Browsing by Author "GUL GUMUSER"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Unexpected Metastatic Localization of Prostate Cancer\rDetermined by Ga-68 PSMA PET/CT: Choroid(2022) GÖZDE MÜTEVELİZADE; Ceren sezgin; GUL GUMUSER; Elvan SAYITProstate-specific membrane antigen (PSMA) is a transmembrane protein with overexpression in most prostate cancer cells. Gallium-\r68-PSMA (68Ga-PSMA) positron emission tomography/computed tomography (PET/CT) imaging is a game changer within the management\rof prostate cancer. The prognosis of prostate cancer is principally determined by the metastatic condition. The presence and localization of\rmetastasis have an effect on the selection of treatment protocol. We present the case of a prostate cancer patient with choroid metastasis demonstrated\rat 68Ga-PSMA PET/CT. In our case, we presented an example of an uncommon metastatic site such as choroid. Advances in imaging techniques\rsuch as 68Ga-PSMA PET/CT have led to more detection of rare metastatic sites in prostate cancer patients.Item Östrojenle İlgili Reseptör A Ters Agonisti Xct-790'Nın [99mtc] İle Radyoişaretlenmesi Ve Kastrasyona Dirençli Prostat Kanseri Tedavisindeki Biyoetkinliğinin İn Vitro Yöntemlerle Tespiti(2023) GUL GUMUSER; Emre Uygur; Ugur Avcibasi; Ceren sezgin; yasemin parlakBu proje, kastrasyona dirençli prostat kanseri (KDPCa) tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilen, östrojenle ilişkili reseptör ?'nın ters agonisti XCT-790 molekülünün, 99mTc ile radyoişaretlenmesi ve biyoetkinliğinin in vitro olarak değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Çalışma sürecinde, XCT-790 molekülünün 99mTc ile radyoişaretlenmesi üzerine yoğunlaşılmış ve bu süreç optimizasyon çalışmalarıyla desteklenmiştir. Elde edilen radyokimyasal verimlilik oranı %97,75±2,22 olarak tespit edilmiş ve HPLRC analizi ile doğrulanmıştır. Molekülün yapısal analizleri, inaktif Renyum kullanılarak HPLC ve LC-MS analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Bu analizler, XCT-790 molekülünün 99mTc ile oktahedral bir yapı oluşturduğunu düşündürmekte ve [99mTc]Tc-XCT-790?ın hidrofilik özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Sitotoksisite çalışmalarında, XCT-790 bileşiğinin PC-3, RWPE-1 ve PC-3-PIP hücre hatları üzerinde farklı etkiler sergilediği görülmüştür. Özellikle, androjen reseptör negatif PC-3 hücre hattında 24 ve 48 saat sonrasında canlılık değerlerinde belirgin bir azalma gözlemlenmiştir. Projenin bir diğer önemli bölümünde, [99mTc]Tc-XCT-790 ve 99mTc'nin söz konusu hücre hatları üzerindeki tutulum oranları incelenmiştir. Burada, [99mTc]Tc-XCT-790'nin RWPE-1 hücrelerinde zamanla azalan bir tutulum gösterdiği, buna karşın PC-3 ve PC-3-PIP hücre hatlarında daha yüksek tutulum oranlarına ulaştığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, [99mTc]Tc-XCT-790'nin hücre hatlarına göre değişken tutulum oranlarına sahip olduğunu ve bu özelliğinin potansiyel terapötik ve tanısal uygulamalarda değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Sonuç olarak, [99mTc]Tc-XCT-790'nin, farklı hücre hatları üzerinde gösterdiği tutulum oranları ve sitotoksik etkiler, bu bileşiğin terapötik ve tanısal uygulamalarda kullanımı için daha detaylı preklinik çalışmaların yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma, [99mTc]Tc-XCT-790'nin kastrasyona dirençli prostat kanseri tedavisinde kullanılabilir bir radyofarmasötik olarak potansiyelini ortaya koymakta ve nükleer tıp ile radyofarmasötik geliştirme alanlarına önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Bu bulgular ışığında, daha geniş kapsamlı preklinik çalışmaların gerçekleştirilmesi önerilmektedir.Item Alisertib'in İyot-123 ile Radyoişaretlenme Potansiyelinin Araştırılması: Aurora A Kinaz İnhibitörünün Görüntülenme Potansiyelinin Değerlendirilmesi(2024) Emre Uygur; Ceren sezgin; Berna Yıldız Akdağ; TAYLAN ÖZBEY; yasemin parlak; Kadriye Buşra KARATAY; GUL GUMUSER; Fazilet Zumrut Biber MuftulerAlisertib (ALS), Aurora kinaz inhibitörleri arasında yer alarak, kanser tedavisinde büyük potansiyel taşımaktdır. Aurora kinazın aşırı ekspresyonu, kromozomal instabilite ve hücre transformasyonuna yol açabilir ve bu, tümör oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Araştırmalar, özellikle prostat kanseri, kolorektal kanser ve T hücreli lenfomalar gibi çeşitli kanser türlerinde Aurora Kinaz A (AURK-A) ekspresyonunun arttığını göstermektedir. AURK-A ekspresyonunun görüntülenmesi üzerine literatürde kapsamlı çalışmalar bulunmaktadır. Bu araştırma, AURK-A ekspresyonunun İyot-123 [123I] kullanılarak görüntülenmesine yönelik bir ön çalışmadır. Çalışma kapsamında, Alisertib (ALS) bileşiği İyot-123 [123I] (yarı ömrü: 13,2 saat, γ: 159 keV) ile iodojen yöntemi kullanılarak radyoişaretlenmiştir. Elde edilen [123I]I-ALS kompleksinin kalite kontrol süreçleri, İnce Tabaka Radyo Kromatografı (TLRC) tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, inaktif iyot formu olan KI ile yapılan işaretleme sonrası, KI-ALS kompleksinin moleküler yapısı Yüksek Performans Sıvı Kromatografi (HPLC) ve Proton Nükleer Manyetik Rezonans (1H-NMR) teknikleriyle analiz edilmiştir. Yapılan radyokimyasal verim analizleri, [123I]I-ALS'nin %95,1 ± 0,98 (n=3) oranında başarılı bir şekilde radyoişaretlendiğini ve 24 saat sonrasında bile stabilitesinin %90 üzerinde kaldığını belirtmektedir. HPLC sonuçları, KI-ALS kompleksinin ALS bileşiğinden farklı bir alıkonma zamanına (Rt: 2,21 dk.) sahip olduğunu ortaya koymaktadır. NMR verileri ise, [123I]I atomunun ALS molekülündeki aromatik benzen halkasına orto veya para pozisyonunda bağlandığını işaret etmektedir. Bu bağlantının doğruluğunun belirlenmesi için 13C-NMR, LC/MS-QToF ve X-ışını kristalografisi tekniklerinin kullanılması önerilmektedir. Sonuç olarak, bu ön çalışma, AURK-A ekspresyonunun detaylı görüntülenmesi hakkında temel bir bilgi sunmakla birlikte, konunun derinlemesine anlaşılması için daha kapsamlı in vitro ve in vivo preklinik çalışmalarla desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir.Item Volümetrik 68Ga-PSMA PET/BT Parametreleri, Klinik ve Histopatolojik Özelliklerin Kapsamlı Bir Analizi: Prediktif Rolün Değerlendirilmesi(2024) GÖZDE MÜTEVELİZADE; yasemin parlak; Ceren sezgin; GUL GUMUSER; Elvan SAYITAmaç: Bu çalışmanın amacı yeni tanı konmuş prostat kanseri (PKa) hastalarında volümetrik 68Ga-prostat-spesifik membran antijeni (PSMA) pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) parametreleri, Gleason skoru (GS), prostat-spesifik antijeni (PSA) düzeyleri, histopatolojik veriler ve metastatik durum arasındaki ilişkileri ve prediktif faktörleri değerlendirmektir. Yöntem: 68Ga-PSMA PET/BT taramaları yapılmış toplam 78 yeni tanı PKa hastası çalışmaya dahil edildi. Klinik parametreler, histopatolojik veriler ve metastatik durum belgelendi ve prostat bezindeki primer tümörden elde edilen volümetrik parametreler ölçüldü. Elde edilen tüm veriler istatistiksel olarak karşılaştırıldı.Bulgular: GS ve primer prostat tümöründen elde edilen maksimum standardize tutulum değeri (SUVmaks), serum PSA düzeyleri ile anlamlı olarak ilişkiliydi (p<0,05). PSA düzeyleri ve SUVmaks değerleri lenf nodu metastazı olan hastalarda olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksekti. GS metastatik hastalarda anlamlı olarak yüksek bulundu. Primer lezyonun PSMA-tümör volümü (PSMA-TV) ve total lezyon-PSMA değerlerinin PSA değeri, GS ve bölgesel lenf nodu metastazları ile anlamlı ilişkisi vardı. Metastatik ve lokalize hastalığı olan hastalarda yapılan alıcı işletim karakteristik analizi, SUVmaks için kesim değerini 10,85 olarak belirlemiştir. Lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre, PSMA-TV progresyon için prediktif bir faktör olarak bulunmuştur. Sonuç: 68Ga-PSMA PET/BT, klinik ve histopatolojik verilerle üstün uyumluluğu nedeniyle PKa evrelemesinde ilk olarak düşünülmesi gereken çok değerli bir görüntüleme yöntemi olmaya devam etmektedir. 68Ga-PSMA PET/BT’nin klinik yeri ve önemi, sadece tanısal doğruluğu ile sınırlı değildir. 68Ga-PSMA PET/BT’den elde edilen primer prostat lezyonunun PSMA-TV değeri tedavi başarısını öngörebilecek potansiyel bir gösterge olarak önem taşımaktadır. Bu bilgi, hasta tedavisini kişiselleştirmek, prognostik doğruluğu artırmak ve klinik sonuçları tahmin etmek için değerlidir.