Browsing by Author "kezban acar"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA AVRUPA DEVLETLERİNİN RUS İÇ SAVAŞI’NA VE RUS MÜLTECİLERİNE BAKIŞI(2022) kezban acarBilindiği üzere, 1917’deki Bolşevik Devriminden sonra Rusya’da iktidara gelen Bolşeviklerle, onları devirmek isteyen muhalifleri arasında bir savaş patlak vermiştir. 1918- 1922 yılları arasında devam eden bu savaşa, İngiltere, Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa devleti, Bolşeviklerin karşısında dâhil olmuşlardır. Bir yandan Rusya’nın değişik bölgelerini işgal ederken, bir yandan da içerde Bolşeviklere karşı savaşan ve çoğunluğu Çarlık Ordusu subay ve askerlerinden müteşekkil, aynı zamanda Rus toplumunun üst kademelerinden birçok sivili de içeren ve tarihte Gönüllü Ordusu, Beyaz Ordu olarak da anılan muhaliflere maddi ve manevi destekte bulunmuşlardır. Bununla, kendi rejimlerine tehdit olarak gördükleri Bolşeviklerin iktidarını devirmeyi ve Çarlık rejimini yeniden tesis etmeyi amaçlamışlardır. Bu ortak amaca rağmen Rus İç Savaşı’nda muhaliflere veya Bolşevik karşıtlarına destek veren devletlerin hem Sovyet Rusya’ya hem de Rus mültecilere yönelik politikası, birçok etkene bağlı biçimde değişkenlik göstermiştir. Türkiye’de Beyaz Rus mültecilerini ele alan ve onlarla ilintili olarak Rus İç Savaşı hakkında birtakım bilgiler sunan bazı çalışmalar mevcuttur. Ayrıca Milli Mücadele Döneminde Ankara-Moskova ilişkilerini veya Ankara Hükümeti ile İtilaf Devletleri’nin ilişkilerini inceleyen ve bu bağlamda bu ülkelerin Beyaz Rus mültecilerine bakışına değinen önemli çalışmalar bulunmaktadır. Ancak bu çalışmaların hemen hiç birisinde Almanya’nın, Balkan ülkelerinin politikalarına değinilmez. Beyaz Ruslarla, Bolşeviklerin Avrupalı devletlerin ilişkilerinde önemli bir rol oynayan Çek Lejyonu hakkında hiçbir bilgi sunulmaz. Makalenin ele aldığı konu, her bir ülke ayrı bir araştırma konusu olacak kadar geniştir. Ancak bu makalenin, her bir ülkeyi derinlemesine değerlendirmek gibi bir amacı yoktur. Rusça ve İngilizce bazı birincil ve ikincil kaynaklardan da istifa ederek, daha çok hem bu eksik kalan yönleri ele almayı hem de Avrupalı devletlerin Beyaz Rus Mültecilere yönelik politikalarını analitik bir biçimde sunmayı ve buna dair bazı çıkarımlar yapmayı amaçlamaktadır.Item RUS MODERNLEŞMESİ VE EĞİTİM KURUMLARINDAKİ YANSIMALARI(2023) kezban acarBatı Avrupa’da eğitimde dâhil birçok alanda modernizasyon ağırlıklı olarak Rönesans ve Reform döneminde gerçekleşirken, Rusya’da bu biraz daha geç bir dönemde ancak 18. yüzyılın başında görülmüştür. 17. yüzyılın sonunda tahta geçen I. Petro, nam-ı diğer Büyük Petro, Rusya’yı Batılı rakipleri karşısında güçlü bir ülke haline getirmek için birçok alanda reformlar yapmıştır. Eğitim de bu alanlardan biridir. Döneminde sadece birçok yeni okul açılmamış, aynı zamanda eğitime atfedilen anlam ve rol değişmiştir. Eğitim sadece modernize edilmiş devlet kurumlarına ve askeri kurumlara personel yetiştirmenin aracı değil, aynı zamanda özellikle aristokrat kültüründe toplumsal bir dönüşüm sağlamanın yoluydu. Bu “yeni” “modernleşmiş” aristokrat sınıfı, toplumsal döneminde taşıyıcı olarak görülmüştür. Rusya’da modernleşmede rolü olan diğer isimler veya dönemler II. Katerina (1762-1794), I. Aleksandr (1801-1825) ve II. Aleksandr dönemleridir. İlk ikisi Aydınlanma Çağı ve Fransız İhtilali’nin etkisiyle eğitimin bireyi “aydınlatan” rolüne dikkat çekip, kadınları da içine alacak şekilde yaygınlaşması konusunda ilk adımları atarken, 1855-1881 yılları arasındaki II. Aleksandr döneminde birçok alanın yanı sıra eğitimde de bir dizi reform yapılmıştır. Petro döneminde modernleşme kapsamında ağırlıklı devletin ihtiyaç duyduğu asker ve sivil bürokratları yetiştirmeye yönelik eğitime ve daha çok aristokrat çocuklarının eğitimine önem verilirken, diğer dönemlerde eğitimin hem niteliği hem kapsamı ile ilgili bazı düzenlemeler yapılmış, eğitimin yaygınlaşması ve erişilebilir olması konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu çalışmada bahsi geçen dönemlerde hem modernleşme eğitim ilişkisine değinilecek hem de eğitimdeki reformlara yer verilecektir. Bu yapılırken dönemler arasında bazı kıyaslamalar yapılarak, Rusya’daki modernleşme faaliyetlerinin eğitimdeki yansımaları değerlendirilecek ve analiz edilecektir. Bu bağlamda modernleşme politikalarında eğitime atfedilen öneme ve role de ayrıca yer verilecektir.Item Bazı İngiliz Kaynaklarına Göre 1850’lerde Samsun ve Çevresindeki Ticaretin İyileşmesi İçin Öneriler(2024) kezban acarÖzelde Samsun genelde Karadeniz, ticaret açısından önemli ve bu yönüyle de yabancı ülkelerin ilgisini çeken bölgelerdir. İngilizler de özellikle 1830’lardan itibaren bölgeye ilgi göstermişler ve buralara konsoloslar ve konsolos yardımcıları tayin etmişlerdir. Bu temsilciler, her ne kadar daha çok ticari temsilci gibi gözükseler de zaman içerisinde sadece ticaretle ilgili konularda değil, hukuki, siyasi, hatta sosyal bazı konularda da aktif olarak bilgi aktarmışlar ve böylece önemli bir bilgi kaynağı haline gelmişlerdir. Bu konsoloslardan biri St. Vincent Lloyd, diğeri de Frederich Guarracino’dur. 1850’lerde Samsun ve Sinop Konsolos Yardımcılığı ve Konsolosluğu yapan bu isimler, bölge ekonomisi ve daha birçok konuyla ilgili birçok rapor yazmışlardır. St. Vincent Lloyd daha çok, Osmanlı ekonomisinin gelişimine ve Osmanlı topraklarındaki İngiliz ticaretine engel olarak gördüğü buğday, tahıl vs. gibi ürünlerin ticaretindeki kısıtlamalara ve gümrüklerde yaşanan usulsüzlüklere dikkat çekmiştir. Frederic Guarracino ise daha ziyade Samsun limanıyla ve ürünlerin Anadolu’nun iç bölgelerinden limana nakliyesiyle ilgili sorunlar üzerinde durmuştur. Bu makale ağırlıklı olarak onların yazdığı birtakım raporları ve o dönemde basında çıkan bazı haberleri esas alarak, İngilizlerin Samsun, Sinop ve çevresindeki ticaretin iyileşmesi için yaptığı önerileri sunmayı ve değerlendirmeyi amaçlamaktadır.