Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
Repository logoRepository logo
  • Communities & Collections
  • All Contents
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "VAROL TUNALI"

Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kronik Kutanöz Leishmaniasis’te Miltefosin \rEtkinliğinin in vitro Olarak Araştırılması
    (2022) Ahmet Ozbilgin; ibrahim çavuş; Orçun Zorbozan; NEVIN TURGAY; VAROL TUNALI; MEHMET HARMAN
    Amaç: Leishmaniasis, Dünya Sağlık Örgütü’nün ihmal edilen hastalıklar sıralamasında sıtmadan sonra dünyada en fazla ölüme \rsebep olan ikinci paraziter hastalıktır. Kutanöz leishmaniasis (KL), Leishmaniasis’in en yaygın görülen formu olup, çatışma \rve çevresel faktörlerden dolayı, insidansı artmakta olan az sayıdaki bulaşıcı hastalıklardan biri olarak bilinmektedir. KL iki \rana gruba ayrılabilir: Akut KL (AKL) ve kronik KL (KKL). Bu çalışmada, oral yol ile kullanılan bir alkilfosfolipid analoğu olan \rmiltefosinin, standart tedavide kullanılan beş değerli antimon bileşiklerine göre tedavi etkinliğinin in vitro olarak karşılaştırılması \ramaçlanmıştır.\rYöntemler: Çalışmada, daha önce 5 KKL hastasından elde edilen hasta örnekleri kullanılmıştır. Bu izolatlara internal \rtranscribed spacer-1 problu gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu testi uygulanarak genotipleme yapılmıştır. Genotipleme \rsonrası, meglumin antimoniat (MA) ve miltefosine karşı etkinliklerini değerlendirmek amacıyla in vitro ilaç etkinliği testleri \ruygulanmıştır. MA ve miltefosinden hazırlanan seri sulandırımlar (512, 256, 128, 64, 32, 16, 8 ve 4 µg/mL) RPMI 1640 besiyeri \r(%15 FCS eklenmiş) içinde 96’lık düz tabanlı hücre kültürü plaklarında 100 µL olarak hazırlanmış ve 48 saat boyunca 24 °C’lik \retüvlerde enkübe edilmiştir. İlaçların Leishmania spp. promastigotları üzerindeki etkisi, 24. ve 48. saatlerde, hemositometri \rlamında sayılarak ve XTT hücre canlılık testi ile değerlendirilmiştir.\rBulgular: Tüm örnekler L. tropica olarak genotiplenmiştir. İlk 24 saat sonunda yapılan hemositometri ve XTT testleri \rsonucunda, miltefosin ve MA’ın tam leishmanisidal etki gösterdiği minimum konsantrasyon sırasıyla 128 µg/mL ve 256 µg/mL \rolarak saptanmıştır. Kırk sekizinci saatteki incelemede, miltefosin ve MA’nın minimum etkin konsantrasyonu 32 µg/mL ve 64 \rµg/mL olarak izlenmiştir. Hemositometri ile sayım ve XTT yöntemi sonuçları korelasyon göstermektedir.\rSonuç: Literatürde, KKL hasta örneklerinde miltefosin etkinliğinin değerlendirildiği bir çalışma bulunmamaktadır. Bu özel \rhasta grubunda karşılaşılan tedavi zorluklarının giderilmesi için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Elde ettiğimiz \rsonuçlara göre, miltefosinin KKL tedavisinde etkili bir ajan olduğu görülmüş ve miltefosin ile yapılacak klinik çalışmaların \rdeğerli veriler sunacağı sonucuna varılmıştır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Depremlerin Ardından Sıtma, Leishmaniasis ve Uyuz Riskinin İncelenmesi ve Korunma Önerileri
    (2023) VAROL TUNALI; MEHMET HARMAN; Ahmet Ozbilgin
    Bu çalışma, Türkiye’nin güneydoğusunda gerçekleşen depremlerin ardından bölgede ve ülkemizdeki sıtma, leishmaniasis ve uyuz riskini incelemektedir. Çalışmanın odağında, yerel nüfus ve Suriyeli göçmenler bulunmaktadır. Önleme önerileri arasında iç mekan ilaçlama ve insektisit ağların dağıtılması gibi vektör kontrol önlemleri sayılabilir. Hızlı tanı testleri ve aktif olgu bulma amacıyla sürveyans ve erken teşhis önem taşımaktadır. Halkı bilinçlendirme kampanyaları ve toplum katılımı, koruyucu önlemlerin teşvik edilmesi için çok önemlidir. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi, gerekli tıbbi malzemelerin sağlanması ve kapasite geliştirme esastır. Leishmaniasis için erken teşhis ve tedavi, vektör kontrolü, halk eğitimi ve toplum katılımı hayati önem taşımaktadır. Uyuz salgınları, sosyoekonomik olarak yoksun durumdaki yerel nüfusu ve Suriyeli göçmenleri etkilemektedir. Erken teşhis, tedavi, temas takibi, halk eğitimi, hijyen teşviki ve iyileştirilmiş yaşam koşullarının sağlanması esastır. Bu müdahaleleri ve stratejileri uygulamak, bu hastalıklarn etkili bir şekilde önlenmesi, kontrol edilmesi ve yönetilmesini sağlayabilecektir. Bu yaklaşımların etkilenen toplulukların öznel bağlamına ve ihtiyaçlarına göre uyarlanması çok önemlidir. Bu zorlukları ele alarak, etkilenen nüfusun sağlığını ve esenliğini korumak mümkün olabilecektir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Nahoş Hatıra: Türkiye’de Yurtdışı Kaynaklı Plasmodium falciparum Sıtması
    (2023) Ahmet Ozbilgin; VAROL TUNALI; SEBNEM SENOL AKAR; ibrahim çavuş; Orçun Zorbozan; AHMET YILDIRIM; NEVIN TURGAY
    Amaç: Her yıl yaklaşık 125 milyon kişi sıtmanın endemik olduğu ülkeleri ziyaret etmektedir. Bu çalışmada Türkiye’ye dışarıdan gelen Plasmodium falciparum sıtma enfeksiyonlarının klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmaya 1996-2022 yılları arasında P. falciparum sıtması tanısı konan hastalar dahil edildi. Tam kan örnekleri ve/ veya kan yaymaları, ayrıntılı tıbbi öyküler, klinik belirtiler ve laboratuvar bulguları retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya toplam 131 dışarıdan gelen P. falciparum olgusu dahil edildi. Bulgular: Hastaların 121'i erkekti. Bunlardan 101’i Afrika’yı, 30’u Asya’yı ziyaret etmişti. Hastalar arasında 109’u turist/ziyaretçi ve 22’si mülteci/göçmendi. Tüm hastalarda erken dönem trofozoitler gözlenirken, 30 hastada gametositler tespit edildi. On beş hastada serebral sıtma gelişti ve iki kişinin ölümüyle sonuçlandı. Ayrıca 10 hastaya koruyucu kemoprofilaksi uygulandı. Sonuç: Türkiye, küresel sıtma yükünün %95’inden fazlasının bulunduğu iki kıtayı Avrupa’ya bağlayan göç yolları üzerinde yer almaktadır. Uygun vektörlerin varlığı, iklim koşulları ve çevresel faktörler göz önüne alındığında, sıtmanın geri dönen yolcular aracılığıyla ithal edilmesi, ülkemizde sıtmanın yeniden ortaya çıkması riski oluşturmaktadır. Daha da önemlisi, 30 hastanın (%22,9) P. falciparum’un Anopheles türlerini enfekte etme potansiyeline sahip gametosit formlarına sahip olması, yerli sıtma bulaşı açısından önemli bir risk faktörü olarak değerlendirilmiştir.

Manisa Celal Bayar University copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback