Browsing by Author "Semra AY"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Yönetici hemşirelerde stres belirtileri ve strese yatkınlık üzerine bir araştırma(2006) Melek ARDAHAN; Semra AYAraştırma, yönetici hemşirelerde stres belirtileri, strese yatkın olup olmadıklarının incelenmesi, stres belirtileri ile strese yatkınlık durumunun sosyodemagrafik özelliklerden ne şekilde etkilendiğinin ortaya konulması amacıyla planlanmış tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan yönetici hemşirelerin tamamı oluştururken (n=150), yönetici hemşirelerin basit rastgele örnekleme yöntemiyle belirlenen %50'si araştırmanın örneklemini oluşturmuştur (n=75). Veriler 03.05.2004 - 30.06.2004 tarihleri arasında \"Sosyademografik veri formu\" (22 soru) ile birlikte \" Stres Audit Ölçeği\"(90 soru) kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi, bilgisayarda SPSS paket programında gerçekleştirilmiştir. Bağımsız değişkenlerle, stres belirtileri ve strese yatkınlık durumu ölçeği puanları arasındaki ilişkilerin incelenmesinde tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve t testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın uygulanması sırasında etik ilkelere uyulmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgular değerlendirildiğinde; yönetici hemşirelerde sistemlere göre çeşitli stres belirtilerinin olduğu, hemşirelerin orta derecede strese yatkın oldukları, stres belirtileri ve strese yatkınlıkdurumlarının bazı sosyodemografik özelliklerden (medeni durum, ekonomik durum, çocuk durumu, görevi, işini sevmesi) etkilendiği saptanmıştır.Item Yönetici hemşirelerin stresle başa çıkma yolları(2007) Semra AY; Melek ARDAHANAraştırma, yönetici hemşirelerin stresle başa çıkma yollarının belirlenmesi ve bazı sosyodemografik özelliklerle ilişkisinin incelenmesi amacıyla, tanımlayıcı olarak düzenlenmiş bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan yönetici hemşirelerin tamamı oluştururken (n=150), yönetici hemşirelerin basit rastgele örnekleme yöntemiyle belirlenen %50'si araştırmanın örneklemini oluşturmuştur (n=75). Veriler \"Sosyodemografik veri formu\"(22 soru) ile birlikte \" Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği \"(30 soru) kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi, bilgisayarda SPSS paket programında gerçekleştirilmiştir. Bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesinde Wilcoxon testi, bağımsız değişkenlerle, stresle başa çıkma tarzları ölçeği puanları arasındaki ilişkilerin incelenmesinde tek yönlü varyans analizinden (ANOVA) yararlanılmıştır. Araştırmanın uygulanması sırasında etik ilkelere uyulmuştur. Yönetici hemşirelerin %32.0'ı 35-39yaş grubunda, %57.3'ü lisans mezunu, %54.7'si evli ve %32'sinin bir çocuğu vardır. Yönetici hemşirelerin %60'ı güvencesi nedeniyle hemşirelik mesleğini seçmiştir. Hemşirelerin %45.3'ü yaptığı iş nedeniyle sağlığının kısmen bozulduğunu ifade ederken, %50.7'si mesleğini sevdiğini, %76.0'ının verdiği hizmetten memnun olduğunu belirtmiştir. Yönetici hemşirelerin stresle başa çıkma yollarından elde edilen puan ortalamalarının çok yüksek olmadığı (76.90±5.13) sonucuna varılabilir. Bunun yanı sıra, hemşirelerin eğitim durumu ve verdikleri hizmetten memnuniyet durumu ile stresle başa çıkma puanları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( p<0.05).Item İstenmeyen Gebelik Yaşayan Kadınların Özellikleri ve Kontraseptif Yöntemleri Bırakma Nedenleri: Kırsal Alan Örneği(2012) Emre Yanıkkerem; Selviye MUTLU; Semra AYAMAÇ: Bu araştırmanın amacı, kırsal alanda yaşayan gebelerde istenmeyen gebeliklerin yaygınlığı, istenmeyen gebelik yaşayan kadınların özellikleri ile gebelerin tercih ettikleri kontraseptif yöntemler, yöntemlerden memnuniyetleri ve bırakma nedenlerinin incelenmesidir. YÖNTEM: Bu çalışma Manisa ilinde kırsal alanda Ocak ve Haziran 2011 tarihleri arasında çalışmaya katılmaya kabul eden gebelerde gerçekleştirilmiştir. Çalışma örneklemi 239 gebe kadından oluşmaktadır. Tanımlayıcı, kesitsel ve saha araştırması olan bu araştırmada literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu kullanılmıştır. Veriler yüz yüze görüşme tekniği ile kadınların evlerinde toplanmıştır. İstatistiksel analizlerde SPSS 11.5 versiyonu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı analizler, pearson ki-kare (?²) testi, fisher kesin testi ve t-test kullanmıştır. BULGULAR: Toplam 239 gebeliğin 64'ü (%26,8) istenmeyen gebeliklerdir. Istenen gebeliklerde yaş ortalaması 25,0±5,0, istenmeyen gebeliklerde 29,0±5,4'dür. İstenmeyen gebelikler ileri yaş kadınlarda, eğitim seviyesi düşük olan kadın ve eşlerinde, gelir durumu düşük olanlarda, gebelik ve doğum sayısı fazla olan, iki gebelik arasındaki süre iki yıl ve altında olan kadınlarda daha fazladır. Geri çekme kullanan kadınların %53,1'i, etkili yöntem kullanan kadınların %54,3'ü, yöntem kullanmayan kadınların %16,3'ü istenmeyerek gebe kalmıştır (p<0.05). Kadınların daha önce kullandıkları kontraseptif yöntemleri bırakma nedenleri yöntemlerin yan etkisi, eşin onaylamaması, yöntem kullanırken gebe kalma ve yöntemin etkili olduğuna inanmama olarak belirtilmiştir. SONUÇ: Kadın sağlığını olumsuz etkilemekte olan istenımeyen gebeliklerin ve istemli düşüklerin sayısını azaltmak için uygun bir kontraseptif yöntemi sağlanmalıdır. Sağlık çalışanları istenmeyen gebelikleri belirlemeli, kadınların kontraseptif yöntemler ile ilgili endişeleri ve deneyimlerini anlamalıdır. Bu yaklaşım kontraseptiflere devamlılığın sağlanmasında, strateji geliştirmede ve danışmanlık hizmetlerinin tekrar planlanmasına yardımcı olabilir.Item Primipar ve multipar gebelerin emzirme tutumu ve yaşadıkları endişeler(2014) ASLI GOKER; Emre Yanıkkerem; Semra AYAmaç: Bu çalışmanın amacı primipar ve multipar gebelerin emzirme tutumu ve yaşadıkları endişelerin incelenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı tipte planlanan bu çalışma Şubat-Nisan 2012 tarihleri arasında Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi Doğum ve Çocuk Bakımevi ve Celal Bayar Üniversite Hastanesine başvuran 447 gebe ile yürütülmüştür. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu ile toplanmış, SPSS 17.0 paket programı ile t-test ve kikare analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Primipar ve multipar gebelerin emzirme konusunda yaşadıkları endişeler incelendiğinde, primipar gebelerin %47.5i, multipar gebelerin %34.1i doğum sonrası emzirme sırasında yardıma gereksinim duyacağımı düşünüyorum ifadesine tamamen katılmaktadır (p<0.05). Emzirmenin annenin zamanını alacağına inanıyorum ifadesine primipar kadınların %33.3ü, multipar gebelerin %28.0i tamamen katıldığını belirtmektedir (p<0.05). Primipar gebelerin yaklaşık yarısı (%51.4), multipar gebelerin %34.8i bebeğini ilk kez emzirirken güçlük çekeceğine inanmaktadır (p<0.05). Sütünün bebeğe yeterli olup olmayacağı endişesini primipar annelerin %54.6sı, multipar annelerin %45.8i tamamen taşımaktadır (p<0.05). Bebeğimi emziremeyeceğimden korkuyorum ifadesine primipar kadınların %36.1i, multipar kadınların %27.7si tamamen katıldığını ifade etmiştir (p>0.05). Primipar annelerin yaklaşık yarısı (%50.3), multipar annelerin %42.4ü sütümün az olmasından endişeleniyorum ifadesine tamamen katıldığını belirtmiştir (p>0.05). Multipar gebeler (%55.7), primipar gebelere (%50.8) göre emzirme sırasında meme başında ağrı ve acı olacağını düşünmektedir (p<0.05). Primipar kadınlar (%44.8) multipar kadınlara göre (%35.2) sütünün erken kesilmesi endişesini daha fazla taşımaktadır (p<0.05). Sonuç: Bu çalışmada primipar gebelerin emzirme deneyimi olmadığı için emzirme konusunda multipar gebelere göre daha fazla endişe yaşadıkları bulunmuştur. Sağlık çalışanları emzirme danışmanlığı yaparken kadınların emzirme tutumunu ve yaşadıkları endişeleri gözönünde bulundurmalıdır.