Sıtma Modelinde Cinnamaldehyde, Cannabidiol ve Eravacycline’in Etkinliğinin Araştırılması
No Thumbnail Available
Date
2023
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Abstract
Bu çalışmada, güçlü antimikrobiyal etkinliği gibi çeşitli biyolojik aktiviteleri gösterilmiş olan ‘cinnamaldehyde’ (CIN) ve ‘cannabidiol’ (CBD) ile yeni nesil tetrasiklin türevi olan ‘eravacycline’ (ERA)’in antimalaryal etkinliğinin in vivo sıtma modelinde araştırılması amaçlanmıştır. Etken maddelerin sitotoksik aktivitesi L929 fare fibroblastlarına karşı MTT yöntemiyle, antimalaryal etkinliği ise in vivo fare modelinde dört gün testiyle belirlenmiştir. Bu çalışmada, CIN grubu, CBD grubu, ERA grubu, klorokin grubu (CG) ve tedavi almayan grup (TAG) olmak üzere beş grup oluşturulmuştur. Tüm farelere 2.5 x 107 parazit/mL Plasmodium berghei ile enfekte eritrosit süspansiyonu intraperitonal olarak uygulanmıştır. Belirlenen dozlardaki etken maddeler farelere oral gavaj ile dört gün testine uygun olarak verilmiş ve farelerdeki parazitemi, farelerin kuyruk ucundan alınan kandan yapılan yayma preparatlar ile 21 gün boyunca kontrol edilmiştir. Etken maddelerin sitotoksik aktivitesini ifade eden IC50 değerleri CIN, CBD ve ERA için sırasıyla 27.55 μg/ mL, 16.40 mikromolar (μM) ve 48.82 μg/mL olarak tespit edilmiştir. Tedavi almayan farelerdeki ortalama parazitemi oranı dokuzuncu günde %33 olarak saptanmış ve 11. günde tüm fareler ölmüştür. Dokuzuncu günde, TAG grubu ile kıyaslandığında CIN grubunda parazit görülemezken CBD grubunda %0.08 ve ERA grubunda ise %17.8 oranında ortalama parazitemi saptanmıştır. TAG grubundaki fareler ile kıyaslandığında, diğer grupların yaşam süresinin CIN grubunda sekiz gün, CBD grubunda 12 gün ve ERA grubunda ise sekiz gün uzadığı gözlenmiştir. Bu çalışmada test edilen üç etken maddenin de in vivo fare modelinde Plasmodium parazitlerinin gelişimini baskıladığı ve farelerin yaşam süresinin uzadığı tespit edilmiştir. Çalışmada gösterilen CIN ve CBD’nin güçlü antimalaryal etkinliği ve ERA’nın olası klinik seyre olumlu etkisinin mevcut ve potansiyel antimalaryal moleküllerle kombine edilerek geliştirilebileceği düşünülmektedir.