Browsing by Author "Selma KATALAY"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Ege Denizinde yaşayan kaya balıklarının (Gobius niger L., 1758) karaciğer dokusunda bazı ağır metallerin birikimi(2005) Selma KATALAY; Özlem Ç. ARSLAN; Hatice ParlakBu çalışmada petrol rafinerisinin bulunduğu Aliağa Körfezi'nin çeşitli yerlerinden toplanmış kaya balıklarının (Gobius niger) karaciğer dokusu alınarak ağır metal içerikleri (Cd, Ni, Se, Zn, Cu.Cr) ölçülmüştür. Aliağa bölgesinden alınan örneklerde ağır metal birikimine minumum düzeyde rastlanmıştır. Ayrıca alınan datanın fiziksel (boy) ve mevsime (yaz ve ilkbahar) göre dağılımı incelendiğinde metal birikiminin dağılımında farklılıklar olduğu saptanmıştır.Item İzmir körfezinde yaşayan kaya balıklarında (gobius niger) solungaç dokusunda oluşabilecek toksit etkinin ışık mikroskobik incelenmesi(2007) Selma KATALAY; E. MİNARECİ; İ. TUĞLUAmaç: Sudaki kirleticiler gelisim sırasında birikim yolu ile doku hasarı olusturarak doğa insan ve hayvan sağlığı üremesi için tehdit olusturmaktadır. Çalısmada, Đzmir körfezinden toplanan indikatör Gobius balıklarında histopatolojik çalısma ile toksisitenin solungaç dokusundaki etkisinin arastırlması ve beslenme yolu ile sıçanlara olan yansıması amaçlanmıstır. Gereç ve Yöntem: Kirliliğinin çevre sağlığına olan etkilerini belirlememek için Đzmir körfezinin temiz ve kirli bölgeleri olarak farklı iki bölgesinden toplanan kaya balıklarının (Gobius niger) solungaç dokuları çıkarılarak formaldehit fiksasyonunu takiben parafin bloklandı ve alınan kesitler hematoksilen – eosin ile boyandı. Disseksiyon mikroskobu ile makroskobik, ısık mikroskobu ile histolojik görüntüler bilgisayar ortamına aktarılarak, skorlama ve morfometrik analizleri yapıldı. Balıklar öğütülerek sıçanların sularına karıstırılıp, gebe kalma, doğurma ve doğan yavruların 3 aylık büyümeleri izlendi. Bulgular: Toksik etkiden en fazla etkilenmesi beklenen solungaçların, minimal düzeyde epitel ve lameller hasar gösterdiği yapısal değisiklikler, eğer teknik nedenlerle olusmadı iseler temizlenmekte olan Đzmir körfezinde hala kirliliğin varlığına isaret edebilir. Bu balıklarla beslenen sıçanların gebe kalmalarında, gelismelerinde, doğan yavruların gelisimlerinde, ergenliğinde ve üreme yeteneklerinde hiçbir patoloji saptanmaması bu kirliliğin önemi olmadığını göstermektedir. Sonuç: Solungaç dokusu incelenen balıklarda toksik etkinin minimal değisiklikler olarak gözlenmesi hala çevre kirliliğinin varlığına isaret etmekte, sediment örnekleri ve dokuda toksik madde birikimi verileri ile doğrulanması gerekmektedir. Bu balıklarla beslenmis sıçanlarda hem gebelikte hem de gelisimde patolojiye rastlanmaması, balıkta saptanan minimal toksik etkinin insan sağlığına tehdit olusturmadığını düsündürmektedir. Bu tür çalısmaların daha ileri tekniklerle gelistirilmesi, çevre kirliliğinin biyolojik canlılara ve beslenmede oynadığı rol nedeniyle insan sağlığına etkilerinin anlasılmasına büyük yararlar sağlayacaktır.Item Phytotoxicity of water and sediment from nif brook (İzmir, Turkey) on green algae desmodesmus (=scenedesmus) subspicatus(2012) Muhammet Savaş KAFKASYALI; özlem çakal arslan; Selma KATALAY; Hatice Parlak; Meltem BOYACIOĞLUNif Çayı Suyu endüstriyel, evsel ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan atıklarla kirletilmektedir. Aşırı kirlenme nedeni ile çay suyunun sulama ve kullanma suyu olarak kullanılması bile kısıtlı hale gelmiştir. Bu nedenle çay suyunun doğal populasyonlar için potansiyel toksisitesinin bilinmesi büyük bir önem arz etmektedir. Bir yeşil alg türü olan Desmodesmus (= Scenedesmus) subspicatus kullanılarak kısa süreli fitotoksik etkinin belirlenmesi amacı ile standart test protokolü (OECD 201 Algal Büyüme İnhibisyonu) kullanılmıştır. Kirlilik kaynaklarının tipine bağlı olarak Nif Çay’ından 5 istasyondan su ve sediment örnekleri alınmıştır. Su örnekleri, test ortamında % 10, 20, 40, 60, 80, 100’lük seyrelmeler ile sediment ekstraktları ise 3 farklı konsantrasyonda (20, 40, 100 mg/mL) test edilmiştir. Dere suları ve sediment örneklerinin D. subspicatus’un büyümesi üzerine etkisi ışık mikroskobunda Neabauer sayma kamarası ile hücre sayısının hesaplanması ile belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, su örneklerinin algal büyümeyi (istasyon 1 hariç) teşvik etmesine rağmen sediment örneklerinin tüm istasyonlarda ve konsantrasyonlarda büyümeyi kısıtladığı gözlenmiştir.