Browsing by Subject "Televizyon"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item Ege bölgesi yerel basınında johnson mektubu'nun yansımaları(2014) Handan BERBERAmerika Birleşik Devletleri Başkanı Lyndon B. Johnsonun, dönemin Başbakanı İsmet İnönüye Kıbrıs sorunu üzerine yazdığı ve Johnson Mektubu olarak bilinen mektup Türk-Amerikan ilişkilerinde değişikliğe sebep olduğu gibi, Kıbrıs sorunu üzerinde de etkili olmuştur.Bu makalemizde Türk kamuoyunda geniş yankı bulan Johnson Mektubu nun Ege bölgesi yerel basınındaki yansımaları incelenecektir.Item İletişimsel Bir Bakış Açısı ile Reklamcılıkta Göstergebilimin Rolü(2022) Handan Güler İplikçiReklam sembolik bir mesajdır ve göstergebilim klasik bir yöntem olarak, reklamcılık alanında özellikle de mesajları oluşturma ve analiz süreçlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Reklamların etkili olabilmesi için stratejiler geliştirilirken işaretler, sembolizm ve tüketici davranışı gibi konulardan faydalanılmaktadır. Reklam göstergebilimi, pazardaki iletişim ve anlamı incelemek için en zengin kaynaklardan biridir. Göstergebilim işletmelere iletişim açısından da fırsatlar sunmaktadır. Çalışmada Lipton’un #konuşalımartık reklam kampanyasına ait reklam afişleri örnek olarak seçilmiştir. Bu kampanyada ideolojik açıdan aktarılmak istenen mesajın sembolik göndermelerle nasıl aktarıldığı “iletişimsel bir bakış açısı” ile incelenmiştir. Göstergebilimde öncü olan Ferdinand de Saussure’nin teorileri temel alınarak her bir afiş için analiz yapılmıştır. Yapılan analiz neticesinde belirli simgesel mesajların tutarlı bir şekilde tekrarlandığı, bu sayede hedef kitleye mesajın ideolojik olarak benimsetilmesinin kolaylaştığı görülmüştür. Kültürel simgelerin ve sembolik göstergelerin kendinden beklenen anlam aktarma işlevini başarı ile yerine getirdiği, ayrıca metin ve görsel unsurların birbirini desteklerken aynı zamanda anlamı da pekiştirdiği sonucuna varılmıştır.Item Rüzgarda Salınan Nilüfer Filmini Bourdıeu’nün Alan ve Sermaye Kavramları Çerçevesinde Yeniden Okumak(2022) elif başBu çalışmada Rüzgarda Salınan Nilüfer filmi, orta sınıfı temsil eden iki aile özelinde Bourdieucü bir yaklaşımla; alan, sermaye ve habitus kavramları doğrultusunda sosyolojik olarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Film, yeni orta sınıfları temsil eden iki aile üzerinden bir anlatıya sahiptir. Bir yandan kültürel sermaye yoğunluğu daha düşük ancak ekonomik sermaye yoğunluğu daha yüksek olan bir aile yer alırken; diğer yandan kültürel sermaye yoğunluğu daha yüksek ancak ekonomik sermaye yoğunluğu daha düşük olan ikinci bir aile bulunmaktadır. Niteliksel yöntemle kurgulanan bu çalışma; kültürel alanda üstünlük kurma girişimleri, ekonomik alandaki farklılıklar, kültürel sermaye birikimi, yeme-içme pratikleri olarak dört kısma ayrılarak Bourdieucü bir perspektifle yorumlanmaya çalışılmıştır. Sahip oldukları kültürel sermayeye göre kültürel alanda statü elde etme mücadelesi veren ailelerin geliştirmiş olduğu stratejiler, taktikler film boyunca izleyiciye aktarılmaktadır. Orta sınıfların sahip olduğu pozisyon gereği ekonomik ve kültürel sermayeleri bağlamında şekillenen yaşam tarzları ve habituslarıyla kendilerini diğerlerinden ayrıştırmaları ve bu ayrıştırma noktasında çeşitli alanlarda diğer eyleyicilerle vermiş oldukları mücadelelerle kendilerini yeniden inşa etme girişimlerine odaklanılmıştır.Item “MADALYONUN BİR YÜZÜ” OLARAK KADIN BEDENİNE MÜDAHALE: PERSEPOLİS FİLMİ ANALİZİ(2022) Huriye Tekin ÖNür; SÜMEYYE ATICIBu çalışmada 1979 devriminden sonra İran toplumunda kadın bedenine müdahale biçimlerinin neler olduğunun ve bu müdahalenin hangi dini-ideolojik gerekçelere dayandırıldığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2007 yılında ABD’de gösterime giren Persepolis filmi, nitel araştırma yöntemi kapsamında söylem analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizde cevabı aranan temel sorular şunlar olmuştur: Siyasal iktidar İranlı kadına yönelik hangi bedensel müdahale araçlarını kullanmaktadır? Bu araçları hangi argüman(lar)la gerekçelendirmektedir? Bedensel müdahalenin anlatıldığı göstergeler ve bunların anlamları nelerdir? İranlı kadın, kendisine yönelik bu politikalara karşı hangi stratejileri geliştirmektedir? Söz konusu sorulara Anthony Giddens’ın “yapılaşma kuramı” perspektifinden cevap aranmıştır. Analiz sonunda ulaşılan en temel bulgu, devrim sonrası İran toplumunda siyasal sistemin kadın birey üzerinde denetleyici ve kısıtlayıcı etkisine karşın kadınların da bazen aktif bazen pasif direniş yollarıyla siyasal sistemi dönüştürmede etkin rol üstlenmiş olmalarıdır. Nitekim günümüz İran toplumunda kadın hareketleriyle elde edilen bazı kazanımları bu dönüşümün etkisi olarak yorumlamak mümkündür.Item COVID-19 Pandemisinde Gazete Haberlerinde\rHemşirelik Mesleği: Retrospektif Tanımlayıcı Bir Çalışma(2022) ARZU ASLAN BASLI; MERYEM YAVUZ van GIERSBERGEN; Burçak Şahin KözeÖZET Amaç: Bu araştırmanın amacı, koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] pandemisinde hemşirelik mesleğine ilişkin gazete haberlerinin retrospektif olarak incelenmesidir.\rGereç ve Yöntemler: Araştırmanın evrenini, Türkiye’deki 35 ulusal\rgazete, araştırmanın örneklemini baskı sayısı en yüksek ilk 3 gazete\rolan Hürriyet, Sabah ve Sözcü gazeteleri oluşturdu (Gazete tirajlarını\rbelirlemede http://gazetetirajlari.com/ Ocak 2021 tarihli verileri esas\ralındı). Bu gazetelerin, Mart 2020-Ocak 2021 tarihleri arasında yayımlanan haberlerinde “hemşire”, “hemşirelik” anahtar kelimeleri ile\rtarama yapıldı. Araştırmanın örneklemini, hemşirelik ile doğrudan ilgili olan 267 haber oluşturdu. Haberler; “COVID-19 ile ilgili hemşirenin bireysel olarak yaşadığı durumlar”, “COVID-19 ile ilgili hemşirenin\rmesleki olarak yaşadığı durumlar”, “COVID-19 dışında hemşirenin\rmesleki olarak yaşadığı durumlar” ve “kişisel konular” olmak üzere\rtoplam 4 tema altında gruplandırıldı. Nicel verilerin analizi SPSS 18\rprogramında, frekans ve yüzdelik değerleri hesaplandı. Bulgular: Haberler temalar hâlinde incelendiğinde; %33’ünün “COVID-19 ile ilgili\rhemşirenin bireysel olarak yaşadığı durumlar”, %29,6’sının “COVID19 dışında hemşirenin mesleki olarak yaşadığı durumlar”, %19,9’unun\r“COVID-19 ile ilgili hemşirenin mesleki olarak yaşadığı durumlar” ve\r%17,6’sının “kişisel konular” içeren haberler olduğu görüldü. Sonuç:\rSonuç olarak, COVID-19 pandemisinde yazılı basında hemşirelere yer\rverildiği, yapılan hemşirelik haberlerinin çoğunun hemşirelerin\rCOVID-19 olması/atlatması ve COVID-19 pandemisinde zorlu çalışma\rkoşulları haberleri olduğu görüldü. Hemşirelerin olumlu bakım uygulamalarına daha az yer verildiği görüldü.