Browsing by Author "ISMET AYDOGDU"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item İmmün Kompetan Erişkin Hastada CMV Enfeksiyonu ile İlişkili Evans Sendromu(2022) Özge Kama Başcı; Kutay Kırdök; AYŞE KAYA; mine miskioğlu; Çiğdem Banu Çetin; ISMET AYDOGDUSitomegalovirüs ( immün yetmezlikli olgularda ciddi organ bozukluğuyla seyrederek ölümcül bulgulara yol açabilen bir viral ajandır Sağlıklı erişkinde ise çoğunlukla asemptomatik veya kendini sınırlayan mononükleoz benzeri sendrom şeklinde seyreder İmmün kompetan erişkinde ciddi organ tutulumları çok nadirdir Evans sendromu ( immun trombositopeni veya nötropeniye eşlik eden immun hemolitik anemi ( sferositoz direkt Coombs testi pozitifliğiyle seyreden, nadir görülen bir sendromdur İlk tanımlandığında idiopatik olarak kabul edilirken günümüzde primer ve sekonder olarak sınıflandırılmaktadır Primerle ayrımında sistemik lupus eritematozus ( maligniteler enfeksiyonlar, toksinler dışlanmaktadır Bu çalışmada, immün kompetan erişkinde CMV ile ortaya çıkan Evans sendromu olgusu sunulmuşturItem A Real-Life Turkish Experience of Ruxolitinib in Polycythemia Vera(2023) Fevzi Altuntaş; Mustafa Merter; MEHMET ALI ERKURT; ISMET AYDOGDU; MURAT ALBAYRAK; Sibel Hacioglu; Mehmet Hilmi Doğu; ABDULKADIR BASTURK; Omer Ekinci; Fadime Ersoy Dursun; SİNAN DEMİRCİOĞLU; ANIL TOMBAK; Istemi SERIN; Gulsum Akgun Cagliyan; MERİH REİS ARAS; Burhan Turgut; METIN BAGCI; Serdal Korkmaz; MEHMET SİNAN DAL; Turgay UlasIntroduction: Ruxolitinib is a small -molecule inhibitor of the JAK1/2 pathway. This study aimed to reveal the results and side-effect profile of the use of ruxolitinib as a treatment option in polycythemia vera (PV). Methods: A total of 34 patients with PV from 18 different centers were included in the study. The evaluation of the response under treatment with ruxolitinib was determined as a reduction in spleen volume (splenomegaly size: ≥35%) by imaging and control of hematocrit levels (≤45%) compared to baseline. Results: While the number of patients in which a reduction in spleen volume and hematocrit control was achieved was 19 (55.9%) at 3 months of treatment, it was 21 (61.8%) at 6 months. Additionally, while the number of side effects was negatively correlated with the reduction in spleen volume (Spearman’s rho: -0.365, p=0.034), a decrease in the hematocrit level was positively correlated (Spearman’s rho: 0.75, p=0.029). Those without a reduction in spleen volume experienced more constipation (chi-square: 5.988, Fisher’s exact test: p=0.033). Conclusion: This study shed light on the use of ruxolitinib in PV and the importance of splenomegaly on studies planned with larger patient groups.Item Hodgkin lenfomalı hastada sıra dışı komplikasyon: bilateral auriküler hematom(2024) Mustafa ŞAHİN; Uğur Kamiloğlu; AYŞE KAYA; mine miskioğlu; Görkem Eskiizmir; ISMET AYDOGDUHodgkin lenfoma; malign hücrelerin, neoplastik olmayan inflamatuar hücrelerle heterojen bir şekilde karıştığı lenfoid neoplazmdır. Doksorubisin, Bleomisin, Vinblastin ve Dakarbazin (ABVD) kombinasyonu, Hodgkin lenfoma için en sık kullanılan kemoterapi rejimidir. Bu olgu sunumunda, ilk kez ABVD tedavisi uygulandıktan sonra bilateral auriküler hematom gelişen Hodgkin lenfomalı bir hastayı sunuyoruz. 27 yaşında kadın hasta, iki haftadır devam eden boyunda şişlik şikâyeti ile hematoloji polikliniğine başvurdu. Sol aksiller bölgeden yapılan eksizyonel biyopsi sonucunda patoloji raporu klasik Hodgkin lenfomanın mikst hücreli tip ile uyumlu olduğu saptandı. Hastaya ilk doz ABVD protokolü uygulandı. Kemoterapiden bir hafta sonra travma öyküsü olmayan hastanın iki taraflı kulak kepçelerinde şişlik ve renk değişikliği gözlendi. Hasta Kulak Burun Boğaz-Baş Boyun Cerrahisi bölümüne konsülte edildi. Kulak hematomunun iki taraflı drenajı hemen yapıldı. Ayrıca intravenöz siprofloksasin uygulandı. Kulak hematomu sonraki kemoterapi tedavilerinden sonra tekrar ortaya çıkmadı.Item Yüksek Doz Sitozin Arabinozid İlişkili Asemptomatik Bradikardi(2024) Mustafa ŞAHİN; BATUHAN OZBAS; AYŞE KAYA; mine miskioğlu; ozgur bayturan; ISMET AYDOGDUSitozin Arabinosid (Sitarabin), akut miyeloid lösemide (AML) yaygın olarak kullanılan ajanlardan biridir. Tedavi sırasında kardiyovasküler yan etkiler genellikle gözlenmez. Biz akut miyeloid lösemili bir hastada konsolidasyon tedavisi sırasında gelişen asemptomatik bradikardisi olan olguyu sunmayı amaçladık. 34 yaşındaki erkek hastaya Şubat ayında AML tanısı konuldu. İndüksiyon kemoterapisi sonrası konsolidasyon tedavisi için 2x1,5 gram/m² yüksek doz sitarabin tedavisine başlandı. Tedavinin 11. gününde (kemoterapi tedavisinin bitmesinden 6 gün sonra) nabzı 39 atım/dk'ya düştü. Yüksek doz sitozin arabinosid tedavisi başlandıktan sonraki 12. günde hastanın nabız sayısı 50/dk'nın üzerindeydi ve takip eden günlerde bradikardisi olmadı. Bradikardinin nedenlerinin diğer nedenleri dışlandı. Hastanın ejeksiyon fraksiyonunun %65 olduğu, sinüs bradikardisi olduğu ve kalp hızının ritmik olduğu saptandı. Literatürde akut miyeloid lösemili yedi hastada, akut lenfoblastik lösemili bir hastada, Hodgkin dışı lenfomalı bir hastada ve yüksek doz sitozin arabinozid ile ilişkili bradikardi bildiren Hodgkin lenfomalı bir hastada bradikardi saptanmıştır. Ayrıca akut miyeloid lösemili bir hastada düşük doz sitozin arabinosid ile bradikardi gelişti. Olgumuz literatürde sitarabin nedeniyle bradikardi gelişen 11. olgudur.Item Relaps / Refrakter T Hücreli Lenfomada Brentuximab Vedotin Monoterapisi- Gerçek Yaşam Verisi(2024) Tahir Darçın; Istemi SERIN; MEHMET CAN UGUR; Omer Ekinci; Ipek Yonal-Hindilerden; SEVAL AKPINAR; Tuba Hacibekiroglu; emine gültürk; MURAT ALBAYRAK; ISMET AYDOGDU; MEHMET SINAN DAL; Mehmet Hilmi Doğu; SİNEM NAMDAROGLU; Ali Doğan; Meliha Nalcaci; Burhan Turgut; Semih Başcı; Fevzi Altuntas; SİNAN DEMİRCİOĞLUAmaç: Brentuksimab vedotin (BV) ile tedavi edilen Relaps /Refrakter (R/R) THL’li hastaların gerçek yaşam verilerini sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma gözlemsel, çok merkezli, retrospektif bir çalışmadır. Ocak 2014’ten Temmuz 2020’ye kadar Türkiye’deki on üç merkezde yalnızca BV ile tedavi edilen tüm hastaların (n=17) verileri toplandı. Bulgular: Ortanca yaşı 53 olan 17 hastaya kurtarma kemoterapisi olarak BV verildi. Dokuz (%52,9) hastaya periferik T hücreli lenfoma, diğer türlü sınıflandırılamayan tanısı konurken, 8 (%47,1) hastaya anaplastik büyük T hücreli lenfoma tanısı konuldu. Kohortun ortanca takip süresi 20 aydı. Dokuz (%52,9) hastada tam yanıt, 5 (%29,5) hastada kısmi yanıt, 3 (%17,6) hastada ilerleyici hastalık görüldü. Güvenlik verileri BV bilinen profiliyle tutarlıydı, 2 pnömoni ve 4. dereceli 1 trombositopeniyi içeriyordu. Grubun medyan progresyonsuz sağkalımı 10 aydı. Siklus sayısının BV tedavisine yanıtın üzerinde etkili olduğu değişkenli analiz ile bulundu. Sonuç: R/R THL’leri olan hastalarda BV olumlu güvenlik profili ile tatmin edici antitümör aktivitesine sahip olduğu görülmektedir.