Preeklamptik Anne ve Bebeklerinde Asimetrik Dimetil Arjinin ve Oksidan/Antioksidan Düzeyi

No Thumbnail Available

Date

2023

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

Amaç: Preeklampsili gebelerde asimetrik dimetilarjinin (ADMA) düzeyinin sağlıklı gebelere göre anlamlı oranda yüksek olduğu, ADMA yüksekliğinin preeklampsinin klinik işaretlerinden daha önce geliştiği ve ADMA’nın preeklampsinin patogenezinde rol oynadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada, sağlıklı ve preeklamptik gebeler ve bebeklerinden alınan serum ADMA, nitrik oksit metaboliti total nitrit ve nitrat (NOx), arjinin ve total antioksidan kapasite (TAK) ve plasenta örneklerindeki düzeylerinin preeklampsi ile ilişkili olup olmadığı, bu belirteçlerle preklampsinin önceden tespit edilip edilemeyeceği ve bunun sonucunda anne ve bebekte gelişebilecek olası sorunların önlenip önlenemeyeceğinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Kadın Doğum Servisinde takip edilen 62 gebe ve bebeği çalışmaya alınarak preeklampsisi olan 31 gebe ve bebeği Grup I, hasta grubunu; preeklamptik olmayan 31 gebe ve bebeği ise Grup II, kontrol grubunu oluşturdu. Çalışmada değerlendirilmek üzere annelerden doğumdan önce, korddan doğum sırasında, bebeklerden doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde kan örnekleri ve her gebeden plasenta örneği alındı. Preeklampsi tanısı olan ve olmayan annelerin yaşı, kilosu, ilk gebelik durumu, gebelik süreleri, sistolik ve diastolik kan basıncı değerleri, bebeklerin ise doğum ağırlıkları, cinsiyetleri, tedavisi süresince gelişen problem ve komplikasyonları, klinik ve laboratuar özellikleri, prognozları, ADMA, arjinin, NOx ve TAK düzeyleri incelendi. Bulgular: İki grup karşılaştırıldığında prognozu etkileyebilecek antenatal faktörler açısından anlamlı fark yoktu. Preeklamptik anne grubunda ADMA düzeyinin anlamlı olarak yüksek (p<0.001), arjinin değerinin anlamlı olarak düşük olduğu (p=0.001), NOx düzeyi ve TAK arasında ise fark olmadığı saptandı. Kord kanı değerlendirildiğinde preeklamptik grupta ADMA düzeyinin anlamlı olarak yüksek (p=0.001), NOx değerinin anlamlı olarak düşük olduğu (p=0.017), arjinin düzeyleri ve total antioksidan kapasite arasında fark olmadığı saptandı. Preeklamptik grup plasentasında ADMA ve arjinin değerlerinin anlamlı olarak yüksek olduğu (p<0.001), total antioksidan kapasite düzeyinin düşük olduğu görüldü (p=0.004). NOx değerinin iki grup arasında farklı olmadığı saptandı. Bebek kanları karşılaştırıldığında anne, kord kanı ve plasenta örneklerinin aksine kontrol grubunda ADMA değerinin anlamlı yüksek olduğu (p=0.009), preeklamptik grupta arjininin anlamlı olarak yüksek olduğu (p=0.041), iki grup arasında NOx ve TAK açısından fark olmadığı saptandı. Sonuç: Bu çalışmada preeklamptik anne grubunda serum ADMA düzeyinin literatür ile uyumlu olarak arttığı saptandı. Çalışma literatürdeki preeklamptik hastalarda nitrik oksit sentezinin azaldığı tezini desteklememektedir. Yüksek risk altındaki kadınların erken dönemde belirlenmesinde ADMA yeni bir risk belirleyicisi olarak kullanılabilir.

Description

Citation