Browsing by Subject "Bilgi Sistemleri"
Now showing 1 - 8 of 8
Results Per Page
Sort Options
Item Makina mühendisliğinde yapay sinir ağlarının (YSA) kullanımı(2005) Cevdet MERİÇ; Kaçar Hülya DURMUŞYapay Sinir Ağları (YSA), çözümü güç ve karmaşık olan veya ekonomik olmayan çok farklı alanlardaki problemlerin çözümünde kullanılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu çalışmada, beynin bir işlevi yerine getirme yöntemini modelleyen YSA'nın \"Makina Muhendisliği'\"nde kullanımı incelenmiştir. Kompozit malzemelerin aşınma davranışının analizi, kesme takımlarının şartlarının tahmin edilmesi, metallerin şekillendirilmesi, mikro alaşımlı çeliklerin kırılma dayanımının hesaplanması, ısı değiştiricilerindeki ısı transferinin hesaplanması, alüminyum alaşımlarının yüksek sıcaklıklardaki davranışının tahmini, kesici takımlarda aşınma miktarının tespiti, lazer kaynağında kaynak kalitesinin açıklanması gibi pek çok konuda YSA ile yapılan çalışmalardan örnekler verilmiş, kısa sürede sonuçlara ulaşmak için YSA' nın makina mühendisliğinde de kullanılabileceği açıklanmıştır.Item Power plants monitoring for reverse power flow evaluation(2010) SEZAI TASKINPower plant generators are important components of an electrical energy system. They should be constantly monitored and protected in order to maintain the quality and reliability of the power supply. Otherwise, generators may occur in case of faults or incorrect operation. One of them is reverse power condition. Reverse power flow can be cause important problems if it is not considered in the protection system design. The objective of this study is to investigate of the reverse power condition of the power plants generators. For this purpose, reverse power data are collected from a cogeneration power plant generators protection relays. The relays are able to detect disturbances and when these occurs, all digital and analogical signals are stored in its memory, including the pre-fault, fault and post-fault intervals. Hence, the reverse power data, which are collected during the transition case from abnormal condition of the generators to motoring mode, present current, voltage, active and reactive power data as well as frequency variations, are analyzed for two generators.Item Application of grey relational analysis with fuzzy ahp to fmea method(2012) ÇİĞDEM SOFYALIOĞLU; ŞULE ÖZTÜRKBu çalışmanın amacı bir tasarım HMEA uygulamasında, hata türleriniönceliklendirmede kullanılabilecek üç farklı yöntemi karşılaştırmaktır. Buyöntemler; geleneksel HMEA risk öncelik sıralaması, Gri İlişki Analizi (riskfaktörlerinin ağırlıklarının eşit olduğu varsayımı altında) ve risk faktörlerine farklıağırlıklar vermek üzere Gri İlişki Analizi ve Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi(BAHP) yöntemlerinin birlikte uygulanmasıdır. Elde edilen bulgulara göre Gri İlişkiAnalizi ve bulanık AHP birlikte kullanıldığında oluşan sıralamanın, ağırlıkların eşitolduğu varsayımına dayanan sıralamaya göre farklı olduğu gözlemlenmiştir. Buyöntemin, geleneksel yaklaşımın bazı sakıncalarını giderebildiği için, öncelikli hatatürlerini belirlemede etkin bir yöntem olduğu öne sürülebilir.Item İnternet Üzerinden Alışveriş Niyetini Etkileyen Faktörlerin Genişletilmiş Teknoloji Kabul Modeli Kullanarak İncelenmesi Ve Bir Model Önerisi(2015) Cengiz Yilmaz; Ayça Tümtürkİşletmeler için müşterilere ulaşmada internetin kullanımı giderek daha fazla cazip hale gelmektedir. TÜİKin 2014 Ağustosta yayınladığı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre İnternet kullanan bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı %30,8 olmuştur. İnternet kanalıyla mal ve hizmet satan işletmelere, müşterilerin alışveriş niyetini etkileyen faktörler hakkında yol gösterici olmak giderek daha çok önem kazanmaktadır. Bu nedenle çalışma, internet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin niyetini etkileyen faktörler için, 1989 yılında Davis tarafından geliştirilen Teknoloji Kabul Modelinden (TKM) yola çıkmıştır. Bu araştırma, internet kullanan toplam 680 kişiden elde edilen verilerle, online alışveriş niyetini etkileyen faktörleri, Yapısal Eşitlik Modellemesi kullanarak incelemiştir. Algılanan kullanım kolaylığı, algılanan kullanışlılık, algılanan haz, tutum ve niyetin yanı sıra modelde algılanan bilgi kalitesi, algılanan sistem kalitesi, algılanan hizmet kalitesi, mağaza bilinirliği, güven ve öznel norm değişkenlerine de yer verilmiştir. Önerilen model, yeterli uyum iyiliği değerlerini vermiştir. Araştırmanın bulgularına göre öznel norm hariç olmak üzere modelde kullanılan tüm değişkenler arasındaki yol katsayıları anlamlıdır. Çalışmaya göre, öznel norm, tüketicilerin online alışveriş niyetini belirlemede rol oynamamaktadır.Item GELENEKSEL İÇ İÇE YERLEŞİMLER VE KISIT YERLEŞİMİ İÇEREN MELEZ ANDROİD ÖN YÜZ GELİŞTİRME YAKLAŞIMI(2022) Yusuf OzcevikAndroid işletim sistemi, desteklediği cihaz çeşitliliği ve yaygın kullanım oranı ile dikkat çeken bir mobil platformdur. Öte yandan, farklı boyut ve ekran çözünürlüğüne sahip cihazlar, uygulama geliştiricilerin çoklu ekran desteğini dikkate almalarını gerekli kılar. Bunun için, Android Yazılım Geliştirme Kiti (Android YGK) içerisinde bulunan farklı ön yüz nesneleri belirli oranlarda parçalara bölünerek kullanılmaktadır. Eski Android YGK sürümlerinde geleneksel iç içe yerleşimler kullanılırken; güncel sürümlerde ise kısıt yerleşimi kullanımı tavsiye edilmektedir. Öte yandan, mevcut projelerdeki yapıların tamamen kısıt yerleşimi içeren ön yüzlere dönüştürülmesi, hem proje yaşam döngüsü için bakım maliyeti hem de geliştiriciler için öğrenme maliyeti oluşturmaktadır. Buna göre, bu çalışmada, geleneksel iç içe yerleşimler ile kısıt yerleşiminin kullanıldığı melez bir çoklu ekran desteği yaklaşımı önerilmektedir. Önerilen yaklaşımın performansı, geleneksel yöntemin ve güncel yöntemin ekran yükleme süreleri ile kıyaslanmaktadır. Sonuç olarak, özellikle güncel donanıma sahip yeni nesil cihazlarda kayda değer bir performans farklılığı yaşanmadığı görülürken; kullanılan iç içe yerleşimlerin sayısı arttıkça, eski nesil donanıma sahip cihazlarda performans sorunları yaşandığı ortaya konmaktadır. Böylece, önerilen melez yaklaşım için uygun kullanım durumları tartışılmaktadır.Item Eğitsel içerik üretimi, erişimi ve paylaşımı için yeniden kullanılabilir web- tabanlı bir platformun geliştirilmesi(2023) Birim BALCI; MUSTAFA MURAT INCEOGLUUzaktan eğitimde içerik üretimi için günümüzde, bu amaçla hazırlanmış bağımsız araçlar/yazılımlar ya da eğer sahipse bir Öğrenme Yönetim Sisteminin içerik üretim bileşeni kullanılmaktadır. İçeriğe erişim ise bağımsız ya da Öğrenme Yönetim Sistemleri içindeki içerik havuzları üzerinden sağlanmakla birlikte içerik sağlayıcı ya da sistemin kullanıcıları ile sınırlıdır. Bu da kaynakların ve üretilen eğitsel içerik paketlerinin yeniden kullanılabilir olma oranını düşürmektedir. Bu çalışmada, eğitsel kaynakların ve içerik paketlerinin paylaşılabilir ve yeniden kullanılabilir olmasına yönelik, farklı seviyelerde detaylı arama, kaynak yükleme, üst-veri girişi, içerik organizasyonu oluşturma, içerik paketleme, ön-izleme gibi işlevlere sahip bir platform tasarımı yapılmıştır. LCDM (Learning Content Design Manager-Öğrenme İçerik Tasarım Yöneticisi) platformu, çoklu dil desteğine sahiptir, web tabanlıdır ve üniversite seviyesinde kullanım için tasarlanmıştır. Bir dosya havuzu ve bir içerik paketi havuzuna sahip olan platform gerek kaynaklar, gerekse içerik paketleri arasında arama, erişilebilirlik, ön- izleme ve yeniden kullanılabilirliği desteklemektedir. Platformda toplam 12 modül tanımlanmıştır. Eğitmenler, kendi yükledikleri ve/veya paylaşıma açık durumdaki kaynakları kullanarak hazırladıkları ders içeriklerini içerik paketi olarak depolayabilirler. Öğrenciler ise kayıtlı oldukları ders kapsamındaki paylaşıma açık paketler arasında, arama, ön-izleme, kopyalama yapabilmektedirler. LCDM bir Öğrenme Yönetim Sistemi değildir, bağımsız bir platformdur ve herhangi bir entegrasyon gerektirmemektedir. LCDM platformunda oluşturulan içerik paketleri SCORM2004 desteği olan farklı Öğrenme Yönetim Sistemlerine yüklenerek çalıştırılabilir. LCDM, arama, erişim, paylaşım süreçlerinde içerik geliştiricilerin yükünü hafifletmekte, alınan derslerin içeriklerini erişim ve izleme noktasında da öğrencilere kolaylıklar sağlamaktadır. Bu çalışma, doktora tezi ile ilişkili bir çalışmadır.Item Untitled(2023) RAZIYE YILDIZ; Cevval UlmanAmaç: Laboratuvar içi test sonuç verme süresi (L-TSS), laboratuvar performansının önemli bir göstergesidir. Bu çalışma, Total Laboratuvar Otomasyonu (TLO) kurulumu, stat test uygulaması, TLO dışına ek bir otoanalizör eklenmesi ve numune türünün değiştirilmesi ile L TSS’yi azaltmayı amaçladı. Materyal ve Metod: L-TSS’ın değerlendirilmesi, otomasyon öncesi ve sonrası veriler karşılaştırılarak hem ortalama TSS hem de Aykırı Değer Yüzdesi (AD) aracılığıyla gerçekleştirildi. Bu karşılaştırma için yedi test (Albümin, Alanin Aminotransferaz (ALT), Üre, Potasyum, Beta İnsan Koryonik Gonadotropin (β- hCG), Troponin I ve Tiroid Stimülan Hormon (TSH)) kullanıldı. İstatistiksel analiz OpenEpi programında t-testi kullanılarak yapıldı. Bulgular: TLO uygulaması sonrasında rutin biyokimya numunelerinde L-TSS’de iyileşme gözlendi. Ancak acil numunelerde (β-hCG ve TSH hariç) ve rutin numunelerden β-hCG ve TSH'de istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi. Bunu düzeltmek için Acil Servise özel stat test uygulaması başlatıldı. Stat testleri TLO dışında ayrı bir otoanalizörde çalışıldı ve Troponin I için örnek tipi değiştirildi. Sonuç olarak stat testlerinde L-TSS’de azalma (p<0,001) gözlendi. Sonuç: Kurumumuzda kurulu olan TLO sistemi, yüksek hacimlerin yönetimini etkili bir şekilde optimize etmiştir. Stat testlerin eklenmesi ve örnek tipinin değiştirilmesi gibi düzeltici tedbirlerin uygulanması, L- TSS’de iyileşmelere yol açmıştır. TLO'dan elde edilen faydaları en üst düzeye çıkarmak için sorunları belirlemek ve uygun düzeltici önlemleri uygulamak çok önemlidir.Item Çeşitli Arazi Türlerinin, Yetişmiş Ürün Tespiti ve İşlevselliğinin Belirlenmesi İçin, Kuşbakışı Görüntülerden Alınan Kaydın İşlenerek Yazılım Tasarımına Genel Bakış(2023) Eray Yıldırım; israfil sabikogluİnsanoğlunun gıda talebini karşılamak için, gelişmiş traktörler, tohumlar, ürün ekme yöntemleri kullanıldığı gibi, yapay zekâ, nesnelerin interneti, drone gibi son teknolojiler de kullanılmaya başlamıştır. Tarım arazilerinde Hassas Tarım uygulaması yapılarak en son teknolojinin bu alanda kullanılması sağlanmıştır. Özellikle son yıllarda drone ile tarım arazilerinin ilaçlanması büyük ilgi görmektedir. Bu çalışmada, bir drone yardımı ile belli yükseklikten alınan tarım arazisinin video görüntülerinden elde edilen fotoğraf karesi kullanılarak, Python yazılım dili ile fotoğrafın piksel piksel işlenmesi sağlanmıştır. Her piksel farklı renk contrast değerlerine ayrılarak belli renklerin ayrıştırılması gerçekleştirilmiştir. Ayrıştırılan bu renkler daha sonra sayılarak arazi üzerinde bulunan farklı tip yüzeyler oransal olarak belirlenmiştir. Yazılım ile arazi üzerindeki ekinlerin verimliliği, ürün gelişim durumu, ürün çıkmayan alanların tanımlanması gibi çeşitli jeofiziksel özelliklerin belirlenmesi sağlanmıştır.