“ÇERNOBİL DUASI”NDA, ANLATI KAHRAMANLARININ FELAKET KARŞISINDAKİ GERÇEK/GERÇEKÜSTÜ TUTUMLARI”

No Thumbnail Available

Date

2018

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

2015 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü alan Svetlana Aleksiyeviç, 26Nisan 1986 yılında Çernobil Nükleer Santralinin reaktöründe meydanagelen patlamanın yaşamsal ve toplumsal sonuçlarını, facianın birinci eltanıklarının anlatımlarıyla dünyaya duyurmaya çalışmıştır.Patlamanın olduğu gün, dört reaktör aktif durumdadır. İki reaktöründe inşası sürmektedir. 25 Nisan 1986’da dördüncü reaktör bakımaalınır. Mühendis ve teknisyenler, güç kesintisine karşı önlem almakamacıyla bir deneye başlar. Deney, gece 23.00’da başlar ve 26 Nisangecesi 01.23’de gerçekleşmek üzere düğmeye basılır. Bu, nükleerfelaketin başlangıcı olur. On milyon nüfuslu Belarus’ta patlamadansonra 485 köy ve kasaba yok olur. Her beş Belaruslu’dan biri radyasyonkontaminasyonu olan bölgede hayatını sürdürmektedir. Bu, 2 milyon100 bin insana tekabül etmektedir ve bunların 700 bini çocuktur.Yazar Çernobil Duası (Geleceğin Tarihi)’nda, Ukrayna’nın kuzeybölgesinde, Kiev yakınlarındaki Çernobil üssünde görevli olarak çalışanmühendis, teknisyen, işçi, eğitmen ve bunların aileleri ile başkaalanlarda çalışan pek çok kişiyle yüz yüze röportajlar yapmış vebunları “anlatı” tekniğiyle edebî/yazınsal bir verime dönüştürmüştür.Anlatılarda, anlatı kahramanlarının karşı karşıya kaldıkları felaketiyorumlama biçimleri, hayatlarının birdenbire değişmesi üzerinedüşünceleri, kendilerinin çektiği bedensel acı ve tükenişlerin yanındaaile bireylerinin, çocuklarının ve eşlerinin tükenişleri karşısındakitarifsiz ve umutsuz bekleyişleri 1.teklik kişi anlatımıyla verilmektedir.Bir dram ve belki de dram ötesi bir ağırlığın yükünü taşıyan buanlatılarda, anlatı kahramanlarının bazen felaketi “gerçek sınırlarıiçinde kabullendikleri” bazen de “gerçeküstü” bir söylem çizgisineyaklaşarak, kendilerini rüyalarında ve hayallerinde yaşıyorzannetmeleri, radyasyon felaketinin insan tutumlarında meydangetirdiği en önemli değişikliktir. Anlatılarda, başta Sosyalist sistemolmak üzere teknolojiden kültürel alanlara, gündelik hayattan resmîalanlara kadar; basit ve sıradan olanlardan sanatsal ve estetikolanlara kadar her şey hakkında sorgulamalar ve fikir yürütmelergelir karşımıza. Bu da 20. yüzyılın en büyük felaketi karşısında kalanbir toplumun, felaketin en ağır yükünü çeken bireyleri tarafındanhayat bilançosunun çıkarılmış olduğunu gösterir.Makalede esas olarak Aleksiyeviç’in felaketi bu anlatılar aracılığıyladuyurma yolu irdelenecek, tercih ettiği anlatım biçiminin kuramsaltemelleri de tartışılacaktır. Ayrıca anlatı kahramanlarının bir felaketinardından oluşan ve travmatik etkilerle ortaya çıkan tutumlarınıngerçek ve gerçek üstü yönleri üzerinde durulacaktır.

Description

Citation