CENGİZ AYTMATOV'UN DİŞİ KURDUN RÜYALARI ROMANINDA ÇEVRE FELAKETİ
Abstract
Türk dünyasının en dikkate değer edebiyatçılarından olanCengiz Aytmatov, farklı niteliklerinin yanı sıra tabiata olan sevgisi veçevre duyarlılığı ile de tanınmaktadır. Roman ve hikayeleri dikkatli birgözle incelendiğinde eserlerinde yoğun çevreci eleştiriler yaptığıgörülür. O, ağırlıklı olarak tabiatın dengesinin korunmasını, hayvanhaklarının gözetilmesini istemektedir. Yakından incelediğimiz DişiKurdun Rüyaları'nda (1990) ise çevrecilik ve çevre felaketi meselelerigeniş çerçevede işlenmiştir. Aytmatov, bu romanda insanoğlununtabiattaki yıkıcı faaliyetlerini en büyük tehlike olaraknitelendirmektedir.Dişi Kurdun Rüyaları romanı üzerine yaptığımız inceleme vetahlil çalışmalarında "doğal" ile "yapay"ın çatışmasını gördük.Ormanlar ile antilop ve kurtlar bölgenin "doğal" unsurlarıdır. Budengeli sistemi bozan "yapay"lık ise silah ve makinelerdir. Oysahelikopter ve modern silahlar bulunmasa ormanlar av için topyekunyakılmayacak, antilop sürüsü bir katliamla kanlı biçimde yokedilmeyecektir.Hayvanların da insanlar gibi duyguları olduğunu dile getirenAytmatov, edebiyatçılar içinde hayvan zihni üzerinde çalışan ilkyazardır. O, eserlerinde hayvanları davranışları yönünden insanlarayaklaştırmak için zorlama araçlara başvurmaz. Bir kurdu, zihinselfaaliyetleriyle gerçek bir kurt olarak anlatmaya yönelir.Dişi Kurdun Rüyaları'nda Aytmatov, tabiatın tüm unsurlarlakoordineli çalışan sistemli yapısı bulunduğunu kanıtlamaya çalışmıştır.Yazar, hem insanın, hem de teknolojik gelişmelerin tabiatı harapetmesini titizlikle gözler önüne sermektedir. Bu sebeple Dişi KurdunRüyaları çevrecilik ve çevre felaketi meselesini "yaklaşan tehlike"olarak yansıtması bakımından dünya edebiyatında önemli kilometretaşlarından sayılabilir.