Browsing by Subject "Sanat"
Now showing 1 - 9 of 9
Results Per Page
Sort Options
Item Dramanın ilköğretimde kullanılabilirliğine yönelik sınıf öğretmeni adaylarının görüşleri: Demirci Eğitim Fakültesi örneği(2010) Ummuhan Ormanci; FATMA ŞAŞMAZ ÖRENBu çalışmada sınıf öğretmeni adaylarının, dramanın ilköğretim derslerinde kullanımına yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubu, Demirci Eğitim Fakültesinde öğrenim görmekte olan 58 sınıf öğretmeni adayından oluşmaktadır. Araştırma, açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu ve yarı yapılandırılmış mülakatların yer aldığı nitel bir çalışmadır. Çalışmadan elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, öğretmen adayları üniversitede aldıkları drama dersinin meslek hayatlarına katkıda bulunacağını ve eğlenceli bir ders olduğunu ifade etmişlerdir. Bunun yanında öğretmen adayları dramanın ilköğretim derslerinde kullanılabilir olduğu görüşündedirler. Dramanın ilköğretimde kullanılmasının öğrencilerin empati kurma, yaratıcı ve eleştirel düşünme, özgüven kazanma, sosyalleşme, iletişim kurma gibi kazanımlarını gerçekleştirebilmelerine katkı sağlayacağını ifade etmişlerdir. Bu sonuçlardan yola çıkarak, yüksek öğretimde öğretmen adaylarına uygulamalar yaptırılarak dramanın kullanımına yönelik bilgi ve becerilerinin artırılması önerilmiştir.Item Dionysos Kültü(2013) Berna ŞİRVANAdına ilk kez M.Ö. 13. yüzyıla ait bir tablette rastladığımız Dionysos, Tanrı Zeus ile ölümlü Semelenin oğludur. Birçok isimle anılan Dionysos, ilkbahar kutlamalarının, tiyatronun, bağcılığın ve şarabın tanrısı olarak tapınım görmüştür. Çoğunlukla Phrygia kökenli bir tanrı olduğu düşü- nülmektedir. Euripidesin tragedyalarında ve Homerosun destanlarında bu fikirden bahsedilmektedir. Doğa tanrısı olarak Dionysos verimliliği sembolize etmektedir. Temel özelliği, insanların şarap içmesi ve doğanın sırlarına ulaşmasını istemesidir. Dionysos festivalleri hem insan ile insan hem de insan ile doğa arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Tanrı adına ritüellerin gerçekleş- tirildiği Teos Dionysos Tapınağı, Yunan tarihinde onun adına inşa edilmiş en büyük tapınaktır.Item EMRE KÖYÜ CARULLAH BİN SÜLEYMAN CAMİİ KALEMİŞLERİ(2022) Ayşe Zehra Sayın; Ali Fuat BAYSAL; ARKIN ONGANManisa’nın Kula ilçesine bağlı Emre köyünde bulunan Cârullah bin Süleyman Cami, mimari özelliklerinin yanı sıra tezyinatı itibarıyla da başlı başına ayrı bir değere sahiptir. Anadolu’da benzer örnekleri bulunan duvar resimleri ile donatılmış olan cami, XIX. yüzyılın başlarında Şeyhzâde Abdurrahman Efendi tarafından tezyîn edilmiştir. Yanında bulunan hamam kalıntıları ve çeşmesiyle birlikte bir külliyenin parçası olan cami, süslemelerinin sıra dışı olması itibariyle ilgi odağıdır. Süsleme kitabesinde ismi zikredilen Şeyhzâde Abdurrahman Efendi tarafından cami yoğun şekilde tezyîn edilmesi yapının nadir örnekler arasında olmasını sağlar. Bu çalışma ile halk arasında “resimli cami” olarak da anılan Cârullah Bin Süleyman Camii’nin, süslemeleri analiz edilmiş, resim ile dinî mimarinin birbiri ile çelişmeden bir araya getirildiği incelemiştir. Ayrıca duvar resimlerinin sembolik ifadeler taşıma ihtimali göz önüne alınarak, betimlenen öğeler sembolizm açısından değerlendirilmiştir. Çalışmamızın birinci kısmında Cârullah Bin Süleyman Cami, bânîsi ve kalemkârı hakkında kısaca bilgi verilmekte, ikinci kısmında caminin tezyinatı incelenmekte, üçüncü kısımda ise tezyinatın sembolik ifadeleri üzerinde durulmaktadır. Son kısmında ise caminin tezyinatı hakkında değerlendirmeler yer almaktadır.Item Yumuşak Güç Kullanımında Hollywood Filmlerinin Rekreatif Karate Özelinde İncelenmesi(2023) FUAT GÖKDERE; Pınar Güzel GürbüzÇalışmanın amacı, Amerika Birleşik Devletleri’nin yumuşak gücü Hollywood filmlerini rekreatif etkinlik olarak karate-do sporunun tercih edilmesinde/edilmemesinde bir yumuşak güç unsuru olarak kullanıp kullanmadığının tespiti ve analizidir. Nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseninde tasarlanan bu araştırmada verilerin elde edilmesinde doküman incelemesi, verilerin analiz edilmesinde betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde yumuşak güç ve sinema arasındaki bağlantıyı temellendirmek amacıyla özellikle Hollywood yapımı, karate-do konulu filmler ve diziler analiz edilmiştir. Araştırmaya konu olan kitap ve makalelerde esas kaynaklara ulaşılmıştır. Rekreatif karate-do konulu Hollywood filmlerinin analiz edilmesiyle elde edilen verilere göre 1950 ve 1980 yılları arasında Japonya teknoloji başta olmak üzere birçok alanda ABD’yi geride bırakmıştır. Kung-fu sporu konulu filmlerin Hollywood tarafından yayınlandığı ve mücadele sporları özelinde rekreatif etkinlik olarak çalışılması gerektiği algısının bireyler üzerinde oluşmasında bu filmlerin planlı ve etkili bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. 1984 yılından itibaren giderek gelişen ve ABD için tehdit unsuru haline gelen Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilerlediği dönemlerde ise, ABD’nin yumuşak gücünün etkili kullanım alanı olan Hollywood filmlerinde Japon kültürünün bir sanatı olan karate-do konulu filmlerde kullanılan söylemler, müzikler, kıyafetler ve odyovizüel unsurlar aracılığıyla mücadele sporları özelinde rekreatif etkinlik olarak karate-do sporunun çalışılması gerektiği algısının izleyiciler üzerinde oluştuğu ve bu filmlerin planlı ve etkili bir şekilde kullanıldığı sonucuna varılmıştır.Item STEM YAKLAŞIMINDA YENİ BİR AÇILIM: STREAM(2023) Ayşenur KULOĞLU; Burhan Akpinar; Mehmet Nuri ÖĞÜT; ŞEYDA NUR HALİTOĞLUDerleme niteliğindeki bu çalışmanın amacı, STEM eğitimine, yeni bir bileşen olarak İngilizce okur-yazarlığı” anlamında “Reading” (R) öğesinin eklenmesini tartışmaktır. Belge tarama yönetime göre belirli ölçütlere göre seçilen dokümanlar üzerinden yapılan tartışmada, STEM’in tarihi arka planı, STEM bileşenlerinin işlevleri ve STEM bütünlüğüne yeni bileşen eklenmesi ihtiyacı irdelenmiştir. Bu irdelemelerden STEM eğitiminin, insan zihni ve doğanın bütünsel işleyişine uygun bir yaklaşım olduğu ve bu yaklaşımın sürekli evirilerek günümüze ulaştığı belirlenmiştir. STEM’in, sanat bileşeni eklenmesiyle STEAM’e dönüşmesi, bu evirilmenin sonucu olduğu ve ancak, sonuncusu olmadığı değerlendirilmiştir. Çünkü Bilgi Çağı ve Endüstri 4. 0. Gibi çağımızın dinamikleri, STEM’in de sürekli değişimini gerektirmektedir. Bu gerekliliğe bağlı olarak STEM’e İngilizce okur-yazarlığı” anlamında “Reading” (R) öğesinin eklenmesiyle, STREAM’e dönüşen bu yaklaşımın, eğitimde düşünme, kurgu, imgelem ve hayal kurma gibi bilim ve teknoloji ile ilgili yeni açılımlar sağlaması beklenebilir.Item Cimnastik Eğitiminde Akran Öğretimi Modeli(2023) Sinem Yürük; Mehmet AsmaBu araştırmanın amacı, temel spor branşlarından biri olan ve katılımcıların akran grupları ile birlikte çalışmalara dahil oldukları cimnastik eğitiminde akran öğretimi modelinin çocukların sosyal gelişimlerine ve cimnastiğe özgü hareketlerdeki gelişimlerine etkisini incelemektir. Araştırma öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desende yürütülmüştür. Araştırma Manisa ilinde bulunan Akhisargücü Spor Kulübünde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 7-9 yaş arası toplam 29 çocuk (deney= 15, kontrol= 14) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılar daha önce herhangi bir cimnastik deneyimine sahip değillerdir. Grupların oluşturulmasında, kontrol ve deney grublarının belirlenmesinde rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Sosyal becerileri değerlendirmek için, Akçamete ve Avcıoğlu (2005) tarafından geliştirilen Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği (SBDÖ), her katılımcının ilkokul öğretmeni tarafından puanlanmıştır. Hareket becerilerinde ise araştırmacılar tarafından hazırlanan gözlem formları kullanılmıştır. Ölçümler, 8 haftalık uygulama öncesinde ve sonrasında test tekrar test yöntemi ile alınmıştır. Deney ve kontrol grubu verilerinin karşılaştırılmasında Mann Whitney U testi, grupların ön test-son test fark karşılaştırmalarında ise Wilcoxon işaretli sıralar testi kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, sosyal beceriler açısından akran öğretimi modeli fark puanları istatistiksel olarak anlamlı bulunurken (p<.050), kontrol grubunun fark puanları istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>.050). Cimnastiğe özgü hareket gelişimi analiz sonuçlarına göre, her iki grupta da anlamlı fark bulunmuştur (p< .050). Sonuç olarak, cimnastik eğitiminde hem akran öğretimi modelinin hem de geleneksel yöntemin hareket gelişimini desteklediği görülmüştür. Ancak, cimnastik eğitiminde akran öğretimi modelinin geleneksel öğretime göre sosyal becerileri daha fazla geliştirdiği tespit edilmiştir.Item Osmanlı Arşiv Belgelerinde Bilecik Osman Gazi Camii’nin Planları ve Yanında Inşası Istenen Medresenin Projeleri(2024) RAMAZAN UYKURBu makalede, Hüdâvendigâr Vilâyeti Valisi adına M 13 Eylül 1899 (H. Cumâde’l-ûlâ 1317/ R. 1 Eylül 1315) tarihinde yazılan tahrirat ile Bilecik’te Osman Gazi Camii’nin yanında bir medrese inşası hususlarına dair arşiv belgeleri incelenmiştir. Arşivdeki evraklarda yeni medresenin yeri ve konumu için hazırlanan belgelerle birlikte Osman Gazi Camii’ne ait detaylı bilgilere de ulaşılmıştır. Cami avlusunun yanında medrese için uygun bir mahal seçilerek Keşifnâme tanzim edilmiş ve içinde Osman Gazi Camii’nin harimi ve avlu planları ile avluda bulunan medrese odalarının çizimleri yer almıştır. Cami avlusunun yanında da yapılacak yeni medresenin giriş cephesi ile planının projeleri bulunmaktadır. Ayrıca belgelerde medresenin inşaatına dair malzeme bilgileri, maliyet hesapları, devrinin inşa teknolojisi, mimari terimler, ölçüm ve ağırlık birimleri hakkında kayıtlara rastlanmıştır. Günümüze camiden geriye duvarların bir bölümü ile minaresi gelebilmiştir. Eskişehir Müze Müdürlüğünce kalıntılarda gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sonuçları belgelerle karşılaştırılmış ve tespitlerin arşiv planlarıyla uyumlu olduğu görülmüştür. Çalışmanın Osmanlı dönemi mimarlık tarihi bakımından önemli bir konunun aydınlanmasına katkı sağlayacağı ve sonraki çalışmalara temel teşkil edeceği düşünülmektedir.Item Balıkesir’de Karesioğlu Emir Bey Türbesi(2024) Sevil DERİN13. yüzyılda Anadolu’ya akın eden Türkmen boyları daha sonraları batıda, Bizans-Selçuklu sınır boylarında bağımsızlığını ilan eden birer uç beyliği halini almıştır. Karesioğulları Beyliği de bunlardan biridir ve Balıkesir, Çanakkale ve Edremit’in çevresini kapsayan bölgeye hakim olmuştur. Ancak beyliğin ömrü çok uzun sürmemiş, daha kuruluş aşamasındaki Osmanlılara tabi olmuş, hanedan üyeleri de uzun yıllar Osmanlılara hizmet etmiştir. Karesioğulları’ndan günümüze Karesi Bey’in 20. yüzyıl başında yıkılarak yeniden yapılan türbesi ve Bergama’da bir mescid minaresi dışında başka bir mimari eser ulaşamamıştır. Üstelik bunların Karesioğulları’na ait olduğu konusu da tartışmalıdır. Her ne kadar Osmanlı tabiiyetinde yapılmışsa da makaleye konu olan ve Karesioğlu ailesine mensubiyeti anlaşılan Emir Bey’in türbesini bu kapsamda ele almak konunun özgün değerini açığa çıkarmak açısından önemlidir. Tarihi kaynaklar, türbenin Karesioğlu Emir Bey’e ait olduğunu ve bir zaviye içinde yer aldığını göstermekte ancak bu kişinin kim olduğu ve ne zaman yaşadığını belirtmemektedir. Türbeden başka bir yapı ya da kalıntıya rastlanamadığı ve herhangi bir kaynakta anlatılmadığı için zaviyenin yapısı da belirsizdir. İleride türbenin bulunduğu alanda yapılacak kazı çalışmaları ve araştırmalar, zaviye hakkında net bilgilerin de ortaya çıkmasına imkân tanıyacaktır. Bu çalışmada zaviyeden geriye ayakta kalabilen tek yapı olan türbe tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda türbenin Türk-İslam mimarisinde onbirgen plan şemasına sahip tek türbe olduğu, örtüsünün hiç yapılmadığı dolayısıyla bir açık türbe şeklinde inşa edildiği anlaşılmıştır. Yapı bu mimari özellikleri sebebiyle Türk-İslam sanatı içinde özel bir yere sahip olabilecek niteliktedir.Item Howard Brenton’ın Lawrence After Arabia Oyununda Türk İmgesi Üzerine Post-Truth Bir Okuma(2024) Ahmet Gökhan BiçerTürklerin tarihi oldukça eskidir. Siyasette yalanın tarihi de. Öyle ki Türk adına değinmeden tarih yazmak ne denli olanaksızsa, yalanlardan ve entrikalardan söz etmeden siyaset tarihi yazmak da o denli olanaksızdır. Türkler, tarihin kavşak noktalarında yer alan baskın bir özne olarak görüldükleri için Batı tarafından on birinci yüzyıldan bu yana genellikle düşman ve öteki olarak nitelenmiştir. Bu bağlamda tarih boyunca değişmeyen gerçek, hiç de olumlu olmayan basmakalıp bir Türk imajının Batı literatüründe büyük ölçüde işlenmiş olmasıdır. Değişen olgu ise sömürgeci güç oyunlarının bir parçası olan bu tek taraflı kurgusal imajın adının yirmi birinci yüzyılda yalan olarak değil de post-truth olarak güncellenmesidir. Britanyalı oyun yazarı Howard Brenton da söz konusu basmakalıp imgeyi çağdaş tiyatroda sahneye taşımayı sürdüren oyun yazarlarından biridir. Bu makale, Brenton'ın Lawrence After Arabia adlı eserindeki basmakalıp Türk imgesini emperyal Batı'nın post-truth söylemi olarak incelemektedir.