Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
Repository logoRepository logo
  • Communities & Collections
  • All Contents
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Subject

Browsing by Subject "Etik"

Now showing 1 - 14 of 14
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Reklamda Etik
    (2005) Canan AY; Pınar Aytekin
    Özet:. Reklamcılık, pazarlamanın en etkin araçlarından birisidir. Reklam çok sayıda tüketiciye ulaştıkça pazar ve toplum üzerinde daha etkili olmakta fakat bu etki her zaman pozitif olmamaktadır. İnsanlar içeriğinden veya sunuluş şeklinden dolayı reklamlara olumsuz tepki verebilmektedirler. Reklamlara karşı toplumda giderek artmakta olan bu tepkiler, aldatıcı, abartılı, tek yönlü karşılaştırmalar, aşırı seksüel içerik ve çocukları uygun olmayacak biçimde hedeflemek gibi çok sayıda meseleyi kapsayan reklamda etik konusunu gündeme getirmektedir. Bu çalışmada, konuyla ilgili literatürü gözden geçirdik ve Türk reklamcılığındaki son dönem örnek ve trendlerini değerlendirdik. Değerlendirmemiz, birçok popüler reklamın ahlaki düşünceleri gözardı ettiğini göstermiştir. Düşüncemize göre kanunlar, düzenlemeler, sosyal tepki ve kritikler, firmaları daha etik düşünmeye ve davranmaya yöneltebilmekte ve reklamcılığın negatif etkisini azaltabilmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Halkla İlişkilerde Etik Bağlamında Doğan ve Uzan Medya Grupları Arasındaki Çatışma Üzerine Bir İnceleme
    (2007) TOLGA ŞENTÜRK
    Yöntem olarak niteliksel içerik analizinin kullanıldığı bu çalışmada, günlük üretilen ürünün karakteriyle gelen halkla ilişkilerin doğasının etik olgusuyla bağdaşıp bağdaşmadığı, Türkiye'nin iki büyük yazılı basın kuruluşunun aralarındaki çatışmaya bağlı kriz döneminde ortaya çıkan tipik olay bağlamında analiz edilmiştir. Araştırmanın kapsamını Doğan Medya Grubunun Uzan Medya Grubuyla yaşadığı çatışma oluşturmaktadır. Araştırmada çatışmanın ortaya çıkışı ve perde arkasına ilişkin tespitler yapılmış ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Araştırma, basın kuruluşlarının aralarındaki çatışmaya bağlı olarak oluşan kriz döneminde sundukları içerikle yaptıkları halkla ilişkiler belirledikleri amaca ulaşmada dönemsel bir araç olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda, yazılı basın kuruluşlarının halkla ilişkilerinin, profesyonel halkla ilişkilerin temel doğasından farklı bir nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Etik dişilik, bu argümanlarla da bitmemekte, bir yandan sosyal sorumluluğu ve toplumsal fayda sağlıyor olmayı halkın zihnine işlerken, öte yandan örgütsel çıkarları gerçek amaç edinme ayrı bir etik dişilik olarak kendini göstermektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Eğitim örgütlerinde karar verme sürecinde etik
    (2007) Semra KIRANLI GÜNGÖR; Abdurrahman İLĞAN
    Karar verme, yöneticilerin iş yaşamını en çok meşgul eden süreçlerin başında gelmektedir. Karar verme süreci; çok yönlü düşünmeyi, olasılıkları hesaplamayı, karardan etkilenecek kişilerin durumlarını ve grup görüşlerini dikkate almayı, gerektirir. Eğitim örgütlerinde hem çalışanların hem de üretim nesnesinin insan olmasından dolayı verilen kararlarda etki değerler söz konusu olabilmektedir. Etik karar verme, etik ilkeler doğrultusunda hareket etmeyi gerektirir. Etik ile ilgili durumlar, görevleri, zorunlulukları içerir. Adalet, haklar, dürüstlük, hakkaniyet ilkeleri etik karar vermeyle ilgilidir. Etik karar verme, kişilerin kararlarımıza saygılı olmalarını istemek kadar onların kararlarına da saygılı olmayı gerektirir.Eğitim örgütlerinde çok sayıda okul yöneticisi eğitimde etik problemlerle karşılaşmakta ve bunları çözme konusunda zorlanmaktadır. Bu çalışmada, karar verme, etik karar verme, etik karar verme rehberleri, okul müdürlerinin yönetimde karşılaştıkları etik ikilemler, bunların sebepleri ve çözüm yolları, gelişmiş ülkelerin eğitim derneklerinin belirlediği etik ilkelere değinilmiştir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Abortus ve etik
    (2009) Saliha ALTIPARMAK; Meltem ÇİÇEKLİOĞLU; Gülay YILDIRIM
    Tıbbi etik, tıp ve teknoloji alanında ortaya çıkan gelişmelerine ve bunlara, bağlı olan bilimsel sonuçların etik düzlemde meydana getirdiği kapsamlı sorunların irdelenmesi üzerinden gelişen etik alanıdır. Bugün yeni teknolojilerin gelişmesi gündeme etik ikilem kavramını getirmiştir. Bu konuda en çok yaşanılan ikilemler arasında üreme sağlığı önemli bir yer tutmaktadır. Bu derlemede üreme sağlığı ile ilişkili birçok etik ikilemin en önemlilerinden biri olan abortus ele alındı. Abortus fetüs yaşama yeteneği kazanmadan gebeliğin sonlanmasıdır. Kendiliğinden olmayan, dışarıdan etkilerle gerçekleşen abortus tıbbi etik alanında önemli tartışmaların nedenidir. Abortus, fetüsün yaşam hakkı ile ilgili etik ikileme yol açmaktadır. Bir yumurta ve sperm hücresinin birleşmesi ile oluşan intrauterin insan yaşamında fetüsün ne zaman yaşam hakkı kazandığı konusunda günümüzde de tartışmalar devam etmektedir. Fetüsün birey sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu nedenle fetüsün yaşam hakkının elinden alınmasını içeren kürtaj var olduğu sürece etik tartışmaların da devam edeceği açıktır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Çalışma ahlakı kavramına kültürel bir bakış ve Türkiye'de çalışma ahlakı
    (2011) Aylin ÜNAL
    Çalışmaya yönelik sahip olunan olumlu değerlerle ve tutumlara ilişkin bir kavram olan çalışma ahlakı toplumsal kültürün etkisi altındadır. Bazı toplumların kültürel özellikleri, başarı için çalışmanın yeterli ve gerekli olduğu inancını geçerli kılacak biçimde şekillenmişken bazı toplumlarda bu tam tersi olabilir. Sıkı çalışmanın başanyı getireceği inancının görece az olduğu toplumlarda, başarı için başka birtakım sosyal kurumlara, ailevi ilişkilere, şansa, ilahi yardıma, vb. ihtiyaç olduğu düşüncesinin yüksek olması beklenebilir. Ya da birey her ne kadar çalışırsa çalışsın istediği başarıya ulaşamayacağım düşünebilir. Bu durumda da hem toplumsal hem de bireysel anlamda çalışma ahlakının düşüklüğünden, yetersizliğinden bahsedilebilir. Bu kapsamda ülkemizde çalışma ahlakı literatürü ile kültür birlikte incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma referans bir çalışma niteliği taşımaktadır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Tıp fakültesi klinik öncesi eğitim almakta olan öğrencilerin tıp etiği konusundaki bilgi düzeyleri
    (2013) Süheyla RAHMAN; Sırrı ÇAM; Selim ALTAN
    Amaç: Ülkemizde ve gelişmiş/gelişmemiş ulkelerin tıp fakultelerinde tıp etiği eğitimi ders saati, ders programı, ders kitabı, ders notları, dersleri veren öğretim uyesinin niteliği, derslerin verileceği sınıflar (dönemler), derslerin verilme yöntemi vb konularda standartların tespit edilemediği ve bunun doğurduğu sakıncalar açısından konunun önemi ve duzenlemelerin gerekliliği açıktır. Bu araştırmanın amacı fakültemizde verilen etik eğitimi konusundaki sorun ve çözüm önerilerinin, öğrencilerin tıp etiği konularındaki bilgi düzeyleri ve tutumlarının tespit edilmesi ve bu verilerin ileriye dönük olarak tıp eğitimi planlamalarında kullanılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde klinik öncesi eğitim almakta olan ve fakat henüz tıp etiği eğitimi almamış 190 öğrencinin tıp etiği konusundaki bilgi düzeylerinin ölçülmesi ve eğitim almak istedikleri tıp etiği konularının tespit edilmesi amacı ile anket uygulanmıştır. Bulgular: Araştırma sonucuna göre öğrencilerin dersleri hastanede hastalarla doğrudan iletişim kurarak işlemek istedikleri tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrenciler, ağırlıklı olarak istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması, ötenazi ve organ nakli gibi konuları tıp uygulamalarında sorunlu alanlar olarak göstermişlerdir. Sonuç: Bu bulgular doğrultusunda Fakültemizde etik eğitimi konusunda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    LİDER-ÜYE ETKİLEŞİMİ VE KARİYER MEMNUNİYETİNİN YENİLİKÇİ DAVRANIŞA ETKİSİNDE ETİĞİN DÜZENLEYİCİ ROLÜNE YÖNELİK DENEYSEL BİR ARAŞTIRMA
    (2014) Necdet BİLGİN; Mazlum Celik; Ömer Turunç
    Bu çalışmanın amacı işletmeler için büyük önemi olan yenilikçi davranışların geliştirilmesinde Lider-Üye Etkileşimi ve Kariyer Memnuniyetinin etkisi ve bu etkide etiğin düzenleyici rolünü belirlemektir. 593 çalışan üzerinde yapılan araştırma sonucunda; lider üye etkileşiminin seviyesinin ve kariyer memnuniyetinin çalışanların yenilikçi davranışlarını pozitif ve anlamlı olarak etkilediği, etik davranış üzerinde lider üye etkileşiminin pozitif, kariyer memnuniyetinin negatif ve anlamlı olarak etkili olduğu, çalışanların yenilikçi davranışları üzerinde etik davranışın etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Ayrıca bağımlı değişken olan yenilikçi davranış üzerinde bağımsız değişkenlerin etkisinde etik davranışın düzenleyici rolünün bulunup bulunmadığını belirlemek amacıyla yapılan hiyerarşik regresyon analizi sonucunda kariyer memnuniyetin yenilikçi davranış üzerine etkisinde etik davranışın düzenleyici rolünün bulunduğu, lider üye etkileşiminin yenilikçi davranış üzerine etkisinde ise düzenleyici etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Tâbiîn Döneminde Kur’ân Tefsiri -Nâfi‘ Mevlâ İbn Ömer Örneği, Yazar Yunus Emre Gördük (İstanbul: Siyer Yayınları, 2017), 382 Sayfa, ISBN: 6059283950
    (2023) ÜNAL SEMA
    Rivâyet tefsirlerinin olmazsa olmazlarından biri de tâbiîn kavlidir. Bu tefsirlere tâbiîlerin katkısı son derece fazladır. Kabul edilip edilmemesi bir yana âlimlerin çoğu tâbiîn tefsirini eserlerinde kaynak olarak göstermektedir. Tanıtımını yaptığımız “Tâbiîn Döneminde Kur’ân Tefsiri -Nâfi‘ Mevlâ İbn Ömer Örneği” adlı kitabın yazarı olan Yunus Emre Gördük’ü bu eseri yazmaya yönlendiren şey de henüz doktora ders dönemindeyken hocasının Mevâlî tâbiîlerin Kur’ân’ın anlaşılmasına dair katkılarının incelenmesi gerektiğini belirtmesidir. Yazarın titiz çalışmaları sonucu eser yaklaşık on sene sonra ilk baskısıyla yayımlanmıştır. Yazarın da ifade ettiği gibi Aydemir’in “Rivâyetlerin Olasılığı Teorisi Işığında Nâfi‘ Mevlâ İbn Ömer” isimli çalışma dışında Nâfi‘ Mevlâ İbn Ömer ile ilgili yazılan özgün bir esere rastlanmamıştır. Aydemir, eserini hadis alanı çerçevesinde inceleyip araştırmışken Gördük Nâfi‘’nin tefsir ilmine katkılarından bahsetmiştir. Yazar birinci bölümde “Nâfi‘’nin Şahsî Hayatı ve İlmî Cephesi” başlığının altında Nâfi‘’nin hayatına, hocalarına ve öğrencilerine değindikten sonra kitabın ana hedefinin bahsedildiği ikinci bölümde ise “Nâfi‘nin Rivâyetleri ve Tefsir Literatürüne Etkisi” başlığı altında Nâfi‘’nin tefsirle ilişkili rivâyetlerine yer vererek genel değerlendirmelerde bulunur. Yazar rivâyetleri incelerken tefsir kitaplarındaki Nâfi‘ lafzının geçtiği her satırı incelediğini belirtir. Ayrıca Nâfi‘’nin rivâyetlerine yer verirken isnâdın tamamını zikrederek rivâyetlerin güvenirliliğine de dikkat çeker. Bu bağlamda eserin yazarın titiz çalışmalarıyla telif edildiğini ve tefsirin Nafi‘ özelinde mevâlî tâbiîler ile şekillendiği söylemek kaçınılmazdır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Metaverse Arsa Alımlarında Mülkiyet Hakkının İslâm Hukuku Açısından Değerlendirilmesi
    (2023) Nurten Zeliha Şahin
    İnsanoğlu devamlı malvarlığı değerini artırmak ister. Gayrimenkule yatırım, bugün için malvarlığı değerini artırmada kârlı yatırımlardan birisi olarak görülmektedir. Metaversede arsa alımları bu anlamda rağbet gören yatırımlar arasında yerini almıştır. Sanal evrende arsa alımları hukuki açıdan cevaplanması gereken soruları da beraberinde getirmiştir. Özellikle bu arsaların metaversede yer alması ve bu evrene girişin kullanıcı sözleşmesinin onayına bağlı olması, bu sözleşmelerin bu arsalar üzerindeki mülkiyeti nasıl tanımladığının, yatırımcının/kullanıcının hakkının korunabilmesi için önemli olduğu söylenebilir. İslam hukukunda akdin mahallinin teslim edilebilir olması, akdin geçerlilik şartlarındandır. Bu teslimiyet, akit mahalli üzerinde tam tasarruf hakkı şeklinde tanımlanmaktadır. Meta evrendeki arsalar üzerindeki tam tasarruf hakkının platformun kullanıcı sözleşmesine bağlı olması, mülkiyet devrinin niteliği ile ilgili cevaplanması gereken soruları öne çıkartmaktadır. Diğer taraftan bir şeyin hukuken mülkiyetin konusu olabilmesi için mal olarak tanımlanabilmesi gerekir. İslâm hukukunda bir şeyin mal kabul edilmesinde icma edilen unsur, toplumsal ön kabulün içerdiği bir değer atfının olmasıdır. Bunun için de meta evrendeki satın alınan arsanın alım satımında atfedilen değerin gerçek dünyada ekonomik anlamda ne ifade ettiğinin belirlenebilir olması gerekir. Ayrıca İslam hukukunda akdin mahallinin her türlü belirsizlikten uzak olması, aldatılmamak ve aldatmamak için riayet edilmesi gereken şartlardan birisidir. Bu nedenle büyük meblağlar ile alınan arsaların bağlı olduğu kullanıcı sözleşmelerin içeriğinin bilinmesi ile bu belirsizliğin en azından alıcı açısından ortadan kalkabileceği düşünülebilir. Bu nedenle bu değerlendirmelerin somut bir veriye dayanması için meta evrende arsa alım ve satımda öne çıkan platformlardan biri olan Sandbox’un kullanım koşullarını içeren sözleşme temel alınmıştır. Bu bağlamda kullanıcı sözleşmelerinin bu arsalar üzerinde belirlediği tasarruf hakkına dair sınırlandırmaların, İslam hukukunun bir şeyin akde konu olabilmesi için esas aldığı ilkeler çerçevesinde değerlendirilmeye alınmıştır.
  • No Thumbnail Available
    Item
    RUS MODERNLEŞMESİ VE EĞİTİM KURUMLARINDAKİ YANSIMALARI
    (2023) kezban acar
    Batı Avrupa’da eğitimde dâhil birçok alanda modernizasyon ağırlıklı olarak Rönesans ve Reform döneminde gerçekleşirken, Rusya’da bu biraz daha geç bir dönemde ancak 18. yüzyılın başında görülmüştür. 17. yüzyılın sonunda tahta geçen I. Petro, nam-ı diğer Büyük Petro, Rusya’yı Batılı rakipleri karşısında güçlü bir ülke haline getirmek için birçok alanda reformlar yapmıştır. Eğitim de bu alanlardan biridir. Döneminde sadece birçok yeni okul açılmamış, aynı zamanda eğitime atfedilen anlam ve rol değişmiştir. Eğitim sadece modernize edilmiş devlet kurumlarına ve askeri kurumlara personel yetiştirmenin aracı değil, aynı zamanda özellikle aristokrat kültüründe toplumsal bir dönüşüm sağlamanın yoluydu. Bu “yeni” “modernleşmiş” aristokrat sınıfı, toplumsal döneminde taşıyıcı olarak görülmüştür. Rusya’da modernleşmede rolü olan diğer isimler veya dönemler II. Katerina (1762-1794), I. Aleksandr (1801-1825) ve II. Aleksandr dönemleridir. İlk ikisi Aydınlanma Çağı ve Fransız İhtilali’nin etkisiyle eğitimin bireyi “aydınlatan” rolüne dikkat çekip, kadınları da içine alacak şekilde yaygınlaşması konusunda ilk adımları atarken, 1855-1881 yılları arasındaki II. Aleksandr döneminde birçok alanın yanı sıra eğitimde de bir dizi reform yapılmıştır. Petro döneminde modernleşme kapsamında ağırlıklı devletin ihtiyaç duyduğu asker ve sivil bürokratları yetiştirmeye yönelik eğitime ve daha çok aristokrat çocuklarının eğitimine önem verilirken, diğer dönemlerde eğitimin hem niteliği hem kapsamı ile ilgili bazı düzenlemeler yapılmış, eğitimin yaygınlaşması ve erişilebilir olması konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu çalışmada bahsi geçen dönemlerde hem modernleşme eğitim ilişkisine değinilecek hem de eğitimdeki reformlara yer verilecektir. Bu yapılırken dönemler arasında bazı kıyaslamalar yapılarak, Rusya’daki modernleşme faaliyetlerinin eğitimdeki yansımaları değerlendirilecek ve analiz edilecektir. Bu bağlamda modernleşme politikalarında eğitime atfedilen öneme ve role de ayrıca yer verilecektir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Sivil İtaatsizlik ve Erdem: Sokrates Odağında Bir İrdeleme
    (2023) SİBEL KİRAZ
    Bu çalışmada sivil itaatsizlik ve erdem kavramları, ilk sivil itaatsiz olduğu öne sürülen ve erdem kavramını felsefenin alanına taşıyan ilk düşünür olarak bilinen Sokrates aracılığıyla ilişkilendirilerek tartışılmaktadır. Bu kapsamda: Sokrates’in duruşu ya da tutumu erdem, itaat, itaatsizlik ve sivil itaatsizlik bakımından yorumlanmaktadır. Erdem kavramının içeriği ve Sokrates için anlamı çerçevesinde adalet üzerine bir sorgulama yapılmaktadır. Buna ek olarak, sivil itaatsizlik literatüründe hatırı sayılır bir yeri olan “adaleti yerine getirebilen hukuk” arayışının izleği doğrultusunda doğal hukuk-hukuki pozitivizm üzerinden hukuk-ahlak tartışmasına değinilmektedir. Çalışma boyunca yürütülen kavramsal ilişkilendirmeler ve tartışma sonucunda erdem kavramının hukukun adalete yaklaşmasını sağlamak bakımından anahtar role sahip bir kavram olduğu ileri sürülmüştür.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Eğitimde Kalite Arayışları ve Akreditasyon: Muhasebe Eğitimi Üzerine Bir Çalışma
    (2023) ŞERİFE YALIN; Rabia Aktaş
    Bu araştırma AACSB, ACBSP, IACBE ve EFMD tarafından akredite olan “muhasebe” ile ilgili lisans programları ve Türkiye’de akredite olmayan “muhasebe ve finans yönetimi” ile “işletme” lisans programları müfredatlarının dijital içerikli dersler bakımından incelenerek, dijitalleşme açısından programlarda muhasebe eğitiminin mevcut durumunu göstermek ve akreditasyonun program müfredatlarına etkisi hakkında fikir edinmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma nitel araştırma modeli olup, doküman analizi tekniği ile programların müfredatları incelenerek veriler toplanmıştır. Sonuç olarak, akredite olmayan programlarda dijital içerikli derslerin genel oranının daha fazla olduğu fakat akredite programlarda, dijitalleşen dünyadaki iş yaşamında öneminin artacağı düşünülen dijital teknolojilerin etkisiyle muhasebe mesleğinin değişen görev tanımlamalarının gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandırmaya yönelik; “İş Veri Analitiği”, “Muhasebe Veri Analitiği”, “Muhasebe Analitiği” gibi doğrudan muhasebe birimlerinin analitik ihtiyaçlarına cevap verebilecek öğrenme kazanımlarına sahip dijital içerikli derslerin akredite olmayan programlara göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Araştırma, muhasebe eğitimi akreditasyonunun dijital dönüşümde lisans program müfredatlarındaki etkisini göstermesi bakımından önem arz etmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Üniversite Öğrencilerinin Etik Değerlere Yatkınlık Düzeylerinin Bazı Demografik Değişkenlere Göre İncelenmesi
    (2023) MUHAMMET İBRAHİM AKYÜREK; KÜBRA YENEL
    Üniversitelerde sadece eğitimli bireyler değil aynı zamanda etik değerlere bağlı vatandaşlar yetiştirmek için üniversite öğrencilerinin etik değerlere yatkınlık düzeylerini ve bunu etkileyen demografik değişkenleri bilmek önem taşımaktadır. Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin etik değerlere yatkınlık düzeylerinin bazı demografik değişkenlere göre incelenmesini amaçlamaktadır. Kesitsel tarama modelindeki bu araştırmaya basit seçkisiz örnekleme ile belirlenen 447 üniversite öğrencisi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak, Kaya (2015) tarafından geliştirilen 16 maddeli, sevgi ve saygı, adalet ve dürüstlük ve iş birliği boyutlarından oluşan “Etik Değerlere Yatkınlık Ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan veriler, katılımcılara elden dağıtılan anket formu ile toplanan birincil verilerdir. Araştırma bulgularına göre, üniversite öğrencilerinin etik değerlere yatkınlık düzeyi en yüksekten en düşüğe sırasıyla sevgi ve saygı, adalet ve dürüstlük ve iş birliği boyutlarında olmuştur. Üniversite öğrencilerinin demografik değişkenlerine göre, cinsiyet, sınıf ve çalışma/iş durumu değişkenlerinde etik değerlere yatkınlık düzeyi bakımından anlamlı bir farklılık bulunmazken, yaş ve üniversite yaşam memnuniyeti değişkenlerinde etik değerlere yatkınlık düzeyi bakımından anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    RAWLS’IN ‘’HALKLARIN YASASI’’ ESERİNİN ULUSLARARASI İKTİSADİ ADALET BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2024) Yaşar Alkan
    Bu çalışma, Batı hukuk anlayışına yön veren isimlerden biri olan John Rawls’ın teoriden pratiğe ve küresel ölçeğe aşamalar halinde geliştirdiği Adalet Teorisi nosyonunu ‘’uluslararası iktisadi adalet’’ perspektifinde değerlendirmektedir. Dolayısıyla Halkların Yasası (The Law of Peoples) adlı eser, iktisadi adaletin uluslararası boyutu ele alınarak incelenmektedir. Rawls’a göre kendi toplumlarında iktisadi adalet sağlansa dahi dünyadan bağımsız bir yaşamın sürdürülemeyeceği gerçeğiyle yüzleşen halklar, uluslararası iktisadi adalet nosyonunun sağlayacağı faydaları ve güvenliği algılamak zorunda kalmaktadır. Uluslararası yardım görevleri ile zorluk içindeki halkların teşvik edilmesine yönelik faaliyetler önemlidir. Normatif uygulamalarla, yaptırımlarla erişilmesi zor olan uluslararası iktisadi adalet nosyonları, eşit halkların göstereceği karşılıklı hoşgörüye dayalı adil ilkelerle olası görülmektedir.

Manisa Celal Bayar University copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback