Browsing by Subject "Ziraat Mühendisliği"
Now showing 1 - 20 of 39
Results Per Page
Sort Options
Item Bilecik-Pazaryeri yöresi şerbetçiotu plantasyonlarının beslenme durumu(2005) Hakan ÇAKICI; Hüseyin YENER; Şenay AydınBu çalışma şerbetçiotu yetiştiriciliğinin yoğun bir şekilde yapıldığı Bilecik ili Pazaryeri ilçesi ve çevresinde yürütülmüştür. Çalışma materyalini yöreyi temsil edecek şekilde seçilen 31 şerbetçiotu plantasyonundan alman toprak ve yaprak örnekleri oluşturmuştur. Toprak örneklerinde bazı fiziksel ve kimyasal analizler (pH, toplam tuz, CaCO3, organik madde, bünye, N, P, K, Ca ve Mg) yaprak örneklerinde de makro besin element (N, P, K, Ca ve Mg) analizleri yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, plantasyonların %19.4'ünde N, %35.5'inde P, %45'2'sinde K ve %3 8.7'sinde Ca ile beslenme açısından yetersizlik olabileceği belirlenmiştir.Item Arıtılmış Suların Bazı Çim Türlerinde Tohum Çimlenmesi ve Fide Gelişimi Üzerine Etkileri(2005) SEVİL ÖZCAN; sami olukBu çalışmada Lolium perenne L., Festuca rubra L. ve Agrostis tenius L. in tohum çimlenmesi ve fide gelişimine farklı yerlerden alınan arıtılmış atık suların etkileri araştırılmıştır.Yapılan denemeler sonucunda arıtılmış atık sulara bağlı tohum çimlenmesinde belirgin farklılık bulunamamıştır. Fide gelişiminde ise bazı serilerde istatistiksel olarak belirgin farklılıklar saptanmıştır.Item Yapraktan potasyum nitrat $(KNO_3)$ uygulamalarının yuvarlak çekirdeksis (Vitis vinifera L.) üzüm çeşidinde verim ve bazı kalite özelliklerine etkisi(2005) harun çoban; BÜLENT YAĞMUR; Şenay AydınBağcılıkta potasyumlu gübreleme kaliteli bir üretim için çok önemlidir. Yapılan incelemeler sonucunda, Ege bölgesi özellikle Alaşehir yöresinde bağ alanlarının büyük bir kısmında (yaklaşık %50) potasyumlu gübrelemeye ihtiyaç duyulduğu ve K'lu gübrelemenin bilinçsizce yapraktan yapıldığı belirlenmiştir. Bu nedenle bu araştırma Alaşehir'de Yuvarlak çekirdeksiz (Vitis vinifera L.) üzüm çeşidinde yapraktan farklı dozlarda KNO3 uygulamalarının verim ve bazı kalite özelliklerine (pH, suda eriyebilir toplam kuru madde, titre edilebilir asillik, vitamin C) etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede dört tekerrürlü olarak $KNO_3$ uygulamaları yapraktan beş değişik ddzda (%0-%0.5-%1-%1.5-%2) ve üç farklı zamanda (çiçeklenme öncesi, tane tutumu ve ben düşme) uygulanmıştır. $KNO_3$ uygulamalarının verim, suda eriyebilir toplam kuru madde ve titre edilebilir asillik üzerine istatistiki olarak önemli düzeyde etkilediği saptanmıştır. Yaş üzüm veri¬mi açısından uygulamalara bağlı önemli düzeyde artışlar ikinci uygulamadan (%1) elde edilmiştir. Potasyum nitrat uygulamalarının kontrole göre meyvedeki N,P,K ve Cu içerikleri üzerine olumlu, Mg içeriğine ise olumsuz yönde etki yaptığı belirlenmiştir.Item Tüketicilerin Korunması ve Tarımda Verimlilik Açısından Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Sorunu(2005) Burak Kartal; Sinan NARDALIÖzet: Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) konusu ülkemiz açısından yeni gibi gözükse de, bazı ülkelerde son on yıldır tartışılmakta ve yasal olarak düzenlenmektedir. Bu alanda faaliyet gösteren işletmeler hem tarımda verim ve kalite artışı sağlamayı hem de sağlık ve çevre konularında katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Diğer yandan GDO'lu ürünler bünyelerindeki farklı genler nedeniyle sağlık ve özellikle çevre konularında riskler taşımakla eleştirilmektedir. Daha kesin olan bir başka sorun ise ülkemizdeki insanların habersiz biçimde yıllardan beri bu ürünleri tüketmesidir. Bilimsel kanıtların yetersizliğiyle büyüyen bütün bu tartışmalar çerçevesinde devletler, kamuoyu ve sivil toplum kuruluşlarının da baskısı sonucu konuyla ilgili bazı önlemler almaktadır. Bu çalışma ile GDO'nun anlamı, fayda ve sakıncaları, tüketicilerin korunması ile ilişkisi ve konu hakkındaki yasal düzenlemeler ele alınmıştır. Daha sonra GDO konusu Türk tarım sektöründeki verimsizlik sorunuyla ilişkilendirilmiş ve mevcut uygulamalar değerlendirilip, öneriler getirilmiştir.Item A study on the herbage yield and its components of different maize (Zea mays L.) cultivars under irrigated conditions of Manisa(2005) Esen KUŞAKSIZ; TAMER KUSAKSIZThis research was conducted at Alaşehir county of Manisa province in the western Turkey in 2003 and 2004. The varieties tested are Maverick, Brasco, C-955, Dracma, Doge, Tietar and Vero. Significant differences were found among the varieties for plant height, number of green leaves per plant, stem diameter, dry matter content(%), dry matter yield and herbage yield. Plant height of maize genotypes varied between 155.18 and 206.75 cm; number of green leaves per plant between 10.9 and 13.6; stem diameter between 2.06 and 2.38 cm; dry matter(%) between 27.60 and 35.01; dry matter yield between 16.27 and 23.14 t ha-1 ; herbage yield between 55.98 t ha-1 and 72.97 t ha-1. It was concluded that C-955 cultivar was superior to other cultivars for dry matter yield and herbage yield.Item Bağda yapraktan $KNO_3$ uygulamalarının yapraktaki besin element içeriklerine etkisi(2005) harun çoban; BÜLENT YAĞMUR; Şenay AydınBağcılıkta potasyumlu gübreleme kaliteli bir üretim için çok önemlidir. Yapılan araştırmalar sonucunda, Ege Bölgesi özellikle Alaşehir yöresinde bağ alanlarının büyük bir kısmında (%50) potasyumlu gübrelemeye ihtiyaç duyulduğu ve K'lu gübrelemenin bilinçsizce yapraktan yapıldığı belirlenmiştir. Bununla birlikte son yıllarda yaprak analizleri, toprak analizleri yanında bağların beslenme durumunun saptanmasında en çok uygulanan bir yöntem olmuştur. Bu nedenle bu araştırma, Sultani Çekirdeksiz üzüm üretiminde önemli bir potansiyele sahip olan Manisa-Alaşehir yöresinde yapraktan farklı dozlarda K uygulamalarının yaprak ayası ve yaprak sapının besin elementi içerikleri (N,P,K,Ca,Mg,Fe,Zn,Mn ve Cu) üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede dört tekerrürlü olarak $KNO_3$ uygulamaları yapraktan (0-%0.5-%1.0-%1.5-%2.0 ) uygulanmıştır. Genelde potasyum nitrat $(KNO_3)$ uygulamaları kontrole göre yaprak ayası ve yaprak sapındaki N,P ve K kapsamları üzerinde olumlu yönde etkiler yapmıştır. Yaprak ayası ve yaprak sapında en fazla N, P ve K içerikleri en yüksek KNO3 uygulamasından (%2) elde edilmiştir. Yaprak sapının Mg içeriği ise artan K uygulamalarından olumsuz yönde etkilenmiştir. Potasyum nitrat $(KNO_3)$ uygulamalarının yaprak ayasındaki Zn, yaprak sapındaki Mn ve Cu içerikleri dışındaki diğer mikro element içerikleri üzerinde de önemli düzeyde etkiler yaptığı saptanmıştır. Mikro elementler içerisinde sadece yaprak ayasının Cu içeriğinde kontrole göre önemli düzeyde artış sağlanmıştır.Item Bağda yapraktan Zn uygulamalarının yapraktaki besin element içeriklerine etkisi(2005) harun çoban; BÜLENT YAĞMUR; NILGÜN SAATÇI MORDOGAN; Şenay AydınBu araştırma, Alaşehir'de yuvarlak çekirdeksiz üzüm çeşidinde yapraktan farklı dozlardaki çinko uygulamalarınm tane tutumu ve ben düşme dönemlerinde yaprak aya ve sapının makro ve mikro besin element (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn, Cu) içerikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Böylece bitkinin beslenme durumu ortaya konarak incelenen besin elementleri açısından Zn'nun yapraktan en uygun uygulanacağı dönem ve etkisi ortaya konacaktır. Deneme dört tekerrürlü olarak, Zn uygulamaları $ZnSO_4 7H_2O$ formunda yapraktan (% 0-0.025-0.05-0.10) 3 kez uygulanmıştır. Yapılan bu uygulamaların ben düşme ve tane tutumu dönemlerinde yaprağın aya ve sapının makro ve mikro element içerikleri üzerine önemli etkiler yaptığı saptanmıştır. Yaprağın aya ve sapının N, P, Ca, Mg, Fe içerikleri ile yaprak ayasmm Mn ve Cu içerikleri ben düşme döneminde tane tutumu dönemine göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, yapraktan artan dozda Zn uygulamaları hem ayada hem de sapta ortalama toplam N ile P, K, Ca, Mg, Fe ve Zn içeriklerine ve ayada Cu ile Mn içeriklerini olumlu yönde etkilemiştir.Item Avrupa Birliğine Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi(2006) Coşkun ÇILNABT; MUSTAFA HAKAN YALÇINKAYA; Neslihan YALÇINKAYAAvrupa Birligi (AB)’nde tarım sektörünün desteklenmesi ve yönlendirilmesi Ortak Tarım Politikası (OTP) kapsamında yürütülmektedir. OTP AB’nin ilk ortak politikası olup birlik bütçesinin de yaklasık %50’si bu amaçla kullanılmaktadır. AB’ye tam üye olabilmek için AB politikalarına uyumun saglanması en önemli kosul olarak Türkiye’nin karsısına çıkmaktadır. Bu politikalar içerisinde en çok zaman alacagı tahmin edilen politika AB Ortak Tarım Politikası’dır. Türkiye’nin AB’ye üye olması ile birlikte AB’nin tarım alanı, tarım üretimi ve tarım nüfusu artacaktır. Bu da Ortak Tarım Politikası açısından bazı sorunların dogmasına neden olacaktır. Bu nedenle, AB, Türkiye’nin tarımla ilgili sorunlarını üye olmadan çözmesini istemektedir. 2000 yılında tarım alanında önemli bir reform süreci gündeme gelmistir. Tarım Reformu Uygulama Projesi olarak adlandırılan bu reform, özellikle tarımsal desteklerin belli standartlara ulasmasını hedeflemis ve dogrudan gelir destegi sistemini uygulamaya sokmustur. Ancak uygulamada istenilen sonuçlara ulasılamamıs ve tarım sektörü daha zor bir sürece girmistir. Türkiye özellikle, 2001 yılından itibaren tarım alanındaki gerekli yasal düzenlemeleri yapmak için çalısmalarını hızlandırmItem Kuru ve sulu koşullarda yetiştirilen buğdayın bazı agronomik ve kalite özellikelrinin direkt seleksiyona karşı indirekt seleksiyon etkinliği(2006) Ali ERKUL; Süer YÜCE; Muzaffer TOSUN; Hatice EGESulu koşullar için buğday genotiplerini geliştirmede sulu koşullarda direkt seleksiyon ya da kuru koşullarda indirekt seleksiyon ile seçim yapılması hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu iki ıslah yaklaşımının nisbi etkinliği, sulu ve kuru koşullar arasındaki genetik korelasyona ve her bir çevredeki kalıtım derecelerine bağlıdır. Sulu ve kuru koşullardaki kalıtım dereceleri, bu iki çevre arasındaki genetik korelasyon ve direkt seleksiyona karşı bağıntılı tepki oranları buğdaydaki bazı agronomik ve kalite özellikler için hesaplanmıştır.Çalışmada sulu koşullardaki yetiştirilecek buğday için, tane verimi, başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, m2’de başak sayısı, protein oranı, sedimentasyon, düşme sayısı, kuru gluten ve gluten indeksi değerleri için sulu koşullarda direkt seleksiyon yapılması gerektiği saptanmıştır. Ayrıca, bitki boyu, başak boyu, başakta başakçık sayısı, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve başaklanma gün sayısı özellikleri için kuru koşullardaki indirekt seleksiyonun yeterli olabileceği sonucuna varılmıştır.Item Manisa' da (Yuntdağı) yetiştirilen üzüm çeşitlerinin ampelografik özelliklerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar(2006) Emrehan KÜEY; harun çobanÖzet Bu çalışmada, Manisa ili Yuntdağı bölgesinde yetiştiriciliği yapılmakta olan, Deve gözü, Sık sarı, Siyah üzüm, Beyaz üzüm, Ak üzüm, Gelin üzümü, Kara erik, Sivri kara, Yediveren ve Ballı üzüm çeşitlerinin uluslar arası normlara göre ampelografik özellikleri belirlenmiştir.Item Çayır-meralarda organik tarım uygulamaları ve yararları(2006) Röck Baerbel OKUYUCU; Ferit OKUYUCUÜlkemizde organik tarım ve sorunlarının çözümü esas olarak incir, üzüm, fındık, kayısı vb. gibi kurutulmuş ürünlerle sebze ürünlerinde uygulanmaktadır. Bitkisel üretimin aynlmaz bir parçası olan hayvansal üretim ve çayır-mera yem bitkileri üzerindeki çalışmaların çeşitli nedenlerle ihmal edildiği gözlenmektedir.Item Yapraktan potasyum (K) uygulamalarının Sultani çekirdeksiz (Vitis vinifera L.) üzüm çeşidinde üzüm verimi ve yaprakların N, P, K içerikleri üzerine etkisi(2008) harun çoban; Hakan ÇAKICI; Hüseyin YENERBu çalışmanın amacı, farklı K’lu gübrelerin ve dozlarının bağlarda verim ve yaprakların N, P, K içeriklerine etkisini belirlemektir. Araştırma Manisa ili, Alaşehir ilçesinde Sultani üzüm çeşidinde 2 yıl süreyle gerçekleştirilmiştir. K uygulamaları (O: Kontrol, 1: %1 KNO3, 2: %2 KNO3, 3: %2 KNO3 + %1 NH4H2PO4, %1 KH2PO4) yapraktan meyve tutumundan sonra 15 gün arayla 3 kez yapılmıştır. Uygulamalar her iki yılda yaş üzüm verimini arttırmıştır. Bu artışlar istatistiki açıdan % 5 düzeyinde önemli bulunmuştur. En yüksek artışa, kontrole göre %13 ile %2 KNO3 uygulaması yapılan parsellerde ulaşılmıştır. Ayrıca yaprak örneklerinin K ve P içeriklerinde de istatistikî bakımdan önemli artışlar tespit edilmiştir. En yüksek K içeriğine %2 KNO3, en yüksek P içeriğine ise % 2 KNO3 +% 1 NH4H2PO4+%1 KH2PO4 uygulamaları ile ulaşılmıştır.Item Kimi lüpen türlerin (Lupinus L. species) içerik meddeleri, yem değeri ve hayvan beslemede kullanılma olanakları(2008) Ferit OKUYUCU; Barbel Rock OKUYUCUÖnceleri bahçelerde süs bitkisi ve toprak ıslahında faydalanılan lüpen türleri, yoğun ıslah çalışmaları sonucu alkoloid oranı düşük çeşit ve varyeteler elde edildikten sonra, insan ve hayvan beslenmesinde de kullanılmaya başlanmıştır. İçerik maddelerinin arzulanan düzeyde olması, genleriyle henüz oynanmamış olması, kullanımındaki diğer bir tercih sebebini oluşturmaktadır. İleriki yıllarda, lüpenlerin hayvan beslemede kullanım olanaklarının artacağı tahmin edilmektedir.Item The effect of fungicide application on pollen structure in tomato (Lycopersicon esculentum Mill.) plant(2009) ILKAY OZTÜRK ÇALI; Feyza CandanThe aim of the study was to investigate effect of Agri Fos 400 (400 g/ L Mono and di-potassium phosphanate) which is a fungicide widely used on tomatoes grown in greenhouse on pollen structure of tomato (Lycopersicon esculentum Mill.). The fungicide was applied to tomatoes at recommended dosage (400 mL/ 100 L tap water) by the manufacturing company. Measurements of pollen width-length, pore-crevice width-length and exine-intine layer thicknesses were made using a micrometric ocular. A reduction was observed in the values of fungicide group except for intine layer thickness when compared to the control. On the other hand, the fungicide caused changes on the surface layer of pollen. Papillae seen on the surface layer of pollen was damaged in the fungicide group.Item Adaptability of some new maize(Zea mays L.) cultivars for silage production as main crop in mediterranean environment(2010) TAMER KUSAKSIZThis research was carried out to determine the adaptability cultivars for silage production as main crop. The experiment was conducted at Alasehir county of Manisa province in western Turkey in 2006 and 2007. The varieties tested are Varenne, C-955, AG-92150, AG-92149, DKC-6022, MF-714, Tietar, AG-92148, Mitic, DKC-6610, DKC- 6842, Ada-523, Goldavid, Doge and Vero. Significant differences were detected among the varieties for plant height, number of green leaves per plant, stem diameter, dry matter content(%), dry matter yield and herbage yield traits. Average plant height of maize genotypes varied between 173.6 and 238.3 cm; number of green leaves per plant between 10.8 and 14.1; stem diameter between 2.0 and 2.5 cm; dry matter (%) between 34.28 and 53.70; dry matter yield between 20.95 and 38.54 t $ha^ {-1}$; herbage yield between 39.02 t $ha^ {-1}$ and 82.45 t $ha^ {-1}$. We concluded that C-955, Goldavid, Mitic and AG-92150 cultivars were superior than other cultivars for herbage and dry matter yield traits, respectively.Item A study on the determination of genotypic variation for seed yield and its utilization through selection in durum wheat (Triticum durum Desf.) mutant populations(2010) TAMER KUSAKSIZ; Şahin DEREThe effect of gamma irradiation on three spring durum wheat cultivars namely Salihli-92, Ege-88 and Gediz-75 were studied. Various doses of gamma irradiation i.e (0-150-300 Gy) were applied to dry seed. The mutated populations were grown at two locations (Bornova and Alasehir) in the 2003-2004 and 2004-2005 growing seasons. A total of 100 single plants were selected from each mutant and control populations in the 2003-2004 growing season. Twenty five percent selection pressure was applied. The progeny rows of the selected mutant plants were grown at two locations in the 2004-2005 growing season. A second stage selection was applied in each progeny population and selected mutant lines were advanced to the micro yield testing. Genetic advance at each stage of selection was estimated for single plant yield, and expected progeny means for plot yield was estimated. In certain mutant populations, heritability and phenotypic standard deviation values, genetic gains were higher than those of control population. The progeny means of the certain mutant populations were also higher when compared to control population.Item Determination of sweetpotato [Ipomoea batatas (l.) lam.] genotypes suitable to the Aegean Region of Turkey(2011) Zihin YILDIRIM; ÖZLEM TOKUŞOĞLU; Gülsüm ÖZTÜRKA total of ten sweetpotato genotypes were grown in a field trial in 2003 and 2004 and certain agronomical and quality characteristics were determined. Local variety Hatay Kirmizi (Hatay Red) was selected as suitable to the Aegean Region for storage root number (7.7) and storage root yield (8.1 tons /ha ) as well as acceptable quality characteristics: dry matter content: 41.8 %; sugar content: 2229.3 mg /kg; ßeta carotene 7.03 mg/100 g; vitamin A: 11716.3 IU; vitamin C: 38.6 Mg /100 g. Another introduced variety Regal was also selected for yield (6.6 ton /ha) and starch content (31.1 g/100 g), ßeta carotene (7.04 mg /100 g) and vitamin A (11745 IU) for the Aegean Region.Item Organik salata-marul yetiştiriciliğinde Agryl örtü ve bazı gübrelerin verim, kalite, yaprak besin madde içeriği ve toprak verimliliği özelliklerine etkileri(2011) Huseyin Husnu Kayikcioglu; Dilek ANAÇ; Golgen Bahar Oztekin; Hale DUYAR; Yüksel Tüzel; Özlem Gürbüz KILIÇ; DURSUN ESIYOKBu çalışma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’ne ait organik tarım arazisinde ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde yürütülmüştür. İki farklı yetiştirme sisteminde yapılan 3 farklı organik gübre uygulamasının marul (cv. Yedikule) ile kıvırcık yapraklı salata (cv. Arapsaçı) çeşitlerinde verim, kalite, bitki gelişimi ve toprak verimliliği üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Deneme 2 yetiştirme sistemi [agryl örtü altında (A+) ve açıkta yetiştirme (A-)] 3 gübre uygulaması [Biofarm (B), Biofarm + Humik Asit (BHa) ve Biofarm + Leonardit (BL)] olarak 6 grupta, iki ayrı yıl ve yetiştirme döneminde (2005-ilkbahar ve 2006-sonbahar) faktöriyel düzende yürütülmüştür. Her iki deneme yılında da toplam verim değeri ile ortalama bitki ağırlığı agryl örtü kullanımı ile artmış; kullanılan organik gübreler içerisinde 1. yıl BHa, 2. yıl B uygulaması en yüksek verimi vermiştir. Agryl örtü kullanımının kalite özellikleri üzerine etkisi özellikle bitki boyunda olmuştur. Organik salata ve marullardaki nitrat içeriği sınır değerlerden çok daha düşük bulunmuştur. Agryl örtü ve gübre uygulamalarının yapraklardaki besin element içeriğine önemli bir etkisi olmamıştır. Denemeye alınan gübre uygulamalarının ilk yıl toprağın mikrobiyal biyomas-C’nunu ve organik madde içeriğini arttırdığı saptanmıştır. Sonuç olarak; agryl örtünün verimi artırması, organik gübrelerin ise verim, kalite ve toprak verimliliği üzerine olumlu etkisi nedeniyle organik salata ve marul yetiştiriciliğinde kullanılabileceği ortaya konmuştur.Item Investigation of the reduction of mouldboard ploughshare wear through hot stamping and hardfacing processes(2011) AYSEL YAZICIBu çalışmada, pulluk uç demirinin abrazive aşınması üzerine sıcak presleme işleminin ve örtülü elektrotla metal ark kaynağı (SMAW) ve gaz altı metal ark kaynağı (GMAW) gibi farklı yüzey serteştirme tekniklerinin etkisi tarla koşullarında incelenmiştir. Aşınma kayıpları toprak işleme öncesi ve sonrasında ağırlık ve boyut değişimlerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi suretiyle belirlenmiştir. Aşınma kayıplarının sıcak presleme ve dolgu kaynağı yöntemiyle yüzey sertleştirme yapılmış pulluk uç demirlerinde, geleneksel ısıl işlem yapılmış numunelere göre tarla koşullarında önemli düzeyde daha az olduğu saptanmıştır. Geleneksel ısıl işlem + örtülü elektrotla metal ark kaynağı yüzey sertleştirme işlemi geleneksel ısıl işlem görmüş numunelere göre ağırlık aşınma kayıplarını % 46.31, boyut kayıplarını ise % 86.77 oranında azaltmıştır. Bu değerler geleneksel ısıl işlem + gaz altı metal ark kaynağı yüzey sertleştirme işlemi için sırasıyla % 36.90 ve % 88.17 olarak gerçekleşmiştir. Aşınma kayıpları bakımından örtülü elektrotla metal ark kaynağı ve gaz altı metal ark kaynağı işlemleri arasındaki farklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur. Sıcak presleme + ısıl işlem görmüş pulluk uç demirleri geleneksel ısıl işlem görmüş numunelere göre ağırlık aşınma kayıplarını % 19.03, boyut kayıplarını ise % 13.82 oranında azaltmıştır. Tüm sonuçlar dikkate alındığında, pulluk uç demirlerinde meydana gelen aşınma kayıplarının azaltılması bakımından sıcak presleme, örtülü elektrotla metal ark kaynağı ve gaz altı metal ark kaynağı yöntemleri ile yüzey sertleştirme işlemleri etkili bir çözüm olarak önerilebilir.Item Yapay Sinir Ağlarının tarımsal alanda kullanımı(2011) Yakut GEVREKÇİ; Yavuz Akbas; Meltem Sesli; E.Dilşat YEĞENOĞLUYapay Sinir Ağları (YSA), biyolojik olarak insan beyninin yaptığı temel işlemleri yazılımlarla gerçekleştiren modellerden oluşmaktadır. Yapay sinir ağlarının en büyük avantajı, az sayıda bilgi ile geleceğe yönelik doğru tahminleme yapılabilmektedir. Bu nedenle tercih edilen bir yöntemdir. Gelişen bilgisayar teknolojisi ile birlikte YSA, biyoloji, genetik, informatik, ekonomi, mühendislik, ziraat gibi birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada önce yapay sinir ağları hakkında genel bilgiler verilmiş daha sonra tarımsal alanda kullanımı ilgili yapılan çalışmalar özetlenmiştir.