Browsing by Author "cankut karabulut"

Now showing 1 - 1 of 1
  • No Thumbnail Available
    Item
    Türkiye’deki Kutanöz Leyşmanyazis Hastalarından İzole Edilen Leishmania major ve Leishmania tropica İzolatlarında Leishmania RNA Virüsü 2’nin Araştırılması
    (2023) cankut karabulut; TÜLAY AKSOY; AHMET YILDIRIM; İbrahim Cüneyt BALCIOĞLU
    Leishmania RNA virüsü (LRV), birçok Leishmania spp. izolatında yer alarak memeli konakta etken Leishmania parazitinin şiddetli yangısal yanıt oluşturmasına katkıda bulunduğu düşünülen çift sarmallı RNA (dsRNA) virüsüdür. Çalışmamızda, Türkiye’deki kutanöz leyşmanyazis (KL) hastalarından izole edilen Leishmania major ve Leishmania tropica izolatlarında leyşmanyazisin klinik seyrinde değişikliğe neden olabileceği düşünülen Leishmania RNA virüsü 2 (LRV2) varlığına dair veri elde edilmesi amaçlanmıştır. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazit Bankasında kriyoprezervasyonu yapılarak sıvı azot tankında saklanan Leishmania izolatları, uygun koşullarda canlandırılarak NNN ve RPMI-1640 besiyerlerine ekilmiş, 26ºC’lik etüvde logaritmik faza girmesi sağlanmış ve “High Pure PCR Template Preparation Kit” kullanılarak DNA izolasyonları yapılmıştır. Elde edilen DNA’lara Leishmania’nın internal transcribed spacer-1 (ITS-1) gen bölgesine özgü primer ve problar kullanılarak gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu [real-time polymerase chain reaction (Rt-PCR)] erime analizleri uygulanmıştır. Promastigot süspansiyonundan RNA izolasyonu sonrasında revers transkripsiyon ile cDNA sentezi yapılmıştır. PCR amplifikasyon ürünleriyle yapılan jel elektroforezi sonrasında ultraviyole ışığı altında LRV2 pozitifliği açısından dsRNA bant oluşumu değerlendirilmiştir. İncelenen 20 Leishmania spp. izolatının (10 L.tropica ve 10 L.major) dört tanesi (üç L.tropica, bir L.major ) LRV2 varlığı açısından pozitif bulunmuştur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda bulunan LRV’nin her ne kadar mekanizması tam olarak anlaşılamamış olsa da hastalığın kliniğini şiddetlendirdiği hatta parazitin ilaç direnci oluşturmasında etkisi olduğu bilinmektedir. LRV’nin ülkemizdeki varlığına dair veri elde edilmesi ve ileride yapılacak çeşitli klinik, ilaç geliştirme, prevalans çalışmaları, hastalığın tanı ve tedavisine katkı sağlamak açısından önem arz etmektedir.