Toplum kökenli Pnömonisi olan erişkin hastalarda konvansiyonel ve multipleks PCR yöntemleriyle bakteriyel etiyolojinin araştırılması

Abstract

Toplum kökenli pnömoni (TKP), hayatı tehdit eden ciddi bir hastalık olup, gelişmiş tanı yöntemlerine rağmen olguların %50sinden fazlasında etiyolojik etken saptanamamaktadır. Etiyolojinin belirlenmesinde en sık kullanılan tanı yöntemleri kültür ve serolojik testlerdir. TKP olgularında erken ve doğru teda- vinin mortaliteyi azaltması nedeniyle hızlı ve güvenilir tanı yöntemlerine ihtiyaç vardır. Bu çalışmada, TKPli erişkin hastalarda konvansiyonel yöntemler ve multipleks polimeraz zincir reaksiyonu/reverse line blot hibridizasyon (M-PCR/RLBH) yöntemiyle bakteriyel etiyolojinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, Kasım 2008-Kasım 2010 tarihleri arasında hastanemize başvuran ve klinik olarak TKP tanısı alan 128 olgu (94ü erkek; yaş aralığı: 19-81 yıl, ortalama yaş: 58 yıl) dahil edilmiştir. Hastalardan alınan solunum yolu örnekleri (balgam ve/veya bronkoalveoler lavaj), M-PCR/RLBH (GenID®, Autoimmun Diagnostika GmbH, Almanya) yöntemiyle Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia pneumoniae ve Legionella pneumophilaya ait nükleik asit varlığı yönünden araştırılmıştır. Örneklerin eş zamanlı olarak, %5 koyun kanlı, çikolata, Haemophilus izolasyon, BCYE (buffered charcoal yeast extract)-selektif agar ve EMB besiyerlerinde kültürü yapılmıştır. Hastaların serum örneklerinde C.pneumoniae IgM ve IgG antikorları, mikroimmünofloresans yöntemiyle (Focus Diagnostic, ABD); L.pneumophila ve M.pneumoniaeya özgül IgM ve IgG antikorları ise indirekt immünofloresan antikor yöntemiyle (Euroimmun, Almanya) araştırılmıştır. Çalışmamızda, TKPli 128 hastanın 59 (%46.1)unda toplam 73 adet bakteriyolojik etken tanımlanmıştır. En sık saptanan mikroorganizma S.pneumoniae olmuş (n= 32, %25), bunu H.influenzae ve M.pneumoniae (n= 9, %7), gram-negatif basiller (n= 10, %7.8), M.catarrhalis (n= 6, %4.7),C.pneumoniae (n= 4, %3.2), L.pneumophila (n= 2, %1.6) ve Staphylococcus aureus (n= 1, %1.4) izlemiştir. Olguların 15 (%11.7)inde atipik etkenler saptanmış; 14 (%10.9) hastada çok etkenli karışık enfeksiyon varlığı izlenmiştir. M-PCR/RLBH yöntemiyle araştırılan mik-roorganizmalar (S.pneumoniae, H.influenzae, M.catarrhalis, C.pneumoniae, L.pneumophila ve M.pneumo-niae) olguların %41.4 (53/128) ünde saptanırken, konvansiyonel yöntemlerle bu etkenler %23.4(30/128) olguda tanımlanmış ve bu fark anlamlı bulunmuştur (p< 0.05). Sonuç olarak verilerimiz, M-PCR/RLBH yönteminin, TKP olgularında bakteriyel etiyolojinin belirlenmesinde konvansiyonel yöntemle-re katkı sağladığını göstermiş (saptama oranı %23.4ten %41.4e yükselmiştir); bölgemizde TKP olgula-rının başlangıç tedavisinin S.pneumoniae, M.pneumoniae ve H.influenzae yı kapsayacak şekilde olması gerektiğini vurgulamıştır.

Description

Citation