Browsing by Author "Zeliha Hekimsoy"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Obez hastalarda psikopatoloji, aleksitimi ve benlik saygısı(2005) M. Murat DEMET; Bilgin ÖZMEN; Artuner DEVECİ; Erol Özmen; Zeliha HekimsoyAmaç: Obezite kronik ve ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Kişilerin sağlıkla ilgili yaşam kalitesini birçok yoldan etkileyen yaygın bir bozukluktur. Sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açar. Bu araştırmada obez hastalarda psikiyatrik tanılar, depresyon ve anksiyete düzeyleri, aleksitimi ve benlik saygısının araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma grubunu Endokrinoloji polikliniğine başvuran hastalardan obezite tanısı konan ardışık 50 hasta oluşturmuştur. Hastalara DSM-IV I. eksen bozukluklarını araştırmak için yapılandırılmış klinik görüşme çizelgesi klinik versiyonu (SCIDI) uygulanmıştır. Hastalarda sosyodemografik bilgi formu, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HADÖ), Beck Depresyon Envanteri (BDE), Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HAD), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ) kullanılmıştır. Ölçek puanları ile beden kitle indeksi (BKİ) ilişkisi için t-testi uygulanmıştır. Sonuçlar: Beden kitle indeksi ortalaması 37.84±6.51 kg/m2(aralık:30.0-52.0) bulunmuştur. Hastaların ortalama yaşı 41.62±11.80 olarak saptanmıştır. Hastaların %90'ı (n=45) kadın, %48'i (n=24) ev kadını, %40'ı (n=20) ilkokul mezunu, %72'si (n=36) evli olarak saptanmıştır. Hastaların 21'inde (%42) DSM-IV'e göre psikiyatrik tanı saptanmıştır. Özgül fobi en sık psikiyatrik bozukluk olarak belirlenmiştir (n=9, %18). Hastaların TAÖ ve RBSÖ puanları sırasıyla 9.70±3.34 ve 1.26±1.38 olarak bulunmuştur. BKİ ile ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Tartışma: Obezi6.51 kg/m2 (aralık:30.0-52.0) bulunmuştur. Hastaların ortalamtede psikiyatrik durum ve risk etkenleri arasındaki ilişkiyi saptayabilmek için daha fazla araştırmanın yürütülmesi gerekir. Bu nedenle özellikle daha detaylı ve uzun süreli araştırmalara gereksinim vardır.Item Prevalence of Vitamin D Deficiency and\rHypervitaminosis D Among Adult Patients Admitted\rto the Tertiary Care Hospitals in Turkey(2022) Hasan ALTUNTAŞ; Habip BİLEN; zafer pekkolay; Şevki ÇETİNALP; Kerem Sezer; ZİYNET ALPHAN ÜÇ; TANER BAYRAKTAROĞLU; AYSEN AKALIN; Kemal Ağbaht; Özlem Turhan İyidir; mustafa ünübol; Sule Temizkan; tugce apaydin; AYSEGUL ATMACA; Nilufer Ozdemir; Yüksel Altuntaş; İbrahim Şahin; ALPASLAN KEMAL TUZCU; MEHMET YAŞAR; zeynep canturk; GÜLÇİN DAĞLIOĞLU; Zuleyha karaca; Ömercan Topaloğlu; Reyhan Ersoy; oğuz dikbaş; Ilgın YILDIRIM ŞİMŞİR; Barış PAMUK; Süleyman İPLİKÇİ; elif turan; Zeliha Hekimsoy; Murat Sert; Dilek Gogas Yavuz; Goncagul Haklar; Dilek ARPACI; İnan ANAFOROĞLU; Meral Mert; Gulsah Elbuken; kamile gül; Eda ERTÖER; FERRAT DENIZObjective: Vitamin D deficiency is a common health problem around the world. This study aimed to\revaluate the nationwide prevalence of vitamin D status in tertiary care hospitals in Turkey.\rMethods: Retrospectively, the data on vitamin D levels from 33 tertiary care hospitals’ clinical biochemistry\rlaboratories around Turkey between January and December were collected.\rResults: In total, 706 434 serum samples from adult subjects (female/male: 469 028/237 406;\r66.4%/33.6%) were included. While vitamin D levels were sufficient in 20.3% (n = 14 222), they were\rinsufficient in 21.9% (n = 154 360) and deficient in 57.8% (n = 408 882).\rWe observed the highest rates of deficiency in those aged between 18 and 29 years (62.9%, n = 70\r235) and lowest rates between 60 and 69 years (52.3%, n = 61 121) and between 70 and 79 years\r(52.3%, n = 32 397). Hypervitaminosis D was detected in 5.5% of adult subjects; highest rates of\rhypervitaminosis D were observed in those who were over 80 years (6.6%) and 70-79 years (6.5%)\rand the lowest in 18-29 years (2.8%).\rDiscussion: In this cohort, over half of the subjects admitted to the tertiary care hospitals in Turkey\rhad vitamin D deficiency and required vitamin D supplementation. The elderly population had the\rlowest prevalence of vitamin D insufficiency and the highest prevalence of hypervitaminosis D.Item Acil serviste değerlendirilen endokrinoloji konsültasyonları: tek merkez deneyimi(2023) CAN AKÇURA; Samet ALKAN; Sedat Can Güney; Nilufer Ozdemir; Zeliha HekimsoyAmaç: Metabolik hastalıkların yıllar içinde artış eğiliminde olması acil servislerde gün geçtikçe daha sık endokrinolojik acillerle karşılaşılmasına neden olmakta; bu da acil servislerden istenen endokrinoloji konsültasyonlarının öneminin artmasını beraberinde getirmektedir. Bu konsültasyonların özelliklerinin incelenmesi, sürecin daha hızlı ve etkili şekilde sonuçlanabilmesine olanak sağlayacaktır. Gereç ve Yöntem: 1 Mart 2017 – 1 Mart 2022 tarihleri arasında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Acil Servis kliniğine başvurup Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları bölümü ile konsülte edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, konsültasyon günü, mevsimi, konsültasyon sonucu aldıkları tanı, konsültasyon gerçekleşme süresi ve konsültasyon sonuçları değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 326 hastanın ortalama yaşı 51,56 ± 19,4 yıl saptandı. %53,4’ü (n=174) kadın, %46,6’sı (n=152) erkek idi. Hastaların %29,8’i (n=97) diyabetik ketoasidoz, %23,8’i (n=78) hiperglisemi, %15,3’ü (n=50) diyabetik ketoz tanısı almıştı. Ortalama konsültasyon sonuçlandırma süresi 65,21 ± 46,23 dakika saptandı. Hastaların en sık olarak acil servisten taburcu oldukları (%32,2; n=105), bunu endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları servisi yatışının (%23,9; n=78) ve yoğun bakım servisi yatışının (%17,8; n=58) izlediği görüldü. Sonuç: Cinsiyet ve yaş dağılımı homojen olan örneklem grubunda hastaların çoğunluğunun diyabete bağlı acil durumlar ile acil servise başvurmuş olduğu görüldü. En sık olarak acil servisten taburcu edilen hastaların tanı spektrumu oldukça geniş olup ortalama yaklaşık bir saat içinde konsültasyon sürecinin sonuçlandığı görüldü. Acil servis endokrinoloji konsültasyon sürecinin detaylı bir şekilde irdelenmesi, süreçteki aksaklıkların saptanması ve sürecin iyileştirilmesine katkıda bulunacaktırItem Effectiveness and Safety of Initiation and Titration of Insulin Glargine 300 U/mL in Insulin-Naive Patients with Type 2 Diabetes Mellitus Uncontrolled on Oral Antidiabetic Drug Treatment in Turkey: The EASE Study(2024) berrin çetinarslan; Şevki Çetinkalp; ahmet kaya; Canan Ersoy; Medine Nur Kebapci; Abdurrahman Comlekci; Neslihan Bascil Tutuncu; Oguzhan Deyneli; Aytekin Oguz; Hasan Ilkova; MEHMET TEMEL YILMAZ; Zeliha Hekimsoy; mustafa ünübol; Mustafa Kemal BALCI; AYSEGUL ATMACA; Selcuk Dagdelen; İLHAN YETKİN; Serdar Guler; GÖKTÜRK ÖTÜNÇ; Leyla ÖzhanObjective: The aim of the study was to evaluate the effectiveness and safety of insulin glargine 300 U/ mL (Gla-300) in insulin-naive patients with type 2 diabetes mellitus (T2DM) inadequately controlled on oral antidiabetic drug (OADs) treatment in Turkey. Methods: One hundred eight patients from 20 centers enrolled in the study. Starting from baseline, Gla-300 was self-administered subcutaneously and once daily in the evening. The primary outcome was the mean change in glycated hemoglobin A1c (HbA1c) from baseline to week 24. Results: The mean (±SD) Hb1Ac level of 9.4% (±0.8) at baseline decreased to 7.5% (±0.9) at week 12 (P < .1) and to 7.3% (±0.9) at week 24 (P < .1). Although none of the patients were within the target Hb1Ac level of ≤7% at baseline, the percentage of patients who achieved the target Hb1Ac level was 30.4% at week 12 and increased to 42.9% at week 24. Gla-300 treatment achieved the Hb1Ac target in 21 (19.4%) patients without experiencing a hypoglycemic event and in 27 (25.0%) patients who experienced at least one hypoglycemic event. For each self-monitoring blood glucose time point, significant improvements were observed as compared to baseline (P < .001). Statistically significant improvement (P < .001) was seen in the treatment satisfaction questionnaire – status version scores between baseline and week 24. Conclusion: This study indicated that Gla-300 is effective to provide a successful glycemic control with low risk of hypoglycemia added to OADs in insulin-naive patients with T2DM, and it has the potential to improve the quality of life of patients.