Browsing by Author "Hulya Turkmen"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Ailesel Akdeniz ateşi hastalarında romatizmal hastalıkların sıklığı(2023) Zahide Ekici Tekin; Hulya Turkmen; gulcin otar yener; SELCUK YUKSELAmaç: Ailesel Akdeniz ateşine (FMF) neden olan Mediterranean FeVer (MEFV) genindeki mutasyonlarbaşka spesifik romatizmal hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu çalışmanın amacı pediatrikFMF hastalarında diğer romatizmal hastalıkların sıklığını belirlemek, eşlik eden romatizmal hastalığı olan veolmayanlar arasında klinik ve genetik farklılık olup olmadığını değerlendirmek ve verileri önceki çalışmalarlakarşılaştırmaktır.Gereç ve yöntem: Çocuk romatoloji bölümünde takip edilen FMF hastalarının dosyaları retrospektif olarakincelendi. Dosyalardan demografik veriler, MEFV mutasyonları, tedavi, hastalık şiddet skorları ve eşlik edenromatizmal hastalıkları kaydedildi.Bulgular: 303 FMF hastası (154 kadın/149 erkek) vardı. Ortalama tanı yaşı 7,04±3,9 idi. Ortalama hastalıksüresi 5,33±3,13 yıldı. Kohortta 41 FMF hastasına (%13,5) başka bir romatizma hastalığı teşhisi kondu. 22juvenil idiyopatik artrit (%53,6), yedi vaskülit (%17), altı periyodik ateş aftöz stomatit ve adenit sendromu(%14,6), üç Behçet hastalığı (%7,3), iki akut romatizmal ateş (%4,8) ve bir sistemik lupus eritematozus (%2,4)olgusu vardı. Bu 41 FMF hastasının 32'sinde (%78) M694V mutasyonu vardı (11’i homozigot, 21’i heterozigot).Hastalık şiddet skorları Pras ve ISSF skorları romatizmal hastalığı olan FMF hastalarında daha yüksekti(sırasıyla p=0.002 ve p<0.001).Sonuç: FMF hastalarında diğer romatolojik hastalıklar da değerlendirilmelidir. Eşlik eden diğer romatizmalhastalıklarda ise M694V mutasyonu ve hastalık şiddet skorları önemli faktörlerdir.Item Lösemi Ön Tanılı Yerli Sıtma Olgusu(2023) Ahmet Ozbilgin; HÜSEYIN GÜLEN; AYŞEN TÜREDİ YILDIRIM; ibrahim çavuş; Hulya TurkmenSıtma, enfekte Anopheles cinsi dişi sivrisinekler ile bulaşan paraziter bir hastalıktır. İnsanları enfekte eden beş Plasmodium türü bulunmaktadır. Bu türlerden özellikle P.falciparum ve P.vivax insan sağlığı için büyük tehdit oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 2014 yılı raporunda Türkiye’nin de dahil olduğu 16 ülkede yerli vaka görülmediği bildirilmiştir. Göç, seyahat ve yurt dışında çalışma nedeniyle yurt dışı kaynaklı sıtma vakaları import vaka olarak bildirilmektedir. Bu raporda, lösemi ön tanısı ile takip edilen importe olmayan bir sıtma olgusu sunulmuştur. İki haftadan beri devam eden ateş yüksekliği, baş ağrısı, üşüme-titreme, bulantı-kusma ve ishal şikayetleriyle bir sağlık kuruluşuna başvuran 14 yaşındaki kız hasta kan sayımında pansitopeni saptanması üzerine lösemi ön tanısı ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hafsa Sultan Hastanesi, Çocuk Hematoloji Bilim Dalına yönlendirilmiştir. Alınan detaylı anamnezde hastanın herhangi bir yurt dışı seyahat öyküsü bulunmadığı, ülke içindeyse Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde çalıştığı sırada soğuk algınlığı benzeri yakınmalar ile başvurduğu sağlık kuruluşlarında parasetamol, amoksisilin ve metaklopramid gibi ilaçlar kullandığı öğrenilmiştir. Pansitopeni etiyolojisine yönelik kemik iliği aspirasyonu da yapılan hastanın hem kemik iliği hem de periferik kan yaymalarında Plasmodium spp.’den şüphelenilerek tıbbi parazitoloji anabilim dalı laboratuvarında Giemsa boyalı kan yayması, hızlı tanı kiti ve Plasmodium spp. açısından kantitatif gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu [real-time quantative polymerase chain reaction (qRt-PCR)] analizleri yapılmıştır. Giemsa ile boyalı yayma preparatlarında bol miktarda P.vivax eritrositer formlarına ve gametositlerine rastlanılmış, hızlı tanı kiti ve qRt-PCR analizi ile tür tayini yapıldığında etkenin P.vivax olduğu saptanmıştır. Hastanın tedavisi için airalam (artemeter + lumefantrin) 2 x 4 tablet üç gün, primakin ise bir hafta sonra temin edilmiş ve 14 gün 1 x 2 tablet (1 x 15 mg) dozlarında verilerek hasta komplikasyonsuz bir şekilde taburcu edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana sıtma ile mücadele aralıksız olarak devam etmektedir. Ülkenin subtropikal bölgede yer alması, sıtma etkenini taşıyan Anopheles cinsi sivrisineklerin bulunması, göç yollarında bir kavşak olması, seyahatlerin yaygınlaşması, ülkeden yurt dışına çalışmaya giden çok sayıda insan olması ve en önemlisi iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklıkların artması nedeniyle başta sıtma olmak üzere tropikal hastalıklar büyük önem kazanmıştır. Bu nedenle sıtmanın ülke için önemini vurgulamak, ayrıca klinisyen ile laboratuvarların sıtma hastalığını ve Türkiye’de yerli sıtma bulaşının olabileceğinin farkındalığını arttırmak için bu olgu sunumunun önemli olduğu düşünülmüştür.Item Kuzu Postuna Bürünmüş Kurt Leishmania tropica: İki Pediyatrik Viseral Olgusu(2024) HÜSEYIN GÜLEN; AYŞEN TÜREDİ YILDIRIM; ibrahim çavuş; Hulya Turkmen; Ezgi Ozguven Orcan; Ahmet OzbilginLayşmanyazis, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 99 ülkede endemik olan zoonotik/ antroponotik bir paraziter hastalıktır. Layşmanyazise yaklaşık 12 milyon insanın yakalanmış olduğu ve 350 milyon insanın da risk altında yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu rakamlara her yıl iki milyon yeni olgu eklendiği, 1.5 milyonunun zoonotik/antroponotik kutanöz layşmanyazis, 500000’inin ise viseral layşmanyazis olgusu olduğu bildirilmektedir. Her 20 saniyede bir kişinin kutanöz layşmanyazise yakalandığı ve viseral layşmanyazisin 60000 kişinin ölümüne neden olduğu belirtilmektedir. Bu raporda iki çocuk hastada belirlenen viseral Leishmania olgusu sunulmuştur. Çalışmada, yenidoğan döneminden itibaren ağır glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G-6PD) eksikliği tanısıyla Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Hematoloji Bilim Dalında takip edilen sekiz aylık erkek hastaya yüksek ateş ve hepatosplenomegali nedeniyle ve dokuz aylık kız hastaya da iki haftadır devam eden yüksek ateş ve bisitopeni nedeniyle hastalık etiyolojisini saptamak amacıyla yapılan kemik iliği aspirasyon biyopsi örnekleri yayma yapılarak Giemsa ile boyanmış ve NNN besiyerine ekimleri yapılmıştır. Kan alınarak serumundan rk39 hızlı tanı kiti ve Leishmania IFAT testleri çalışılmıştır. Ayrıca kemik iliği aspirasyon biyopsisi örnekleri kullanılarak Leishmania spp. açısından kantitatif revers transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu [quantitative reverse transcriptase polymerase chain reaction (RT-qPCR)] analiziyle tür tayinleri yapılmıştır. Her iki olgunun da yayma preparatlarında Leishmania spp. amastigotlarına rastlanılmış, NNN besiyerinde Leishmania spp. promastigotları üremiş, rk39 hızlı tanı kiti zayıf pozitif bulunmuş, Leishmania IFAT 1/1024 sulandırma pozitif ve RT-qPCR analiziyle etkenin Leishmania tropica olduğu saptanmıştır. Bu iki olgu, göçle Türkiye’nin birçok bölgesinde yeni odaklar oluşturan ve ülkemizde kutanöz layşmanyazisin yaygın etkeni olan L.tropica türünün viseralize olabilen izolatlarının yayılım göstermesiyle zamanında tedavi edilmediğinde ölümcül seyreden viseral layşmanyazis olgularının artabileceği ve bu konunun önemli bir halk sağlığı sorunu yaratabileceğini düşündürmektedir.