Browsing by Author "Sinem Atik"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Anti-E Subgrup Uygunsuzluğu ve Herediter Sferositoza Bağlı \rCiddi Hiperbilirubinemi: Yenidoğan Olgu Sunumu(2022) Sinem Atik; Sema TanriverdiYenidoğan sarılığı, yenidoğan döneminde en sık görülen klinik bulgulardan biridir. Yenidoğanın \rpatolojik sarılığında öncelikle eritrosit yıkımına bağlı hiperbilirubinemi nedenleri düşünülmeli ve \rhemolitik sarılık açısından değerlendirilmelidir. Yenidoğan döneminde hemolitik sarılık çoğunlukla \rABO ve Rh uygunsuzluğuna bağlı görülmekle birlikte daha nadir olarak subgrup uygunsuzluğu ve \rherediter sferositoz nedeniyle de karşımıza çıkabilir. Subgrup uygunsuzluğu hafif hiperbilir binemiden \rkan değişimine ihtiyaç gösterecek kadar şiddetli hemolitik hastalığa neden olabilmektedir. Herediter \rsferositoz ise genelde daha geç dönemde tanı konur. Ancak aile öyküsünün olması, periferik yaymada \reritrosit morfolojisinde anormallik saptanması ilk birkaç haftada tanı konmasını sağlayabilir. Yaşamının \r7. gününde exchange sınırında hiperbilirubinemi ile başvuran anti-E subgrup uygunsuzluğu saptanan, \rherediter sferositoz tanısı alan ve yoğun fototerapi ve intravenöz immünglobulin ile kan değişimine \rihtiyaç duyulmadan başarılı şekilde tedavi edilen bir yenidoğan olgusu sunulmuştur.Item Yenidoğanlarda kritik konjenital kalp hastalığı tarama sonuçlarımız(2022) Şenol Coşkun; Sema Tanriverdi; Sinem AtikGiriş ve Amaç: Konjenital kalp hastalığı (KKH), en sık görülen konjenital hastalıktır. Kritik konjenital kalp hastalığı (KKKH) ise, yaşamın ilk 28 gününde cerrahi operasyon ya da kateter girişimi gereksinimi olan KKH’dır. Doğumdan sonra KKKH tanısı geciken vakalarda mortalite ve morbidite artar. Bu çalışmada hastanemizde taburculuk öncesi uygulanan nabız oksimetre ile KKKH taraması sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.\rGereç ve Yöntemler: Ocak 2019 ile Ocak 2020 tarihleri arasında hastanemizde doğan ve anne yanında takip edilen 504 yenidoğan bebek çalışmaya dahil edildi. Prenatal dönemde KKKH tanısı almış ya da KKH dışı major anomalisi olan bebekler çalışmaya dahil edilmedi. Taburculuk öncesi nabız oksimetre ile preduktal ve postduktal saturasyon ölçümleri yapıldı. \rBulgular: Çalışmaya toplam 504 bebek alındı. Bebeklerin ortalama doğum haftası 38,27 ± 1,35 (35-42) hafta, doğum ağırlığı ise 3200,29 ± 476,05 (1980-4970) olarak saptandı. Kız/erkek oranı 250/254; sezeryan/normal doğum oranı 337/167 idi. Tarama sırasındaki bebeklerin ortalama yaşları 32,51 ± 17,87 (6-96) saatti. Tarama sonucu ortalama kardiak nabız 140,06 ± 15,03 (99-186) /dk, preduktal saturasyon değeri %97,66 ± 1,92 (89-100), postduktal saturasyon değeri %97,88 ± 1,84 (90-100), fark %1,49 ± 1,40 (0-7) olarak saptandı. İlk taramadan 85 (%16,9) bebek kalırken, ikinci tarama yapılan 85 bebeğin 56 (%11,1)’sı kaldı. Tarama ve fizik muayene sonrası EKO’su yapılan 72 bebeğin 45inde patoloji saptanırken 27’sinde normal olarak değerlendirildi. Hiç bir hastada KKKH saptanmadı. \rSonuç: Birçok merkezde de yapılan nabız oksimetre ile KKKH tarama sonuçlarımızı değerlendirdik. Yapılan değerlendirmede tarama testinden kalan hastaların hiçbirinde KKKH saptanmadı. Bunun da düzenli perinatal takip ve ayrıntılı ultrasonografik değerlendirmeye bağlı olduğu düşünüldü.