Browsing by Author "YUSUF OZBEL"
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
Item Comparison of two combs in the detection of head lice in school children(2009) Hasan MUSLU; CEMAL BİLAÇ; Tuba TABAK; YUSUF OZBEL; Özgür Kurt; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU; MEHMET EMİN LİMONCU; Kim LARSEN; Yaşar KAYA; Hakan KavurManisa'nın farklı iki köyündeki ilköğretim okullarında okuyan yaşları 7 ile 15 arasındaki iki öğrenci grubunda, metal diş aralıkları birbirinden farklı iki bit tarağının tanısal etkinlikleri gözle muayene yöntemiyle karşılaştırılarak değerlendirildi. Bunun için Çavuşoğlu köyündeki 95 çocukta Tarak A (diş aralığı 0.18 mm), Yeşilköy' deki 146 çocukta ise Tarak B ile (diş aralığı 0.15 mm) saç biti (Pediculus capitis) varlığı araştırıldı. Çavuşoğlu köyündeki 95 çocuğun 5'inde (% 5,3) ve Yeşilköy'deki 146 çocuğun 5'inde (%3.4) tarama ile canlı saç bitine rastlanırken gözle muayene ile ise hiç saç bitine rastlanmadı. İki kohort arasındaki saç biti infestasyon oranları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Gözle muayene sırasında, Çavuşoğlu ve Yeşilköy okullarındaki sırasıyla 15 ve 16 çocukta bit yumurtasına rastlandı, ancak hiçbirinde canlı saç bitine rastlanmadı. Tarama ile ise sırasıyla 5 ve 8 çocukta bit yumurtası görüldü ve bunların sırasıyla 3 ve 5 tanesi sadece tarama sırasında görülüp gözle muayenede görülmedi. Yapılan değerlendirmede, saç bitinin tanısında taramanın gözle muayeneye kıyasla daha etkili olduğu ve karşılaştırılan iki tarağın tanısal etkinlik ya da kullanım kolaylığı açılarından birbirlerinden farklı olmadıkları gösterildiItem Çanakkale ili Ayvacık bölgesinde zoonotik visseral leishmaniasisin serolojik ve entomolojik olarak araştırılması(2009) Mahmut COŞKUN; Özensoy Seray TÖZ; Naser SEVİL; YUSUF OZBEL; Samiye Demir; Hatice ERTABAKLAR; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU; Hayal TOKÇanakkale ili, Kepez Merkez'de, Kepez ilçesine bağlı Kalabaklı Köyünde ve Ayvacık ilçesi İlyasfakı Köyü'nde 2007 yılı Haziran ve Ağustos aylarında visseral leishmaniasisin (Kala-Azar, VL) epidemiyolojik durumunu belirlemek için saha çalışmaları yapılmıştır. Türkiye'deki VL etkeni Leishmania infantum'un rezervuarı olduğu için incelemek üzere 27 köpekten kan örnekleri alınmış ve fizik muayeneleri yapılmıştır. Ayrıca hastalığın vektörlüğünü yapan kum sinekleri, ışıklı tuzaklar yardımıyla toplanmıştır. Çalışma bölgesinde 789 kum sineği örneği toplanmış ve Phlebotomus neglectus, P. tobbi, P. simici, P. papatasi, P. perfiliewi ve P. halepensis olmak üzere 6 Phlebotomus türünün ve 1 Sergentomyia türünün (S. theodori) bulunduğu saptanmıştır. Bu türlerden, P. neglectus'un İlyasfakı köyünde (%94,4), P. tobbi'nin ise Merkez'de (%50) ve Kalabaklı köyünde (%48,1) dominant türler olduğu belirlenmiştir. IFA testi ile 27 köpek serumu değerlendirilmiş ve hiçbir köpekte seropozitiflik tespit edilmemiştir. Sadece Kepez'den iki köpeğin serumlarında, eşik değerin altında 1/16 ve 1/64 sulandırımda seropozitiflik görülmüştür. Bölgede VL etkeni için uygun Phlebotomus türlerinin bulunduğu, köpeklerdeki durumun netleşmesi için daha fazla sayıda köpekle çalışmanın genişletilmesi kanısına varılmıştır.Item Antalya ili ve ilçelerindeki dört köpek barınağında leishmaniasis seroprevalansının araştırılması(2009) Hatice ERTABAKLAR; Serdar PAŞA; YUSUF OZBEL; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLUTürkiye'de özellikle Ege ve Akdeniz Bölgeleri'nde endemik, diğer bölgelerinde sporadik olarak insan visseral leishmaniasis (VL) olguları gözlenmektedir. Köpeklerdeki leishmaniasis enfeksiyonu ile insanlardaki hastalık arasında ilişki olduğu saptanmış ve köpeklerin L.infantum için rezervuar oldukları kanıtlanmıştır. Bu epidemiyolojik çalışmada, Sağlık Bakanlığı verilerine göre hem kutanöz leishmaniasis (KL) hem de visseral leishmaniasis (VL) olgularının görüldüğü bildirilen Antalya ili ve ilçelerindeki 4 köpek barınağında (Kepez Köpek Barınağı, Kemer İlçesi Köpek Barınağı, Alanya İlçesi Köpek Barınağı ve Gazipaşa İlçesi Köpek Barınağı) kanin leishmaniasis (KanL) seroprevalansı araştırılmıştır. İncelenen 176 köpek serum örneğinin 14 (%7,95) tanesi seropozitif, 24 (%13,63) tanesi sınırda seropozitif, 138 tanesi ise negatif olarak saptanmıştır. Gazipaşa köpek barınağı dışında bütün ilçelerde seropozitiflik saptanmıştır. Seropozitif bulunan köpeklerin sadece iki tanesinde (%14,2) zayıflama, alopesi, tırnak uzaması, burun çevresinde yara gibi klinik bulgular gözlenmiştir. Bu çalışma sonucunda, Antalya ilinde paraziti taşıyan köpeklerin saptanması ve uygun vektör türlerinin varlığının daha önce belirlenmiş olması, insanlar için potansiyel bir tehlikenin bulunduğunu göstermiş, Antalya'nın diğer ilçelerinde de köpeklerdeki seroprevalansın belirlenmesi için çalışmalara devam edilmesinin gerekli olduğu düşünülmüştür. Buna ek olarak, L. infantum için vektör türlerinin populasyon büyüklüklerinin Antalya merkez ve çevre ilçelerinde saptanması için çalışmaların yapılması gerektiği düşünülmektedir.Item A New Approach for Determining the Spatial Risk Levels for Visceral and Cutaneous Leishmaniasis related with the Distribution of Vector Species in Western Part of Turkey using Geographical Information Systems and Remote Sensing(2012) Hatice ERTABAKLA; M. Kirami Ölgen; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU; Seray TÖZ ÖZENSOY; M. Ziya ALKAN; YUSUF OZBEL; Fatih Mehmet ŞİMŞEK; Samiye DemirLeishmaniasis Türkiye'de visseral ve kutanöz olmak üzere iki klinik formda görülmekte ve bütün ülkeye yayılma eğilimi göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin batısında seçilmiş bir çalışma alanındaki verileri kullanarak mekansal risk düzeylerini saptamak için yeni bir model geliştirmektir. Bu leishmaniasis odağındaki entomolojik çalışmalarda visseral leishmaniasis için şüpheli vektörler olan Phlebotomus (Larroussius) neglectus ve P. (Larroussius) tobbi, kutanöz leishmaniasis şüpheli vektör olan P. (Paraphlebotomus) similis'in varlığı ortaya konulmuştur. Yeni risk modeli, bu üç türün dağılımları ile ilişkili olarak yükselti, bakı, Normalize Edilmiş Vejetasyon Indeksi (NDVI), Zenginleştirilmiş Vejetasyon Indeksi (EVI), Yüzey sıcaklığı (LST) gibi coğrafi değişkenlerin tek ve çok değişkenli binary logistik regresyon analizlerinden elde edilen değerler esas alınarak geliştirilmiştir. Yeni modelin sonuçları, leishmaniasis risk düzeylerinin tanımlanmasına izin verecek coğrafi teknolojiler kullanarak şüpheli vektör türlerin potansiyel dağılım alanlarını belirleyip risk haritaları üretmek için kullanılmıştır. Bu haritaların da hastalıkla ilişkili kontrol programlarına rehberlik yapacak faydalı bilgiler sağladığı düşünülmektedirItem Okullarda Düzenli Aralıklarla Gerçekleştirilen Kontroller Saç Biti (Pediculus capitis) İnsidansını Düşürmekte Yeterli Olabilir mi?(2012) Serhan Görgün; Veciha Özge ERMİŞ; Hasan MUSLU; Cemal BİLAÇ; Nogay GİRGİNKARDEŞLER; Tuğba TABAK; İBRAHİM CÜNEYT BALCIOĞLU; YUSUF OZBEL; Kor YERELİ; Özgür Kurt; Tuba Oyur; MEHMET EMİN LİMONCU; Hakan KavurÇalışmamızda Manisa'nın Osmancalı ve Maldan köylerindeki ilköğretim okullarında aynı yaş grubundaki çocuklarda belirli aralıklarla saç biti (Pediculus capitis) taramaları yapılmış ve çocuklardaki bit varlığındaki değişimler izlenerek kaydedilmiştir. Bu bağlamda, 2008 ve 2009 yıllarının Mayıs ve Kasım aylarında o zaman için yeni geliştirilmiş bir bit tarağı (PDC®, KSL Consulting, Helsinge, Danimarka) kullanılarak yapılan düzenli taramalarda, (1565'i Osmancalı, 526'sı Maldan'dan) toplam 2091 çocuk çalışmaya dâhil edilmiştir. Sonuçların değerlendirilmesi SPSS® v.15 programının CHAID ve lojistik regresyon analizi kullanılarak yapılmıştır. Düzenli aralıklarla toplam 4 kez gerçekleştirilen taramalar sonucunda, kızlarda saç biti infestasyonunun erkeklerden çok daha yüksek düzeylerde olduğu (P<0.001), Osmancalı'daki erkek öğrencilerdeki insidansın Maldan'daki erkeklerin yaklaşık 3 katı olduğu (P=0.002) gözlenmiştir. Ayrıca, düzenli tarama ve tedaviler sonucunda kızlardaki saç biti infestasyonunun anlamlı düzeyde azaldığı belirlenmiştir (P=0.001). Bu çalışmanın sonuçları, saç biti infestasyonunun kontrol altına alınmasında düzenli aralıklarla yapılan muayene ve tedavilerin özellikle kırsal kesimde başarılı olabileceğini göstermiştirItem The in vitro Effects of Azithromycin and Clarithromycin on Promastigotes and Amastigotes of Leishmania tropica(2012) Z. Ülgen OK; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU; Nogay GİRGİNKARDEŞLER; YUSUF OZBEL; Ahmet OzbilginLeishmania (L.) tropica, Türkiye'de dahil olmak üzere Eski Dünya'da kutanöz leishmaniasisden (KL) sorumlu en önemli türdür. KL tedavisinde intralezyoner ve intramuskuler yoldan beş değerlikli antimon bileşikleri yaygın olarak kullanılmaktadır, fakat bu ajanlara karşı artan direnç alternatif ilaçların geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada, makrolid grubundan iki antibiyotik olan azitromisin ve klaritromisinin L. topica'nın RPMI 1640 besiyerindeki promastigotlar ve makrofaj serisindeki amastigotlar üzerine olan antileishmanial aktiviteleri değerlendirilmiştir. Azitromisin ve klaritromisinin promastigotlar üzerindeki ED50 değerleri sırasıyla 5 µg/ml ve <5 µg/ml olarak, amastigotlar üzerindeki ED50 değerleri sırasıyla 50-75 µg/ml ve <3 µg/ml olarak bulunurken ED90 değerleri promastigotlar üzerinde 75 µg/ml ve 25 µg/ml olarak, amastigotlar üzerinde ise 100 µg/ml ve 10 µg/ml olarak bulunmuştur. Bu çalışmada, azitromisin ve klaritromisinin in vitro olarak L. tropica promastigot ve amastigotları üzerine etkili olduğu gösterilmiştir. Klaritromisin her iki parazit formunda da daha düşük dozlarda azitromisinden daha etkili olduğu belirlenmiştir. Bu ilaçların kullanım şekli ve dozajlarının belirlenmesi için hücre içi konsantrasyonlarının saptanması amacıyla in vivo çalışmaların planlanması gerektiği kanısına varılmıştırItem Kuzey kıbrıs’ta kanin leishmaniasis ve kum sineklerinin epidemiyolojisi(2013) Samiye Demir; Seray ÖZENSOY TÖZ; YUSUF OZBEL; Hatice ERTABAKLAR; İBRAHİM CÜNEYT BALCIOĞLU; Tayfun ÇANAKÇI; Bayram GÖÇMEN; SUHA KENAN ARSERIM; Mehmet KarakusAmaç: Çalışmada, Kuzey Kıbrıs’ta ev ve sokak köpeklerinde kanin leishmaniasis (KanL) prevalansının belirlenmesi ve olası vektör kum sineği türlerinin saptanması amaçlanmıştır. Yöntemler: Araştırma, 2004 ve 2012’de iki ayrı dönemde gerçekleştirilmiş olup birinci dönemde 83 köpekten toplanan kan örnekleri ile serolojik (IFAT, rK39 hızlı tanı testi) ve moleküler (PCR) testler çalışılmıştır. Birinci çalışmada, 13A/13B primer çiftinin kullanıldığı “kinetoplastik minicircle” sabit gen bölgesinin hedeflendiği PCR testi, ikinci dönemde ise klinik şüpheli 5 köpekten toplanan kan örneklerine R221/ R332 ve R223/333 primer setlerinin kullanıldığı genomik nested-PCR testi uygulanmıştır. İkinci çalışmada, bölgedeki faunanın belirlenmesi amacıyla Girne ili ve Lapta kasabasından ışıklı tuzak yardımıyla kum sinekleri toplanmış ve direkt mikroskobi ile Leishmania parazitinin varlığı araştırılmıştır. Bulgular: Toplamda, 2004 yılında rastgele örneklenen 83 köpekten 3 (%3.61) tanesi herhangi bir test ile KanL açısından pozitif bulunurken, 2012 yılında klinik olarak şüpheli 5 köpekten 3 tanesi pozitif bulunmuştur. Toplanan kum sineklerinden 296 dişi diseke edilmiş ve Phlebotomus ile Sergentomyia cinslerine ait 9 tür belirlenmiştir. Dişi kum sineklerinde promastigot şekline rastlanmamıştır. Sonuç: İnsanlarda ve köpeklerde leishmaniasis insidansının belirlenmesi için Kuzey Kıbrıs’ta ileri çalışmalar yapılmalıdır. KanL olgularına doğru ve zamanında tanı konmalı ve yeni enfeksiyonların önlenebilmesi için kontrol önlemleri uygulanmalıdır. İki ayrı dönemde yapılan araştırma sonuçları Kuzey Kıbrıs’ta toplum ve hayvan sağlığı açısından KanL riskinin arttığını ve daha ciddiye alınması gerektiğini göstermektedir.Item Türkiye de Yetişen Bitki Türlerinin Leishmania tropica üzerinde Anti-Leishmanial Etkisinin in vitro ve in vivo Olarak Araştırılması(2013) CENK DURMUŞKAHYA; İpek ÖSTAN; Seray TÖZ ÖZENSOY; Fadile ZEYREK; Hüsniye Kayalar; Özgür Kurt; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU; Cumhur GÜNDÜZ; YUSUF OZBEL; Hatice ERTABAKLAR; Ahmet Ozbilgin-Item Fauna, Seasonal Activity, and Altitudinal\rDistribution of Phlebotomine Sand Flies (Diptera:\rPsychodidae) in Leishmaniasis Endemic Area,\rAydın Mountains, and Surroundings in Western\rTurkey(2022) YUSUF OZBEL; SUHA KENAN ARSERIM; Ahmet MermerObjective: Human and canine leishmaniasis (CanL) are endemic in Turkey, and cutaneous leishmaniasis (CL) is a primary public\rhealth problem among vector-borne diseases, with 1500-2000 autochthonous cases per year. In this study, we aimed to perform\ra comprehensive entomological survey, including the detection of sand fly fauna, seasonal activity, and altitudinal distribution,\rtogether with the ecological features of Aydın Mountains and their surroundings that are endemic areas for CL caused by\rLeishmania tropica and CanL caused by L. infantum MON-1.\rMethods: The survey was carried out from June 2009 to July 2010. Ten localities with different altitudes were selected. Sand\rfly collection was done every 15 days in July and August when sand flies are most active and every 30 days between September\rand June (14 months, 16 samplings) using CDC light traps and sticky traps. During the collection, the temperature, humidity,\rand ecological and environmental features were recorded. Sand fly specimens were dissected and identified at species level using\rwritten keys.\rResults: A total of 6712 sand fly specimens (3268 females and 3444 males) were collected from 10 localities throughout all study\rperiods. Species identification revealed that nine and three species belonging to Phlebotomus (P. major s.l. 30.38%, P. tobbi 22.93%,\rP. papatasi 5.88%, P. sergenti s.l. 4.51%, P. alexandri 4.26%, P. simici 3.50%, P. burneyi 0.63%, P. brevis 0.45%, and Transphlebotomus\rspp. 0.28%) and Sergentomyia (S. dentata 23.17%, S. minuta 2.43%, and S. antennata 1.58%) were found, respectively. The seasonal\ractivities of these 12 sand fly species were determined, and P. major s.l. and P. tobbi, which were probable vectors of VL and CanL,\rwere present in the study area. P. sergenti s.l., a probable vector of CL, was also found in the region and was active for seven months\rbetween April and October. P. sergenti s.l. was found in the 400–600 m altitude in July, while P. major and P. tobbi were found in\rhigh densities in the 200-400 m altitude in September.\rConclusion: Our results showed that leishmaniasis vectors are present in different altitudes in the Aydın mountains and\rsurroundings. The findings revealed the time intervals of parasite transmission in the area and the period of applying protective\rmeasures, such as insecticide application.Item Leishmania RNA Virüs 2 (LRV2) Saptanmasında cDNA Sentezindeki BirModifikasyon ile Hassasiyetin Artırılması(2022) Ahmet Ozbilgin; Muhammed Nalçacı; Seray Töz; YUSUF OZBEL; Mehmet KarakusSağlık Bilimleri Üniversitesi Türkiye Hamidiye Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,\rİstanbul, Türkiye