Araştırma Çıktıları | TR - Dizin
Permanent URI for this community
Browse
Browsing by Subject "Asya Çalışmaları"
Now showing 1 - 15 of 15
Results Per Page
Sort Options
Item İktidar ve Meşrulaştırma Mücadelesinin Odağı Orta Asya: Sovyetlerin Dil ve Eğitim Politikaları(2009) Ferhat KARABULUTBu çalışmada Sovyet Hükümeti ve Komünist Partisi'nin Orta Asya Türkleri üzerinde uyguladığı dil ve eğitim politikalarını, ders kitapları bağlamında ele aldık. Ruslaştırma sürecinde ortaya çıkan iktidar mücadelesinin bir analizini yaptık. Sovyetlerin, iktidar mücadelesini anlayabilmek ve uygulanan politikaları tahlil edebilmek için Michael Foucault'nun, iktidar ve aparatları üzerine yapmış olduğu çalışmalardan ve modellemelerden faydalandık. Sovyetlerin, Orta Asya'da uyguladığı dil ve eğitim politikalarını, iktidar merkezli incelerken, iktidarın en önemli normalleştirme aparatlarından olan biri Özbekistan'da diğeri Kazakistan'da basılmış iki ders kitabını analiz ettik. 1962 yılında ilkokul çağındaki çocuklara yönelik hazırlanmış bu okuma ve dil öğretimi kitaplarının, iktidarın meşrulaşmasında nasıl rol üstlendiklerini göstermeye çalıştıkItem İsrail Devleti’nin ilanından önce David Ben- Gurion’un Filistin’i Yahudileştirme politikası(2011) HALİL ERDEMİRBen-Gurion’e göre Yahudiler çıkarlarını en iyi şekilde ancak Türk müesseselerinde etkin bir dil, engin bir kültür, hukukî ve siyasî bir alt yapıya sahip oldukları takdirde gerektiği gibi savunabilecek ve koruyabileceklerdir. İstanbul Üniversitesi’nde Hukuk okumasının sebebi bu amaç içindir. Filistin’de otonom bir Yahudi toplumu için Yahudi nüfus artışı sağlanmalı böylece ekonomik, idarî ve soysal alanlarda nüfuzları artırılmalıdır. Ben-Gurion göçmen Yahudilerin Osmanlı vatandaşlığına geçmelerini desteklemekte ve siyasî amaçları için gerekli görmektedir. I. Dünya savaşı süresince Osmanlının yanında ya da karşısında olma fikrinde gelişmelere göre değişiklikler yaşamıştır. Savaşın başında Almanya’yı desteklerken sonuna doğru İngiltere taraftarı olabilmiştir. İngiltere’nin mandaterliği süresince de İngiliz politikalarıyla mücadele etmiştir. Bu makale David Ben-Gurion’un İsrail Devleti’nin kurulmasından önce Filistin’in nasıl Yahudi yurdu yapılmasıyla ilgili görüş ve fikirlerini tartışmaktadır.Item Bizans devleti'nde kilisedevlet çatıimasının toplumsalnedenleri ve tarafları(2012) Töre SİVRİOĞLUBizans İmparatorluğu‟nda Kil ise ve Devlet il işkilerinin tarihi, merkezi bir devletin dinüzerinde denetim kurma çabası ve Kilisenin de kendi bağımsızlığını koruma mücadelesiüzerine kuruludur. Bu nedenle de Bizans‟ta Kilise - Devlet çatışması evrensel ölçüde derslerçıkarılabilecek bir inceleme sahasıdır. Bizans Devleti‟nin idarî yetkilerini Kil ise ilepaylaşm aktan sakınması ve yerel patriklikleri merkezî İstanbul Patrikliğine bağlama çabası,buna karşı da yerel patrikliklerin bağımsı har eket etme arzusu merkez ile merkez kaçkuvvetlerin çatışmasına doğrudan bir örnek oluşturmaktadır. Bizans‟ ta bahsi geçen çatışmalardini semboller üzerinden gelişmiş ve özünde siyasal olan bir çatışma teolojik bir görüntükazanmıştır. Bizans Devlet‟inde yaşanmış bu dinî- siyasî çatışmaların incelenmesiOrtadoğu‟da bu gün de yaşanan bazı çatışmaların kökenlerin anlaşılması için elzemdir.Anahtar Kelimeler: Bizans İmparatorluğu, Patriklik ve yerel Patriklikler, Merkez vemerkezkaç kuvvetler, Kilise- devlet çatışması, dinî sembollerItem Representatıons of post-colonıal nıgerıan socıety as entrapped between the old and the new ın flora nwapa’s women are dıfferent(2013) Mürüvvet PINAR; NAFİZE SİBEL GÜZELBu makalenin amacı, Flora Nwapa’nın Women are Different adlı romanının Nijerya halkının sömürge sonrası dönemde kendi eski geleneklerinin ve sömürgeci ülkenin getirdiği yeni geleneklerin arasında kıstırılmış durumunu nasıl yansıttığını tartışmaktır. İngilizce roman yayımlayan ilk Afrikalı kadın yazar olan Flora Nwapa’nın sömürge sonrası tartışmalardaki önemi sömürge sonrası edebiyata kadın sesini tanıtması ve böylelikle sömürgecilik sonrası teori içerisinde feminist tartışmalara katkıda bulunmuş olmasından ileri gelir. Nwapa’nın özellikle Nijeryalı kadınlara ve onların deneyimlerine yoğunlaşan Women are Different adlı romanı sessizleştirilmiş ve iki kere sömürülmüş Nijeryalı kadınların içerisinde bulunduğu duruma bir pencere açar. Nwapa Nijeryalı kadınları, Nijerya toplumunun onlardan beklentileri ile sömürgeci ülkenin getirdiği kadını özgürleştiren eğitim arasında kıstırılmış olarak sergilemektedir. Fakat Nwapa’nın eseri sömürgeciliğin Nijeryalı erkekler, beyaz kadınlar ve gelecek nesil karakterlerin üzerindeki etkilerini de içerir. Bu sebeple, Nwapa’nın çoksesli oluşundan yola çıkan bu makale sömürülenin ve sömürenin hem sömürge süreci hem de sonrasındaki süreç içerisinde maruz kaldığı çıkmazları tartışacaktırItem Saymalı taş petrogliflerindeki toy (şenlik) sahneleri üzerine(2013) ANIL YILMAZSadece Kırgızistandaki Saymalı Taşta değil, göçer Türk kültürü içinde kalmış bütün coğrafyalarda kaya resimlerine rastlanmaktadır. Bu kaya resimlerinin bazıları gündelik bir takım uğraşıları aktarırken, bazısı ritüel konuları aktarmakta, kimisi de bulunduğu coğrafyanın hangi boya ait olduğunu ifade eden damgalardan oluşmaktadır. Makalemiz Saymalı Taşta bulanan toy (şenlik) sahnelerini konu edinmiştir. Bu konuyu araştıran akademisyenlerin yorumları genel olarak ritüel dans oldukları üzerinedir. Ancak maalesef bu ritüelin ne ile ilgili olduğu yolunda detaylı bir açıklama yapmaktan kaçınırlar. Malzemenin maddi kültür verileri ile karşılaştırıldığında görece az olması, kaya resimlerini yapan toplumların bunları ne amaçla yapmış olduklarını yazmamış olmaları belki bizim de kesin bir sonuca ulaşmamızı engellemektedir. Makale bu sahnelerin ne için ve ne zaman yapılmış olabileceğini, yerleşik kültürlerin adetleri ile karşılaştırarak eski bir efsanenin yardımıyla açıklamaya çalışmaktadır.Item Afganistan’da türkoloji ve türkçe çalışmaları hakkında bir araştırma(2013) Hasan CANKURT; Firuz FEVZİTürkiye ile Afganistan dostluğunun en canlı olduğu dönem, Mustafa Kemal Atatürk dönemi olarak bilinmektedir. Atatürk, Afganistan’ın modern eğitim sistemine ulaşması için askerî ve mülkî erkândan müteşekkil birtakım uzman kadroyu, o zamanlar bağımsız olan Afganistan’a göndermiştir. Kabil Üniversitesi’nde ilk tıp, hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerini kuranlar arasında, Türkiye’den gönüllü olarak giden bahis konusu Türk subaylar ve mülkî erkân da bulunmaktadır. Bu fakültelerde eğitim ve öğretim yıllarca Türk akademisyenlerinin de içerisinde bulunduğu uzman kadrolar tarafından verilmiştir. Türkiye’nin Afganistan’da eğitim ve sağlık alanındaki çalışmaları 1960’lı yıllara kadar devam etmiş; fakat bu yıllardan sonra Afganistan’daki rejimin Sovyetler Birliği’ne yönelişi akabinde Türk akademisyenleri, Türkiye’ye geri dönmek zorunda kalmışlardır. Çalışmamızda, Türkçe’nin ve Türkolojinin Afganistan’daki tarihî seyrine temas edilmiş, Kabil Üniversitesi Türkoloji bölümünün ve Afgan-Türk okullarının Afgan halkına yönelik Türkçe eğitimi ve öğretimi noktasında yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgiler verilmiş, ayrıca Nato’ya bağlı Türk birliklerindeki bazı komutanların düzenlediği Türkçe kurslarına ve Afgan Ordusu’na bağlı askerî liselerde verilen Türkçe derslerine değinilmiştir.Item John bull’s other ısland 1 ve G.B. Shaw’un dünya vatandaşları(2013) Atalay GÜNGÜZİrlandalı oyun yazarı George Bernard Shaw (1856-1950) bir Fabian Sosyalist olarak enternasyonalist kimliğiyle bilinir. Oysa Shaw’un İrlandayı konu alan ilk oyunu John Bull’s Other Island (1904) modern İrlanda edebiyatının en önemli konularından biri olan kozmopolitanizm ve dar kafalı milliyetçilik gerginliğiyle de yakından ilgili olduğunun bir kanıtıdır. Dempsey, Haffigan ve Cornelius gibi dar görüşlü karakterlerin karşısında; Larry Doyle ve Keegan dünya vatandaşı kimliği taşıyan karakterlerdir. İlk grubun dar görüşlülüğünü oluşturan öğeler olarak, güçlü İrlanda milliyetçiliğini, dünya hakkında sınırlı bilgilerini ve İrlanda dışında yaşayan halklara, başka toplum ve kültürlere karşı olan ilgisizliklerini ve ön yargılı değerlendirmelerini sayabiliriz. Öte yandan, hem Keegan hem de Larry İrlanda dışındaki geniş dünya hakkında da ilk elden bilgi sahibidirler. Bu sayede de “kimliklerin kısıtlayıcı şekillerinden bilinçli bir bağımsızlık” kazanmışlardır. Keegan kendini yanızca ulusal aidiyetlerden değil, insani aidiyetten de soyutlamış ve tüm canlılarla ve doğayla kendini kardeş görmeye başlamıştır. Larry de İrlanda milliyetçiliğini ve ailesinin ait olduğu topraklı sınıfın bir parçası olmayı reddederek, tüm dünyaya açık bir İrlanda kurma özlemi içindedir. Ayrıca, hem Kegan hem de Larry “diğer kültürler ve adetler hakkında geniş bir anlayış ve hoşgörü” sahibidirler. En önemlisi de “evrensel insanlığa” inanmaktadırlar. Bu bağımsız duruşları ve ayrıksı düşünceleri Larry Doyle ve Keegan’ın Roscullen toplumundan dışlanmasına ve marjinalize olmalarına sebep olur. Yine de oyunun sonunda son sözü söyleyen dar görüşlü milliyetçiler değil kozmopolitanlardır.Item KURUMSAL YÖNETİM VE EĞİTİM-ÖĞRETİM AÇISINDAN PAKGSTAN'DA MEDRESE GERÇEĞİ(2014) M. Nur PAKDEMİRLİPakistan'da medreseler çeşitli eleştirilere maruz kalmakta ve reforma zorlanmaktadır. Bu eleştirilerin başında kurumsal yönetim sisteminin modern eğitim sistemi ile uyumlu olmaması, ideolojik hedefler doğrultusunda finanse edilmesi ve kullanılması, öğretim programının güncellenmemesi, program anlayışının mezhebe göre olması ve buna bağlı olarak öğrencilerini mezhepsel şiddete yönlendirmesi gibi konular gelmektedir. Medreselere yönelik gerçekliği, belirtilen eleştirilerden hareketle araştıran bu çalışmada, Pakistan medreselerinin kurumsal yönetim sistemi, öğretim programı anlayışı, öğretim içeriği ve öğretim çıktıları incelenmiştir. Araştırma sonucunda, medreselerle ilgili eleştirilerin kısmen gerçeği yansıttığı, ancak durumun göründüğünden çok daha karmaşık olduğu tespit edilmiştir.Item Seyahatnamelerde Kuzey Kafkasya Türkleri(2015) Ömer KARATAŞ; Serdar IŞIK19. Yüzyılda Kafkasyaya seyyahların yoğun olarak ilgi gösterdiklerinigörmekteyiz. Bu ilginin birçok sebebi vardır. Casusluk, askeri görev, ilmi araştırma,dağ sporları bu sebeplerden sadece birkaçıdır. Kafkasya coğrafyasına gelen seyyahlarburada yaşayan etnik çeşitliliğe dikkat etmişlerdir. Bu çeşitliliğe uygun olarak buradakihalklardan gördükleri sosyal yapı, adetler ve diğer bilgilere sıklıkla yer vermişlerdir.Kuzey Kafkasya genel olarak Çerkeslerin yaşadığı bir coğrafya olarak tanınmaktadır.Fakat burada sadece Çerkesler değil Türklerin de yaşadıklarını biliyoruz. Bu bağlamdaKafkasyaya 19. Yüzyılda gelen seyyahlar Kafkas Türkle riyle ilgili önemli bilgilervermişlerdir. Tatarlar, Karaçaylılar, Nogaylar, Kumuklar hakkında bilgi verilen KuzeyKafkasya Türkleridir. Bu çalışmamamızda 19.Yüzyıl seyyahlarının Kuzey KafkasyadakiTürkler hakkındaki bilgilerini ele alacağız.Item “MADALYONUN BİR YÜZÜ” OLARAK KADIN BEDENİNE MÜDAHALE: PERSEPOLİS FİLMİ ANALİZİ(2022) Huriye Tekin ÖNür; SÜMEYYE ATICIBu çalışmada 1979 devriminden sonra İran toplumunda kadın bedenine müdahale biçimlerinin neler olduğunun ve bu müdahalenin hangi dini-ideolojik gerekçelere dayandırıldığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2007 yılında ABD’de gösterime giren Persepolis filmi, nitel araştırma yöntemi kapsamında söylem analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizde cevabı aranan temel sorular şunlar olmuştur: Siyasal iktidar İranlı kadına yönelik hangi bedensel müdahale araçlarını kullanmaktadır? Bu araçları hangi argüman(lar)la gerekçelendirmektedir? Bedensel müdahalenin anlatıldığı göstergeler ve bunların anlamları nelerdir? İranlı kadın, kendisine yönelik bu politikalara karşı hangi stratejileri geliştirmektedir? Söz konusu sorulara Anthony Giddens’ın “yapılaşma kuramı” perspektifinden cevap aranmıştır. Analiz sonunda ulaşılan en temel bulgu, devrim sonrası İran toplumunda siyasal sistemin kadın birey üzerinde denetleyici ve kısıtlayıcı etkisine karşın kadınların da bazen aktif bazen pasif direniş yollarıyla siyasal sistemi dönüştürmede etkin rol üstlenmiş olmalarıdır. Nitekim günümüz İran toplumunda kadın hareketleriyle elde edilen bazı kazanımları bu dönüşümün etkisi olarak yorumlamak mümkündür.Item 1828-29 Osmanlı-Rus Savaşının Mali Sonuçları: Ticaret ve Savaş Tazminatları Meselesi(2023) mehmet akif yalçınBu çalışma 1828-29 Osmanlı Rus savaşının mali sonuçlarını ele almaktadır. Savaş sonunda iki devlet arasında Osmanlı Devleti aleyhine çok ağır şartlar içeren Edirne Antlaşması imzalanmış, bu antlaşma ile İstanbul yönetimi mali gücünü oldukça aşan bir tazminat yükünün altına girmiştir. Ödenecek tazminat; ticaret ve savaş tazminatı olmak üzere iki kalemden oluşmaktadır. Doğurduğu mali sonuçlar açısından tazminat meselesi çalışmamızın ana odağını teşkil etmektedir. Çalışmada T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri’ndeki belgelerden yararlanılarak tazminat ödemelerinin finansmanı, ödemelerde yaşanan sorunlar ve ödemeler çevresinde gelişen siyasi ilişkiler ele alınmıştır. Tazminat ödeme süreci Osmanlı Devleti’nin içerisinde bulunduğu mali bunalımı derinleştirirken, para sisteminin istikrarsızlaşmasında da önemli rol oynamıştır. Savaş ve takiben tazminat ödemeleri ile geçen süreçte İstanbul idaresi varlığını farklı devletlerle politik bağımlılık ilişkileri kurarak sürdürmek durumunda kalmıştır. Öyle ki Osmanlı Devleti bu süreçte ortaya çıkan Mehmet Ali Paşa’nın isyanı ile ancak Rusya’nın himayesiyle başa çıkılabilmiştir. Tazminat meselesi çözüme kavuşturulana kadar mütemadiyen Rusya tarafından İstanbul yönetimi üzerinde finans politik bir baskı aracı olarak kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’ne büyük mali ve siyasi yükler getiren bu süreç; gerçekleştirilmek istenen reformları sekteye uğratmıştır. Tazminat meselesi çözülüp Avrupa devletleri ile ilişkiler düzelmeye başlayınca, reformlar için uygun zemin oluşmuş gibi gözükse de bu dönemdeki ekonomik ve mali bozulmanın kalıcı etkileri devam etmiştir.Item Rusya’nın Suriye Krizine Müdahalesinin Neorealizm Çerçevesinde Analizi(2023) harun aras; OMER GOKSEL ISYARBu çalışma Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin nedenlerini neorealizm perspektifinden analiz etmektedir. Çalışmaya göre Rusya’nın Suriye savaşına müdahil olması neorealist paradigma çerçevesinde şekillenmiştir. Çalışmada, Rusya’nın Suriye’de önemli stratejik ve ekonomik çıkarları olduğu ve bu bağlamda Esad’ın devrilmesinin Rusya’nın uluslararası sistemdeki konumu açısından bir tehdit oluşturabileceği saptanmıştır. Bu doğrultuda, Libya krizinde edinilen tecrübe, Tartus Deniz Üssü, enerji kaynaklarının kontrolü, silah ticareti, bölgede ABD hakimiyetini engellemek ve terör eylemlerinin kendi topraklarına ulaşmasına mâni olmak Rusya’nın müdahale nedenleri olarak sıralanmıştır.Item Ayniyat Defterlerine Göre II. Mahmud Döneminde İstanbul’un İzmir’den Talepleri(2024) ZEYNEP GÜREL; Ertan GÖKMENOsmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’un iaşesini sağlamak Osmanlı yöneticileri için her zaman çok önemli bir görev olmuştur. İstanbul siyasi ve iktisadi bir merkez olması nedeniyle bünyesinde büyük bir nüfus barındırıyordu. Kendi içinde ürettiği ürünler nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyordu. Bu yüzden iaşecilik politikasının gereği olarak İstanbul’un ihtiyaç duyduğu pek çok ürün Anadolu’dan ve Rumeli’den karşılanıyordu. Bu anlamda Batı Anadolu’nun önemli üretim merkezlerinden olan İzmir’den de İstanbul için bazı ürünlerin istendiği oluyordu. Bu çalışmada ayniyat defterleri ışığında II. Mahmud döneminde İzmir’den İstanbul halkının ve ordunun ihtiyaçları için istenen değişik malzeme ve ürünler incelenmiştir. Ayniyat defterlerinde yerel idarecilerden mütesellim, voyvoda, ayan, muhafız, gümrükçü ve kadıya hitaben yazılmış pek çok mektup ve kaime bulunmaktadır. Yerel idarecilere hitaben yazılan bu yazılarda sabundan, kendire, kahveden balmumuna kadar değişik ürünler bulunmaktadır. İzmir için yapılan bu talepler tasnif edilerek çalışmada farklı başlıklar altında ele alınmış ve bu taleplerle ilgili yapılanların seyri ayniyat defterlerindeki bilgiler ışığında ortaya konulmaya çalışılmıştır.Item Bölgesel Güvenlik ve Hibrit Savaş İlişkisinin Suriye İç Savaşı Üzerinden Analizi(2024) Mehmet Ali YÜKSELArap Baharı sürecinin Suriye’ye yansıması ülkede bir iç savaşın yaşanmasına neden olmuştur. Bu iç savaş karşısında kayıtsız kalamayan bölgesel aktörlerin hibrit savaş politikaları ve yerel aktörlerle olan bağlantısı bölgede bir güvenlik kompleksini tetiklemiştir. Bu çalışmada hibrit savaşın bölgesel güvenliğe olan etkilerini ortaya koymak amacıyla Suriye iç savaşı ve bölgedeki etkileri ele alınmaktadır. Bölgesel güvenlik kompleksleri basit yüzeysel bir güvenlik ikilemi olmanın çok ötesinde tarihsel ve sosyolojik derinliği olan daha kapsamlı güvenlik etkileşimidir. Bu nedenle kompleksler güvenlik odaklı çalışmalarda özel olarak incelenmektedir. Son yıllarda savaş alanlarındaki uygulamaları artan hibrit savaş stratejisinin bölgesel güvenlik kompleksine olan etkisini anlamak gerekliliği ortaya çıkmıştır. Çalışma bölgede gelecekte yaşanabilecek bir güvenlik kompleksini önlemek veya önlemenin mümkün olmadığı durumlarda süreci doğru yönetmek için gerekli bilgi birikimini zenginleştirerek literatüre katkı sağlayacağı için önem arz etmektedir. Çalışmanın sonucunda bir hibrit savaşın hangi sorunlara yol açarak bölgesel güvenlik kompleksini nasıl tetiklediği ortaya konulmuştur.Item BAKÜ SOVYETİ, MART OLAYLARI VE VAHŞİ TÜMEN(2024) Burcu ÖzdemirBakü Sovyeti 1918 yılının nisan ve temmuz aylarında yani sadece 3 ay ayakta kalabilmişti. Ancak bu kısa dönemin çok önemli bazı tarihsel sonuçları oldu. Bunlardan biri, Mart Olayları adıyla tarihe geçecekti. Mart Olayları, Birinci Dünya Savaşı’nda kurulan ve terhis olduktan sonra anavatanına geri dönen Vahşi Tümen’e bağlı Tatar Süvari Alayı’nın Bolşeviklerce silahsızlandırılmak istenmesiyle patlak verdi. Bolşeviklerin bu silahsızlandırma eyleminin nedeni ise, Vahşi Tümen’i “karşı-devrimci” olarak nitelendirmesiydi. Ancak Bolşeviklerin bu adımı, Azerbaycan Türklerinin tepkisiyle karşılandı. Çünkü Bakü’de Ermeniler ve Azerbaycan Türkleriarasında her an bir etnik çatışma tehdidi söz konusuydu ve her iki halk, kendi güvenliğinden endişe ediyordu. Bu çalışmada ilk olarak, Mart Olayları’nın fitilini ateşleyen Vahşi Tümen’in kısa tarihinden bahsedilecektir. Ardından ise, Mart Olayları ve bu olayların ortaya çıkış sebepleri analiz edilerek Vahşi Tümen’in bu olaylarındaki rolü değerlendirilecektir.