Küresel Rekabet Ortamının Bankacılık Sistemine Yansıması: Yabancı Sermayeli Bankalar Ve Türk Bankacılık Sektörü1
Abstract
Finansal sektörde son yüzyılda yaşanan değişimden etkilenen en önemli kurumlar bankalar olmuşlardır. Klasik fonksiyonlarının yanında ürün ve hizmet çeşitliliğini arttıran bankalar açısından rekabet unsuru günümüzde ayakta kalabilmek noktasında olmazsa olmaz bir unsurdur. Nitekim küresel düzeyde finans sektöründe yaşanan gelişmeler beraberinde uluslararası bankacılık faaliyetlerini arttırmış, yerli bankalar ulusal sermaye ile olduğu kadar uluslararası sermaye ile de rekabet etmek durumunda kalmıştır. Bazı kesimlerce bankacılık sektöründeki ağırlığının eleştirildiği, bazı kesimlerce ise ülke ekonomisine katkı sağlaması ve rekabeti arttırması gibi nedenlerle sektörde olması gerektiği öngörülen yabancı sermayeli bankaların ülkemizdeki gelişiminin incelenmesi çalışmadaBu kapsamda öncelikle uluslararası bankacılık faaliyetleri, gelişimi, yabancı sermayeli bankaların ulusal pazara girmesinin olumsuz ve olumlu etkileri ile birlikte yabancı sermayeli bankalarızn Türkiye'de Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet'in ilanıyla beraber, özellikle 1980 sonrası dönemde gelişimi incelenmiştir. Bununla birlikte özellikle önceki yıllarda kriz dönemlerinde ülkeden çıkan veya konjonktüre göre politikalarını ülke aleyhine değiştiren yabancı sermayeli bankaların 2008 küresel ekonomik krizindeki tutumlarının incelenmesi de çalışmanın diğer amaçlarından birisini taşımaktadır. Çalışmada yine yabancı sermayeli bankaların mevduat, kredi vb. bazı göstergeleri incelenerek sektördeki diğer sermaye gruplarıyla karşılaştırılmıştır. Sektördeki ağırlığının gittikçe yüksek olduğuna yönelik gerçekleştirilen eleştirilere rağmen sektördeki oranı yüzde 15 dolaylarında olan yabancı bankalar, 2001 krizinin aksine 2008 krizinden sonra sektörde varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bununla birlikte Türk bankacılık sektöründeki etkin bir düzenleme ve denetleme mekanizmasının varlığı, sektördeki yabancı sermayeli bankaların ülke veya sektör aleyhine olabilecek faaliyetlerin ortaya çıkmaması konusunda bir güvence olarak karşımıza çıkan önemli bir noktadır.