yaşam kaliteleri daha yüksektir. Sonuç: Çalışmanın temel sonucu gebelerde yaşam kalitesi düzeyinin yüksek sosyo-ekonomik düzeyden olumlu yönde etkilendiğidir. Araştırmanın diğer bir sonucu çevre alanının sosyoekonomik gösterge gibi davranmasıdır. Araştırmanın üçüncü sonucu gebelik sorunları arttıkça yaşam kalitesi alan puanlarının düşmesidir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Manisa'da yaşayan 15-49 yaş grubu evli kadınlarda aile planlaması yöntemleri ile ilgili bilgi, tutum ve davranışları; kırsal alan örneği
    (2006) Zeynep ADGÜZEL; Saliha ALTIPARMAK
    Amaç: Çalışmanın amacı, Manisa Beş Nolu Sağlık Ocağı Bölgesindeki 15-49 yaş grubu evli kadınların aile planlaması yöntemleri konusunda bilgi, tutum ve davranışlarını değerlendirmektir.Materyal ve Metod: Kesitsel, tanımlayıcı tipteki araştırma Mayıs-Haziran 2004 tarihleri arasında yapılmıştır. Küme örnekleme yöntemi ile araştırmaya 300 kadın alınmıştır. Kartlardan kadınların adresleri alınmış, ev ziyaretleri yapılarak yüzyüze tekniği ile kadınlarla görüşülmüştür. Toplanan veriler SPSS 10.0 paket programında değerlendirilmiştir. İstatistiksel analizlerde Ki-kare, yüzde ve ortalama analizi uygulanmıştır.Bulgular ve Sonuç: Kadınların % 94'ü ilköğretim mezunu, 3.3'ü çalışan kadın, 56.3'ünün ekonomik durumu orta, % 78.3'ünün çocuğu bulunmaktadır. Çocuk sayısı ortalaması 2.4±2.0'dır. Çalışmamızda kadınların en çok bildiği 3 yöntem, Ria, hap ve kondomdur. Çalışma grubunda yer alan kadınların 297 (% 99.0)'ının herhangi bir aile planlaması yöntemi bildiği saptanmıştır. Araştırma grubundaki kadınların % 97.3'ü herhangi bir modern yöntem, % 96.6'sı herhangi bir geleneksel yöntem bilmektedir. Kadınların % 50.3'ü herhangi bir modern yöntem, % 22.0'ı herhangi bir geleneksel yöntem kullanmaktadır. En fazla bilinen yöntemler RİA, oral kontraseptif ve kondomdur. En fazla kullanılan yöntemler geri çekme, kondom ve RİA'dır. Aile planlamsı yöntem temininde % 78.1 devlet sektöründen yaralanılmaktadır. Kadınların en güvenilir ve kullanımını kolay buldukları yöntem RİA'dır. Aile planlaması yöntem kullanımını kadınların 53 (%17.7)'si dine aykırı bulurken erkeklerin 13 (%4.3)ü dine aykırı bulmaktadır. Yaş, kadın eğitimi ve koca eğitimi ile modern ve geleneksel yöntem kullanma sıklığı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.05).
  • No Thumbnail Available
    Item
    Gebelerde sosyo-demografik özellikler, öz bakım gücü ve yaşam kalitesi ilişkisi
    (2006) Saliha ALTIPARMAK
    Bu çalışma, gebelerde sosyo-demografik özellikler, öz-bakım gücü ve yaşam kalitesi ilişkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Araştırma 1-30 Mayıs 2005 tarihleri arasında tanımlayıcı tipte saha araştırması şeklinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Manisa’da 10 No.lı Merkez Sağlık Ocağı ve 5 No.lı Merkez Sağlık Ocağı’nda ebeler tarafından takip edilen 269 gebe oluşturmuştur. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik, Kruskall Wallis, One-Way Anova, student T-test ve pearson corelation analizi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, gelir düzeyi yüksek olan, sosyal güvencesi olan, çekirdek aileye sahip olan ve eğitim düzeyi yüksek olanlarda yaşam kalitesi ve öz bakım gücü daha yüksektir. Araştırmanın bir diğer sonucu öz bakım gücü arttıkça yaşam kalitesinin de artmasıdır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Yaşlılarda hipertansiyon prevalansı: Manisa örneği
    (2006) Saliha ALTIPARMAK; müzeyyen ataseven; Osman ALTIPARMAK; Rahime Şahin; Gülten KARADENİZ
    Giriş: Hipertansiyon, görülme sıklığı yaşla artan toplumsal bir sağlık sorunudur. Erken tanı ile kontrol altına alınabilen, geç kalındığında, iskemik kalp hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar gibi ölümcül seyreden komplikasyonlara yol açan bir hastalıktır. Bu çalışma kesitsel analitik yöntemle, 1 Nisan- 1 Haziran 2005 tarihlerinde Manisa İl Merkezindeki 65 yaş ve üzerindeki bireylerde hipertansiyon prevalansını ve risk faktörlerini saptamak amacıyla yapılmıştır.Yöntem ve Gereç: Sistematik örnekleme yöntemi ile seçilen 340 yaşlı katılımcının arteryel kan basınçları ve boy-vücut ağırlığı ölçümleri alınmıştır. Sosyodemoğrafik özellikleri, diyet yapma ve uyku sorunlarını soran bir anket yüzyüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır.Bulgular: Araştırmada 65 yaş ve üzerindeki bireylerde hipertansiyon sıklığı %61.8 bulunmuştur. Bireylerin %26.2'si normotensif olarak değerlendirilmiştir. Katılımcıların %27.1'inde sistolik hipertansiyon, %8.6'sında diyastolik hipertansiyon, %26.2'sinde sistolodiyastolik hipertansiyon bulunmaktadır. Hipertansiyonlu olanlar yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, diyet yapma ve uyku bozukluğu açısından hipertansiyonu olmayanlarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p> 0.05). BKİ'ne göre şişman olanlarda normal olanlara göre 2.38 kat daha fazla hipertansiyon görülme riski olduğu belirlenmiştir.Sonuç: Sonuç olarak çalışma bölgemizde yaşlılarda hipertansiyon prevalansı yüksektir. Bu bulgu yaşlı nüfusta hipertansiyon taramalarının yapılmasının gereğine ve yeterli ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çekmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Dünyada ve Türkiye’de yoksulluk/eşitsizlik ve çocuklar
    (2008) Saliha ALTIPARMAK
    Yoksulluk az gelismiş ülkelerin kalkınamamaları ve yine bu ülkelerde nüfus artış oranının yüksek olması nedeniyle bireylerin fizyolojik, sosyal ve fiziki ihtiyaçlarını karşılayamamalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya Bankası raporuna göre dünyada her beş bireyden biri yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Yoksulluktan en çok etkilenen grup çocuklardır. Dünyada, çoğunluğu kız çocuklar olmak üzere 121 milyon çocuk okula gidememektedir. Her yıl aşı ile önlenebilir hastalıklar sebebiyle 2 milyondan çok sayıda çocuk ölmektedir. On beş yaşından küçük 2 milyonu aşkın çocukta HIV infeksiyonu vardır. Yoksulluk çocuk hastalık ve ölümlerinin yüksek düzeyde olmasının temel nedenidir. Gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda her 3 çocuktan biri yeterli barınaktan yoksundur, her 5 çocuktan biri de en temel sağlık hizmetlerine ulaşamamaktadır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Çocuk istismarı ve ihmalinin çocuk bedeni üzerine etkileri
    (2008) Saliha ALTIPARMAK
    Çocuk istismarı ve ihmali dünyanın birçok ülkesinde bilim literatüründe yer alan bir konudur. Son yıllarda Türkiye'de çocuk istismarı ve ihmaline olan ilgi ve farkındalık artmaktadır. Bu makalenin amacı, çocuk istismarı/ihmalini tanıtmak, toplumun ve sağlık çalışanlarının dikkatini konuya çekmektir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Ebe ve hemşirelerin zihinsel engelli çocuklarla ilgili bilgileri
    (2008) Saliha ALTIPARMAK; Yıldırım Hatice SARI
    AMAÇ: Araştırmanın amacı birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan ebe ve hemşirelerin zihinsel engelli çocuklarla ilgili bilgilerinin belirlenmesidir.YÖNTEM: Manisa il merkezindeki sağlık ocaklarında çalışan ebe ve hemşirelere araştırma hakkında bilgi verilmiş, araştırmaya katılmayı kabul eden 70 ebe ve hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından hazırlanan iki bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Anket formunun birinci bölümünde ebe hemşirelerin sosyodemografik özellikleriyle ilgili sorular, ikinci bölümünde; zihinsel engelin nedenleri, belirtileri, zihinsel engelli çocuk ve ailesine yönelik girişimlerle ilgili sorular yer almıştır.BULGULAR: Ebe ve hemşireler, zihinsel engelin en önemli nedeninin akraba evliliği (%92,9) olduğunu, yaşa uygun mental-motor becerileri yerine getirememe durumunda zihinsel engelden şüpheleneceklerini (%90) belirtmişlerdir. Ebe ve hemşireler zihinsel engelli çocuk ve ailesine verdikleri/verebilecekleri bakımda en çok zihinsel engelli çocukla iletişim kurmada (%64,3) güçlük çektiklerini/çekebileceklerini ifade etmişlerdir.SONUÇ: Sonuç olarak ebe ve hemşirelerin zihinsel engelin nedenleri, zihinsel engel düşündürebilecek durumlar konusunda bilgileri yeterli düzeydedir. Zihinsel engelli çocukların bakımında planlanacak hizmetler konusundaki bilgileri sınırlıdır. Birinci basamakta zihinsel engelli bireylere daha iyi hizmet verilebilmesi için eğitsel çalışmalar planlanabilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin yaşam doyumu, sosyal destek düzeyleri ve etkileyen faktörler
    (2009) Saliha ALTIPARMAK
    Sosyal destek kaybının sağlık ile güçlü bir bağlantısı vardır. Sosyal destek yapısının sıklık ve kalitesinde değişim yaşlılarda özellikle kurumda yaşayan yaşlılarda daha fazla yaşanır. Bu çalışma, huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin algıladıkları sosyal destek ve yaşam doyumu düzeylerini ve sosyal destek ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.Çalışma Manisa il ve ilçelerindeki huzurevlerinde kalan yaşlılar üzerinde yürütülmüştür (n=130). Verilerin toplanmasında sosyodemografik anket formu, çok yönlü algılanan sosyal destek ölçeği ve yaşam doyumu ölçeği kullanılmıştır.Araştırma kapsamına alınan bireylerin yaş ortalaması 73.6±8.6'tür (43-93); çok yönlü algılanan sosyal destek ölçeğinden alınan puan dağılımı 44.7±1.7 (12-82); yaşam doyumu ölçeğinden alınan puan dağılımı 23.1±6.3'dır (6-35). Çalışmada sosyal desteğin gelir düzeyi iyi olanlarda iyi olmayanlara göre, kadınlarda erkeklere göre ve evli/dul olanlarda hiç evlenmemişlere göre daha iyi olduğu belirlenmiştir (p<0.05) . Sosyal destek ile yaşam doyumu arasında pozitif bir korelasyon vardır (r=0.312).Çalışma sonuçları, huzurevinde yaşayan bireylerin sosyal destek ve yaşam doyumunu artırmak için kurum ve arkadaş desteği öncelikli olarak sosyal desteklerini artırmaya yönelik düzenlemeler yapılmasının gerekliliğini göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Manisa'da gebelikte sigara kullanımı; yarı kentsel alan örneği
    (2009) Hülya Demirci AVCI; Saliha ALTIPARMAK; Osman ALTIPARMAK
    Giriş: Gebelikte sigara kullanımı dünyanın çoğu bölgesinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sağlık sorunudur. Nikotin, kullanım sıklığının yüksekliği ve bilinen teratojen ajanlardan olması nedeniyle, ayrıca halk sağlığına etkileri önlenebilir nitelikte olduğu için mücadele edilmesi gereken önemli etkenlerdendir. Sağlıklı kuşakların yetişmesi ancak gebelik sürecinin sağlıklı geçirilmesi ve bilinen risklerden kaçınmakla olanaklıdır. Çalışmanın amacı, Manisa 5 no'lu merkez sağlık ocağı bölgesindeki gebe kadınların sigara içme durumlarını ve ilişkili etmenleri tanımlamaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı, kesitsel tipte saha araştırması olup 01 Ekim- 01 Kasım 2006 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Manisa ili 5. no lu Merkez Sağlık ocağındaki tüm gebe kadınlar (n=130) oluşturmaktadır.Bulgular: Çalışmada gebe kadınların %19.1' nin gebelik süresinde sigara içtiği ve yaş, gelir ve kentte kalınan süre ile gebelikte sigara kullanımı arasında anlamlı bir ilişki belirlendi. Bu durum gebelik öncesi ve gebelik esnasındaki kadınlara gerekli eğitimin verilmesine yönelik projelerin hazırlanması gerektiğini göstermektedir.Sonuç: Sağlık personeline verilen hizmet içi eğitim programlarında, gebelikte sigara kullanmanın riskleri üzerinde önemle durulmalı ve gebelerin de konuyla ilgili doğum öncesi eğitimi sağlanmalıdır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    15–49 yaş grubu kadınlarda sağlığı geliştirme davranışları ve etkileyen faktörler
    (2009) Saliha ALTIPARMAK; Adalet Koca KUTLU
    AMAÇ: 15–49 yaş grubu kadınların sağlığı geliştirme davranışları ve etkileyen faktörleri incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. YÖNTEM: Kesitsel ve tanımlayıcı tipteki bu çalışma, Manisa 5 No’lu Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde araştırmaya katılmayı kabul eden 15–49 yaş grubu kadınlarda Haziran-Ağustos 2009 tarihleri arasında uygulanmıştır. Küme örnekleme yöntemi ile 2009 yılı ev halkı tespit fişlerinden elde edilen nüfusa göre belirlenen 350 kişi çalışma kapsamına alınmıştır. Araştırma sonucunda, her birinde 10 hane bulunan 30 kümeye ulaşılması planlanmıştır. İlk olarak, mahallelerde küme başını temsil edecek hanelerin belirlenmesinde sistematik rastgele örnekleme yöntemi yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak, sosyodemografik anket formu ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği (SYBD) kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizleri için tanımlayıcı istatistikler, ki-kare, student t-testi, korelasyon, lojistik regresyon ve odds ratio (OR) yapılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya katılan kadınların %51,7’si 15–29 yaş grubunda, yaş ortalaması 30,1±9,6 yıldır. Kadınların %93,1’inin ilkokul ve altı düzeyinde eğitim aldığı, %76’sının evli, %96’sının ev hanımı olduğu, %17,4’ünün bir sosyal güvencesinin olmadığı ve %63,7’sinde ise gelirlerinin giderlerini karşılamadığı bulunmuştur. SYBD ölçek toplam puan dağılımı 112,7±20,8’dir. Ölçeğin alt boyut puanları; kendini gerçekleştirmede 33,4±7,4, sağlık sorumluluğunda 19,4±5,8, egzersizde 7,8±3,3, kişilerarası destekte 21,1±3,4, stres yönetiminde 15,1±4,1 ve beslenmede 15,5±3,3 olarak belirlenmiştir. SONUÇ: Elde edilen verilere göre; 15–49 yaş grubu kadınların sağlığı geliştirme davranışlarını düşük düzeyde uyguladıkları belirlenmiştir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Abortus ve etik
    (2009) Saliha ALTIPARMAK; Meltem ÇİÇEKLİOĞLU; Gülay YILDIRIM
    Tıbbi etik, tıp ve teknoloji alanında ortaya çıkan gelişmelerine ve bunlara, bağlı olan bilimsel sonuçların etik düzlemde meydana getirdiği kapsamlı sorunların irdelenmesi üzerinden gelişen etik alanıdır. Bugün yeni teknolojilerin gelişmesi gündeme etik ikilem kavramını getirmiştir. Bu konuda en çok yaşanılan ikilemler arasında üreme sağlığı önemli bir yer tutmaktadır. Bu derlemede üreme sağlığı ile ilişkili birçok etik ikilemin en önemlilerinden biri olan abortus ele alındı. Abortus fetüs yaşama yeteneği kazanmadan gebeliğin sonlanmasıdır. Kendiliğinden olmayan, dışarıdan etkilerle gerçekleşen abortus tıbbi etik alanında önemli tartışmaların nedenidir. Abortus, fetüsün yaşam hakkı ile ilgili etik ikileme yol açmaktadır. Bir yumurta ve sperm hücresinin birleşmesi ile oluşan intrauterin insan yaşamında fetüsün ne zaman yaşam hakkı kazandığı konusunda günümüzde de tartışmalar devam etmektedir. Fetüsün birey sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu nedenle fetüsün yaşam hakkının elinden alınmasını içeren kürtaj var olduğu sürece etik tartışmaların da devam edeceği açıktır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Hemşirelik öğrencilerinin engellilere yönelik tutumlarının belirlenmesi
    (2010) Murat Bektas; Saliha ALTIPARMAK; Hatice Yıldırım SARI
    Türkiye’de 2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre 8,5 milyon engelli birey bulunmaktadır. Engelli bireyler genellikle olumsuz tutumlarla karşılaşırlar. Sağlık hizmeti veren profesyoneller olumsuz tutumları nedeniyle engelli bireylere sınırlı hizmet sunabilirler ya da hizmetlerin kalitesi yeterli olmayabilir.Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin engelli bireylere yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla planlanmıştır.Araştırma Türkiye’de bir Hemşirelik Yüksekokulu ve bir Sağlık Yüksekokulu’nda toplam 392 öğrenci ile (1.2.3.4. sınıf öğrencileri) yürütülmüştür. Araştırmada Yetersizlikten Etkilenmiş Kişilere Yönelik Tutum Ölçeği ve Sosyodemografik Soru Formu kullanılmıştır.Öğrencilerin 87’si (%22,2) yakınları arasında engelli bir birey bulunduğunu belirtmiştir. Öğrencilerin Yetersizlikten Etkilenmiş Kişilere Yönelik Tutum Ölçeği‘nden aldıkları ortalama puan 72,69’dur (n=392, Min:33, Max:106, SD:12,9). Öğrencilerin eğitim aldıkları okula göre ve cinsiyetlerine göre engelli bireylere yönelik tutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır.Araştırma sonucuna göre hemşirelik öğrencilerinin engelli bireylere yönelik olumlu tutumlarının olduğu görülmektedir. Cinsiyetin engelli bireylere yönelik tutumları etkilemesi literatürle uyumlu bir sonuçtur. Hemşirelik öğrencilerinin olumlu tutumlarının daha da geliştirilmesi konusunda müfredat çalışmaları yapılabilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Sağlıkta kamu özel ortaklığı
    (2011) Saliha ALTIPARMAK; Safak Taner
    Bu yazının amacı sağlık kampüsleri ve ardında yatanları, bir sağlık çalışanı gözüyle yorumlamak, sağlık hizmetlerine ve sağlık çalışanlarına olası etkilerini öngörmekte yardımcı olabilecek bir bakış açısı oluşturmaktır.Kamu Özel Ortaklığı (KÖO), kamu olanaklarını kullanarak, düşük faizli kredi sağlamak ve piyasa belirsizliklerini ortadan kaldırarak özel sektöre yatırım konusunda imtiyaz sağlamaktır. KÖO, kamu hizmetinin özel sektöre gördürülmesi ve sağlık hakkına müdahale çerçevesinde ele alınmalıdır. Çünkü, ortaklıktan söz etmek için, ortak amaçların varlığı, anlaşmalarla güvence altına alınmış, üzerinde uzlaşılmış yükümlülüklerin varlığı temeldir. Sağlık hizmetlerinin sunumunun kamusal bir sorumluluk olarak algılandığı ve sosyal politikaların geçerli olduğu bir durumda özel ve kamunun amaçlarının çakışması olası değildir. Ancak piyasa ekonomisinde, kamu ile özel iç içe geçtiğinde kamunun amaçları da bulanıklaşmakta, hastalar müşteri, hastaneler işletme, sağlık hakkı meta haline dönüşmektedir. Bu hali ile KÖO, sağlık hakkına bir müdahaledir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Tıbbi bilgi alma bağlamında uzun ve kısa metinli bilgilendirilmiş onam formlarının gönüllülerin bilgilenme düzeyine katkısının karşılaştırılması: Bir pilot çalışma
    (2011) Sultan Alan; Gülay YILDIRIM; Selim Kadıoğlu; Saliha ALTIPARMAK
    AMAÇ: Aynı konuda bilgi veren biri uzun diğeri kısa iki metinden hangisinin tıbbi ön bilgisi olmayan okuru aydınlatmada daha etkili olduğu ve metinlerden elde edilen puanlar arasında tutarlılık olup olmadığını belirlemektir. YÖNTEM: Deneysel olarak planlanmış araştırmanın örneklemini ziraat fakültesi birinci sınıfında okuyan gönüllü 66 kız öğrenci oluşturdu. Random olarak grup ikiye ayrılıp birinci gruba kısa metin, ikinci gruba uzun metin verildikten sonra okudukları formdaki bilgileri ne ölçüde öğrendiklerini belirleyen soru formu uygulandı. Sorulara verilen her doğru yanıta bir, her yanlış yanıta sıfır verilerek toplam bir puan elde edildi. Verilerin değerlendirilmesinde Mann Whitney-U, student- t test ve ki-kare analiz yöntemleri kullanıldı, Odds Ratio (OR) oranları hesaplandı. Uzun ve kısa formlara verilen yanıtlardan elde edilen puan ortalamaları arasındaki tutarlılık kappa istatistiği ile değerlendirildi. BULGULAR: Uzun form kullanılarak elde edilen puanların % 100’ü ortalama üzerinde olup, kısa form kullanılarak elde edilen puanların %20’si ortalama üzerinde ve % 80’ni ortalama altındadır. Uzun formdan elde edilen sonuçlar, kısa formdan elde edilen sonuçlara göre yedi kat daha iyidir (OR: 7,0). Uzun ve kısa forma verilen yanıtlar arasında tesadüfi olmayan uyum %81 olarak bulundu (Cohen Kappa: 0,814). Katılımcıların bazı demografik özelliklerine göre verilen cevaplardan elde edilen puan ortalamaları karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı fark bulunmadı. SONUÇ: Uzun ve kısa tıbbi metinlerde bilgi edinme bağlamında uzun versiyonunun daha etkili olduğu bulundu.
  • No Thumbnail Available
    Item
    RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION, HEALTH STATUS, SOCIAL SUPPORT, STRESS MANAGEMENT AND SOCIODEMOGRAPHIC VARIABLES IN MOTHERS OF CHILDREN WITH INTELLECTUAL DISABILITY
    (2012) Nurcan BİLGİN; HATICE COSKUN; Hilal ÖZTÜRK; Filiz SALMAN; Havva KARAYEL; Banu BAHÇECİ; Saliha ALTIPARMAK; Hatice Yıldırım Sarı
    Araştırmanın amacı, zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip olan annelerin yaşam doyumu, genel sağlık durumu, sosyal destek, stresle başa çıkma durumu ve sosyo demografik değişkenlerin ilişkisinin incelenmesidir. Araştırma kesitsel tanımlayıcı türde tasarlanmıştır. Araştırmanın evrenini İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde eğitim alan çocukların anneleri oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini 08-17.06.2011 tarihleri arasında, rasgele belirlenen beş özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gelen ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 104 anne oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Yaşam Doyumu Ölçeği, Genel Sağlık Durumu Anketi, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Stresle Başetme Ölçeği ve Sosyodemografik soru formu kullanılarak, yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Veriler sayı, yüzde, bağımsız gruplarda t testi, Kruscall-Wallis Test, Mann-Whitney U Test ve Pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir.. Araştırma sonucunda sosyal desteğin, genel sağlık durumu ve yaşam doyumunu olumlu etkilediği belirlenmiştir. Gelir düzeyi ve eğitim düzeyi daha iyi olan annelerin algılanan sosyal destek puanları daha fazla, yaşam doyumu ölçeği puanları daha yüksek, genel sağlık durumları daha iyidir. Gelir durumu iyi olmayan annelerin çaresiz yaklaşım puanları anlamlı düzeyde yüksektir
  • No Thumbnail Available
    Item
    Manisa ilinde engelli bireylere karşı toplumsal tutum
    (2012) Saliha ALTIPARMAK; Hatice Yıldırım Sarı
    Amaç: Araştırma Manisa il merkezinde yaşayan 18 yaş ve üzerindeki bireylerde, engelli bireylere yönelik tutumlarıetkileyen etkenleri belirlemek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Çalışma kesitsel tanımlayıcı tiptedir. Çalışma verileri Şubat-Mayıs 2011 tarihleri arasında toplanmıştır. Çalışmaya Manisa il merkezinde yaşayan, 18 yaş ve üzerinde olup herhangi bir engeli olmayan bireyler alındı (s=560). Çalışma, Dünya Sağlık Örgütünün 30 küme örnekleme tekniğin- den yararlanarak desen etkisi üç olarak alındı ve 300 hane üzerinden yürütüldü. Her küme on haneden oluşturuldu. Örneklem seçiminin ilk aşamasında Manisada Aile Sağlığı Merkezlerine (11 ASM) bağlı nüfusa orantılı olarak hersağlığı merkezinden kaç hane alınacağı belirlendi. İkinci aşamada küme başı haneler ASMye kayıtlı nüfustan rasgele belirlendi. Ardarda gelen on hane bir kümeyi oluşturdu. Veriler araştırmacı tarafından ev ziyaretleri ile yüz yüze görüş- me ile toplandı. Çalışmada veriler iki form ile toplanmıştır: Sosyodemografik Soru Formu ve Yetersizlikten Etkilenmiş Kişilere Yönelik Tutum Ölçeği. Veriler SPSS 15.00 programında analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzdelik ve ortalama hesaplamalar, t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin %62.3ü herhangi bir engelli birey tanıdığını, %25i yakınlarında engelli bir birey olduğunu belirtmiştir. Çalış- maya katılan bireylerin engellilere yönelik tutum ortalama puanları 71.17±12dir. Çalışmada 45 yaş ve üzerinde olanla- rın 45 yaşından küçük olanlara göre, eğitimi ilköğretim ve altında olanların ilköğretimden yüksek olanlara göre, ailede anne konumunda olanların diğerlerine göre ve geniş ailede yaşayan bireylerin çekirdek ailede yaşayanlara göre olumlu tutumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Engelli bir birey tanıma ile Engelli Tutum Ölçeği arasında istatis- tiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sonuç: Çalışma sonucunda engellilere yönelik olumlu tutumların olduğu, kadınların ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan bireylerin engellilere karşı tutumunun daha iyi olduğu belirlendi. Bulgular yaş, eğitim ve engelli birey tanıma açısından literatürle farklılıklar göstermektedir. Bu da engellilere yönelik tutumların karmaşık bir doğasının olmasından, kültürel özelliklerden etkilenmesinden kaynaklanabilir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    İzmir/Bornova ilköğretim ikinci kademe devlet okullarındaki ergenlerde yaşm kalitesi
    (2012) Meral SOYER TÜRK; Safak Taner; Erhan ESER; Saliha ALTIPARMAK
    Amaç: llköğretim ikinci kademede eğitim gören ergenlerde yaşam kalitesi düzeylerinin ve belirleyicilerinin saptanması. Yöntem: Araştırma kesitsel tipte bir çalışmadır. Araştırma İzmir ili Bornova ilçe merkezindeki ilköğretim okullarının7., 8. sınıflarında yapıldı (s=17545). Araştırma verileri Nisan-Haziran 2009da toplandı. Örneklem büyüklüğü desen etkisi 2 alınarak, %50 yaygınlık, %95 güven aralığında, örneklem hatası 0.05 kabul edilerek 736 olarak hesaplandı. Çalışmada dört form kullanıldı: Kiddo-Kindl, DSÖ HBSC 2001/02 Anket Formu, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu, Sosyodemografik Anket Formu. Araştırmanın verileri SPSS 10.0 bilgisayar istatistik paket progra- mında değerlendirildi. Verilerin analizinde, Student t testi, Mann Whitney-U testi, One-Way ANOVA, lojistik regresyon modeli. Bulgular: Öğrencilerin %48i aile ile sosyal ilişkilerini, %36.3ü aile-okul ilişkilerini, %34.7si öğretmen tutumu- nu, %42.6sı anne tutumunu ve %40.9u baba tutumunu ortalama puanın altında olarak algılamaktadır. Çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda gençlerin yaşam kalitelerinin sosyoekonomik düzey, aile ile sosyal ilişkiler, aile- okul ilişkisi, algılanan öğretmen tutumu, okula tutum ve sağlık davranışlarından etkilendiği belirlenmiştir. Tartışma: Çalışmanın sonuçlarına göre, ergenlerde sağlığı geliştirmeye yönelik çalışmalar, olumlu anne-baba tutumu ve olumlu okul yaşamının sağlanmasına yönelik çalışmalarla ergenlerin yaşam kalitelerinin artırılması gereklidir.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »

Manisa Celal Bayar University copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback